40 yıldır resim sanatıyla uğraşan İzmir aşığı ressam Şükran Ulucan, İstanbul’dan defalarca ödül aldığını, yurt dışında da birçok ülkede resimlerinin sergilendiğini ve o ülkelerde resimlerinin kataloglara girdiğini belirterek, İzmir’den sadece iki ödül alabildiğini söyledi.

Ahşap üzerine kazıma kalıplarla yaptığı resimlerle dikkati çeken ressam Şükran Ulucan, 40 yıldır resim yapıyor. İzmir’i çok seven emektar ressam, yurt dışında da çok sayıda sergi açarak sergideki bu resimleri ziyaretçilerin beğenisine sundu. İstanbul’dan defalarca ödül aldığını anlatan Şükran Ulucan, sanatçılara sahip çıkılmadığını belirterek sitem etti.

Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfının desteğiyle atölye çalışmalarını sürdüren ressam Ulucan, "Bütün ödüllerim İstanbul’dan geldi. Sadece Güney Deniz Saha Komutanlığına Çanakkale ile ilgili bir resim yapmıştım. Milli duygularımla yaptığım resimle birincilik ödülü almıştım. Daha önce de Bornova Belediyesinin amblem yarışmasında bir ödül aldım. Onun dışındaki bütün ödüllerim İstanbul’dan geldi. Bastırdığım kataloğu ilgililer gördüler. ’Yapabileceğimiz, istediğiniz bir şey var mı’ dediler. ’Hayır’ dedim. Bana ’Neden hayır dedin’ dediler. Onların düşünmesi gerekir. İzmirli bir sanatçı öyle bir katalog basmış, dikkate almaları gerekirdi. Ben bir şey isteyemem. İstanbul’a hangi eserimi gönderdiysem beğenildi. Defalarca ödüllendirildim. İstanbul’da Devrim Erbil ve benim dışımda ağaç baskı yapan kimse yok. Devrim Erbil’in de 20 tane asistanı var. Asistanlar kalıpları ince ince işliyorlar. Ben emekli insanım. Emekli maaşımı asistanlara veremem. Ben tek başıma yapıyorum. Kalıpları kazımaktan sırtımda bezeler oluştu. Doktor, ’Biz buna hamarat hanım hastalığı deriz’ dedi. Ben de, ’Siz buna hamarat ressam hastalığı deyin’ dedim. Bu kalıpları işlemek hiç kolay değil" diye anlattı.