Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Mardin’de düzenlenen “Hz. Peygamber ve birlikte yaşama hukuku” konulu sempozyum yapılan açılış konuşmalarıyla başladı.
Mardin İl Müftülüğü Konferans Salonu’nda yapılan “Hz. Peygamber ve birlikte yaşama hukuku” konulu sempozyum, okunan Kur’an-ı Kerim ve yapılan açılış konuşmalarıyla başladı. Yoğun ilgi gören sempozyumda yer bulamayan birçok kişi programı ayakta takip etmek zorunda kaldı. Sempozyumun açılışına Mardin Valisi Ömer Faruk Koçak, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Ekrem Keleş, Din Hizmetleri Genel Müdürü Doç. Dr. Yaşar Yiğit, İl Müftüsü Dursun Ali Coşkun, ilçe kaymakamları ile müftüleri, Diyarbakır-Mardin Metropoliti Saliba Özmen, il protokolü, din adamları, kanaat önderleri, birçok davetli ve vatandaşlar katıldı.
"BİR ARADA YAŞAMAK HÜR OLMAKTIR"
Konferansın açılışında konuşan Mardin Valisi Ömer Faruk Koçak, hürriyetin olmadığı yerde gelişmenin ve ahlakın olmadığını, ahlakın olmadığı yerde ise insanlar arasındaki barışın olamayacağına dikkat çekti. Bir arada yaşamanın hür olmak anlamına geldiğini belirten Vali Koçak, "Hür olmak da ancak cenabı Allah’ın sevgisiyle mümkündür" dedi.
"İÇİMİZDE BARIŞI VE KARDEŞLİĞİ TESİS ETMEMİZ GEREKİR"
Kutlu Doğum Haftası geleneğinin en önemli ayaklarından birinin bu vesile ile düzenlenen ilmi toplantılar olduğunu aktaran Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Ekrem Keleş, her yıl önemli bir konunun tema olarak seçilip gündeme taşındığını kaydetti. Kendi içinde barışı, kardeşliği ve dayanışmayı kuramamış bir toplumun başkalarına yardım edemeyeceğini dile getiren Keleş, "Başkalarına örnek olabilmek için ilk önce kendi içimizde barışı, kardeşliği ve dayanışmayı tesis etmemiz gerekiyor" diye konuştu.
Batıdaki İslamofobi tehlikesine değinen Keleş, bu ve buna benzer konularla ile ilgili yapılması gerekenlerin konuşulup tartışılması gerektiğini belirterek, "Düşünce ve basın özgürlüğü adı altında İslam’a, Hz. Muhammed’e (sav) ve İslam’ın kutsal değerlerine yapılan hakaretler karşısında nasıl bir strateji izlememiz gerekir? Bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde çarptırılan ve okullardaki kitaplara yanlış anlamlar olarak sokulan İslam’ın temel kavramları ve ana konuları nasıl tahsis edilecek ve bu yanlışları kim düzeltecek? Şiddet ve terör bugün nasıl önlenecek? Tuğlaları bir birini sımsıkı tutan bir minareye benzemesi gereken müminler topluluğunu yuvarlanmak üzere oldukları ateş çukurunun kenarından kim alıp uzaklaştıracak. Ülkemizde çeşitli nedenlerle köyden kente yoğun bir göç yaşanmaktadır. Bu göç nedeniyle özellikle büyükşehirlerde farklı meşrep ve etnik köken mensubu insanlardan müteşekkil yeni bir yapı ortaya çıktı. Böyle bir yapıda zaman zaman insanların birlikte yaşama konusunda duyarsızlaştıkları gözlemlenmektedir. Oysa toplumsal huzurun yolu başkalarının inancına, düşüncesine saygı gösterebilmekle mümkündür" şeklinde konuştu.
Din Hizmetleri Genel Müdürü Doç. Dr. Yaşar Yiğit de Hz. Muhammed’in (sav) çok kısa bir süre içerisinde cehalet, adavet, kin ve nefret toplumunu sevgi, muhabbet ve rahmet toplumuna dönüştürdüğünü ve bu dönüşümün analiz edilmeye değer olduğunu söyledi. Yiğit, kadim kültürümüze müracaat ederek Hz. Peygamber örnekliğinde birlikte yaşama hukukunun bir sempozyum çerçevesinde ele alınmasını yararlı olacağı düşüncesiyle böylesi bir organizasyonun tertip edildiğini kaydetti.
Mardin İl Müftüsü Dursun Ali Coşkun da katılımcıları 3 dilde selamlayarak, "Tarihin, kültürün, edebiyatın, sanatın ve mimarının şahikası, etnik, dini ve kültürel farklılıklarıyla barış içerisinde binlerce yıldır bir arada yaşamanın nadide örneği Mardin’de sizleri ağırlamaktan büyük onur duyuyoruz" dedi.
Yapılan açılış konuşmaların ardından cuma namazı nedeniyle sempozyuma ara verildi.
Cuma namazının ardından sempozyum oturumlarla devam edecek. 3 gün devam sempozyumda farklı konular ve konuşmacılar düşüncülerini paylaşacak.