Gebelerin kilolu olmasının bebeklerin de kilolu olacağı anlamına gelmediğini belirten Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Kadın Doğum Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Davut Güven, sağlıklı bir gebelik için annenin vitamin, mineral ve protein açısından kaliteli beslenmesi gerektiğini söyledi.

Sağlıklı bir bebek için sağlıklı beslenmenin gerektiğini belirten Doç. Dr. Davut Güven, gebelerin öğün sayısını artırarak yemek miktarını düşürmeleri gerektiğini söyledi. Annenin fazla yemesinin bebeğin sağlıklı ve kilolu olacağı anlamına gelmediğini kaydeden Güven, sağlıklı bir gebelik ve bebek için kaliteli beslenilmesi gerektiğini ifade etti.

“Gebeler, yemek sıklıklarına dikkat etmeleri gerekir”

Gebelerin sağlığının gelecek nesillerin sağlığı açısından önemli olduğunu belirten Güven, “Gebelerin sağlıklı beslenmesi gerekir. Gebe ile bebeğinin sağlığı için gerekli vitamin ve minerallerin alınması gerekir. Bunun için gebelikte beslenmeye oldukça dikkat edilmesi gerekir. Gebeler yedikleri yemeklere, miktarlarına ve yemek sıklıklarına dikkat etmeleri gerekir. Normal bireyler olarak bizler 3 öğün besleniyoruz. Fakat gebelerimize beslenmenin miktarını azaltıp öğün miktarını artırmalarını öneriyoruz. Özellikle ilk üç aylık dönemde gebelerimiz için bu çok faydalı oluyor. 3 aydan sonraki dönemlerinde de bunu sürdürürlerse şeker yükselmesi, düşmesi ve kendilerini halsiz hissetme durumlarını yaşamazlar” dedi.

“Tatlı ve pastalardan biraz uzak durmalarını istiyoruz”

Gebeliğin sindirim sisteminde bir takım etkilerinin olduğunu söyleyen Güven, “Gebenin sindirim sorunlarını aşması için öğün sayısının artırılması ve yemek miktarının azaltılması gerektiğini belirttik. Gebelerin daha çok su tutan bağırsak içerisinde su emilimini azaltan sebze ve meyveleri öneriyoruz. Bol su tüketmelerini öneriyoruz. Vitamin ve mineral oranı yüksek olan; süt, yumurta, yoğurt ve bir takım taze meyve sebzeleri tüketmelerini öneriyoruz. Protein ihtiyacını karşılayabilmek için et ve balığın haftada 1-2 kez yenilmesi gerektiğini öneriyoruz. Omega-3 için ceviz balık gibi gıdaların tüketilmesini öneriyoruz. Fakat gebelerimizin besin değeri çok yüksek olamayan, şeker miktarı yüksek olan tatlı ve pastalardan biraz uzak durmalarını istiyoruz. Fakat bunlardan kesinlikle hiç yemesinler diyerek bu durumu bir zorunluluk haline getirmiyoruz. Bunlardan aşırı yiyerek gereksiz kilolar almalarının, yağlanmaların önüne geçmelerini istiyoruz. Çünkü annenin kilo aldığı zaman bebeğin de aynı oranda kilo aldığını söylemek her zaman mümkün değil. Annede oluşan kilolar doğumu bile negatif olarak etkileyebiliyor. Bisküvi, cips ve fast food ürünlerini tüketmemelerini öneriyoruz. Bebek anne karnında kolay kolay besinsiz kalmaz. Bebek, annenin vitamin ve mineral depolarını kullanarak kendi gelişimini sağlayacaktır” diye konuştu.

“Anneye bakıp bebeği tahmin etmek de her zaman mümkün değil”

Annenin kilosu ile bebeğin kilosunun her zaman birbirine paralel olarak hareket etmeyebileceğini belirten Güven, “Çok zayıf bir annenin bebeği kilolu, çok kilolu bir annenin bebeği zayıf doğabilir. Annenin görüntüsü her zaman bebeğe yansımaz. Bebeğin beslenebilmesi için anneden bebeğe besinlerin geçmesini sağlayan plasental dokuların iyi çalışması; annenin vitamin, mineral ve protein anlamında kaliteli beslenmesi gerekir. Anneye bakıp bebeği tahmin etmek de her zaman mümkün değil. Toplumda ‘anne kilolu, kendine bakıyor, bebeğini düşünüyor’ gibi yanlış bir düşünce var. Ama öyle değil. Annenin aldığı kilo bebeğin aldığı kilo demek değil” şeklinde konuştu.