Fin-As Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Ali Serim, uluslararası arenada başarılara imza atan Türk müteahhitlerin son yıllarda yaşadıkları zorlukların bu başarıyı sekteye uğrattığını belirterek Türk mütaahhitlerin yaşadıkları maddi sorunların üstesinden gelebilmesi için devlet desteği ile finansal açıdan desteklenmesi gerektiğini söyledi.

Fin-As Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Ali Serim uluslararası alanda çalışan Türk müteahhitleri ile ilgili açıklamalarda bulundu. Serim, uluslararası arenada başarılara imza atan Türk müteahhitlerin son yıllarda yaşadıkları zorlukların bu başarıyı sekteye uğrattığını belirterek Türk mütaahhitlerin yaşadıkları maddi sorunların üstesinden gelebilmesi için devlet desteği ile finansal açıdan desteklenmesi gerektiğini söyledi.

“Türk müteahhitlerinin uluslararası pazardaki sürekli artan rekabet gücü ve ülkemize getirdikleri döviz, sektörün ödemeler dengesine önemli katkılar sağlamaktadır.” şeklinde sözlerine başlayan Ali Serim, “Türk müteahhitler geçtiğimiz 45 yıllık süre içerisinde farklı ülke ve coğrafyalarda başarıyla bizi temsil etmiş, kalıcı ve takdir gören 9000 üzerinde işe imza atmışlardır. Bu projelerin toplam tutarı neredeyse 350 milyar dolardır” dedi.

Serim, yaptığı açıklamada geçen sene yapılan bir araştırmayı hatırlatarak “Türk müteahhitleri Çin’den sonra dünyanın en büyük müteahhitleri arasında 2’nci sırada yerini aldı. Engineering News Record (ENR) dergisinin hazırladığı ‘Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi’ listesi bahsettiğimiz başarının altını bir kez daha çizmektedir. Listeye 40 firma ile giren Türkiye, dünyanın en büyük uluslararası müteahhitleri listesinde Çin’den hemen sonra ikinci sırada yer almaktadır” diye konuştu.

“Bu başarının devam etmesi için destek şart”

Ali Serim, son dönemde gerileme yaşayan bu başarının devam etmesi için, finansal desteğin önemine değindi. Serim, “Sektörün genel gidişatı analiz edildiğinde, tüm bu başarılara rağmen özellikle son yıllarda aşağı yönde seyreden bir grafik dikkat çekiyor ve bunun başlıca sebebi finansman maliyetlerinini yanı sıra uluslararası çalışmalar yapan müteahhitlerimizin finansmana ulaşmakta yaşadığı zorluklardır. Türkiye Müteahhitler Birliği’nin (TMB) 2010-2013 yıllarını kapsayan verilerine göre Müteahhitlik firmalarının uluslararası iş hacminde yüzde 30’luk büyüme dikkat çekiyor. 2010 yılında 23 milyar 300 milyon dolar olan yıllık iş hacmi, sadece 3 sene içerisinde yüzde 30’luk bir artış yaşayarak 30 milyar 300 milyon dolar seviyesine yükselmiştir. Son üç seneye göz attığımızda ise, bu rakamların ciddi anlamda gerilediği rahatlıkla görülebiliyor. 2015 yılında uluslararası iş hacmi 23.2’ye gerilerken bu rakam yalnızca 1 sene sonra 2016 verilerinde 12 milyar 500 milyon dolar aralığına sıkışık kalmış. Bu senenin 3 aylık döneminde yalnızca 2 milyar 900 milyon dolar uluslararası iş hacmi ortaya çıkabilmiştir” diye konuştu.

“Böylesi önemli bir sektörün mutlaka devlet tarafından desteklenmesi gerekmektedir” diyen Serim sözlerine şöyle devam etti:

“Hükümet uluslararası müteahhitlik hizmeti veren firmalar için özel teşvik paketleri hazırlayabilir. Vergisel önemli muafiyetler zaten mevcut sistemde var. 1 Ocak 2006 yılından itibaren geçerli olan 5520 sayılı Kurumlar Vergisi kanunu’nun uygulamasıyla alakalı olarak, 3 Nisan 2007 tarihinde basılan 26482 sayılı Resmi gazete’de yayınlanan Kurumlar Vergisi Genel Tebliği de, yurt dışında hayata geçirilen inşaat, tadilat, montaj ve onarım işleri ve benzeri teknik hizmetlerden sağlanan kazançların vergiden istisna edilmesiyle alakalı esaslara yer verilmiştir. Bu noktada bir sıkıntı yok. Fakat finansman konusuna yeni bir bakış açısıyla eğilmek gerekiyor. Devletin elinde bu konuda kullanabileceği çeşitli enstrümanlar var. Örneğin misyonu başta gelecek vaad eden kuruluşlar başta olmak üzere tüm işletmelerin finansmana erişimini kolaylaştırarak, Türkiye’nin büyüme ve kalkınmasına stratejik destek sağlamak olan Kredi Garanti Fonu (KGF) vizyonunda belirtildiği gibi, ulusal ve uluslararası işbirlikleri ile tüm KOBİ’ler ve KOBİ dışı işletmelerin krediye erişimini sağlayan, başarılı ve vazgeçilmez nitelikte bir finansal destek kurumu olmuştur. KGF Uluslararası iş yapan Türk Müteahhitleri için özel programlar geliştirmek suretiyle sektörün teminat mektubu ihtiyacının giderilmesinde önemli bir görev üstlenebilir”.

“Uluslararası işlere imza atan Türk Müteahhitleri kendi finansmanlarıyla farklı coğrafyalarda faaliyet gösterebilmelidir”

Başka bir çalışmada da Dışişleri Bakanlığı bünyesinde yapılmak suretiyle yurtdışı misyon ve temsilciliklerde Ticari Ateşelik birimlerinde deneyimli inşaat mühendisleri istihdam etmek suretiyle tüm dünyadaki fırsatların takip edilmesi hususunda yeni bir yaklaşım benimsenebileceğinin altını çizen Serim, şunları kaydetti: “Ayrıca Afrika ve Ortadoğu İnşaat Yatırım Fonu kurulmalıdır. Böylelikle uluslararası areneada çalışma yapanTürk Müteahhitleri kendi finansmanlarıyla farklı coğrafyalarda faaliyet gösterebilir. Özellikle Afrikada yapılması gereken birçok proje hazır. Bunların çoğu yol havalimanı hastane turistik tesis ve rafineri gibi yüksek bütçeli projeler. Ne yazık ki finansman paketleri hazır değil. Bu noktada Türk müteahhitler Afrikadaki projeleri finansmanını da ilgili ülkelere götürmek suretiyle alabilirler”.