Medical Park Ordu Hastan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Selda Gürol, kansızlığın ihmal edilmemesi gereken bir hastalık olduğuna dikkat çekerek, "Bazen çok ciddi bir hastalık, kansızlıktan yola çıkılarak erken teşhis edilebilir. Herhangi bir gecikme, kansızlığın ortaya geç çıkarılmasına hatta kimi zaman önemli bir hastalığın fark edilmeden ilerlemesine yol açabilir” dedi.
Kansızlığın kimi zaman belirti vermeyen, rutin sağlık kontrollerinde yada başka bir hastalığın tedavisi için doktora başvurulduğunda yapılan kan tahlillerinde ortaya çıkan bir sağlık sorunu olduğunu belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Selda Gürol, çabuk yorulma ve geçmeyen yorgunluk gibi şikayetleri olan kişilerin bu şikayetlerini dikkate alması gerektiğini ve bir uzman hekime başvurarak gerekli kontrolleri yaptırmasının yararli olacağını söyledi.Güorl,"Yapılan ön tetkiklerde kansızlığın sebebi ortaya çıkartılır ve bu doğrultuda uygun tedavi uygulanır. Ülkemizde ve tüm dünyada kansızlığın en sık nedenlerinin başında Demir, B12 vitamini ve Folik Asit eksikliği gelir. Demir eksikliğinde bireylerde halsizlik, çabuk yorulma, uyku hali, çarpıntı, ağız kenarında çatlaklar, tırnaklarda şekil bozukluğu, saçlarda dökülme gibi şikayetler görülmektedir. B12 vitamini eksikliğinde ise bacak-el ve ayaklarda uyuşma, şişmiş ağrıyan bir dil, sarı bir cilt, unutkanlık, baş dönmesi, denge kaybı gibi şikayetler en önemli belirtilerdir. Ayrıca Folik Asit eksikliğinde de B12 vitamini eksikliğine benzer şekilde el ve ayaklarda uyuşma görülebilir” diye konuştu.
"DOĞAL BESİNLERLE BESLENEREK KANSIZLIĞIN ÖNÜNE GEÇEBİLİRSİNİZ"
Kansızlığın baş sebebinin B12 vitamini, demir v? folik asit eksikliği olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Selda Gürol, "Kansızlığın önlenmesi için yapılacakların başında doğal yiyeceklerle bu ?ksiklikl?ri gidermeye çalışmak gelmektedir. Kırmızı et, kurubaklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, demirle zenginleştirilmiş tahıl ürünleri, kuru meyveler, yağlı tohumlar ve pekmez gibi demir içeriği yüksek olan besinlerin tüketiminin arttırılması önerilir. C vitamini vücuttaki demir emilimini arttırır, bu sebeple turunçgiller, yeşil biber, maydanoz gibi C vitamini bakımından yüksek besinlerin alımının da arttırılmasında fayda vardır. Kafeinli içecekler demir emilimini azaltır. Çay, kahve ve kola tüketimini azaltmanız ve yemeklerden hemen sonra içmemeniz önerilir. Kepekli un ve kepekli ekmeklerde yüksek posa içeriğinden dolayı demir emilimini azaltırlar. Bu yüzden diyetteki posa miktarını dengeli tutmak, aşırıya kaçmamak gerekir. Balık, et, yumurta gibi hayvansal gıdaların tüketilmesi de vücudumuzun B12 ihtiyacının karşılanmasında önemli bir yere sahiptir. Ayrıca yeşil yapraklı sebzelerin bol miktarda tüketilmesi de vücudumuzun folik asit ihtiyacını büyük ölçüde karşılar” şeklinde konuştu.
"KANSIZLIĞIN SEBEPLERİ MUTLAKA ARAŞTIRILMALIDIR"
Kansızlığın tedavisi kadar sebeplerinin de saptanmasının oldukça önemli olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Selda Gürol şu bilgileri verdi: "Özellikle erkeklerde ve menopoz döneminde olan kadınlarda görülen demir eksikliği; mide ve bağırsak ile ilgili ülser, çatlaklık hatta kanser gibi hastalıklar ile ilişkili olabilir. Bu nedenle erkeklerde ve menopoz döneminde olan kadınlarda demir eksikliği saptandığında mutlaka gastroskopi ve kolonoskopi dediğimiz yöntemlerle mide ve bağırsaklar endoskop adı verilen videolu bir araçla görüntülenmelidir. Benzer şekilde B12 eksikliği de özellikle; vejetaryan olmayan bireylerde yani beslenme yoluyla yeterince B12 alan kişilerde görüldüğünde, midede emilim ile ilgili bir problem olduğu düşünülür. Özellikle kronik antral gastrit dediğimiz midenin çıkış bölgesinde gastritin saptanması, B12 emiliminin eksikliği ile ilişkili olabilir. Bu durum ileride mide kanserine yol açabileceğinden tespiti çok önemlidir ve gastroskopi yöntemiyle kolayca tanı koyulabilir. Bütün bunların yanında kansızlığın nedeni her zaman B12, Folik Asit ve Demir eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkmaz. Özellikle böbrek, karaciğer ve tiroit hastalıkları da kansızlık ile karşımıza çıkabilir. Bu nedenle kansızlığı her zaman basit bir nedene bağlamamak gerekir. Sebebin araştırılması ve sebebe yönelik tedavinin başlanması için mutlaka bir uzman hekime başvurulmalıdır."