Tank Katili’ olarak da bilinen füzelerin menzili 2.5 kilometreye kadar ulaşıyor. Askeri kaynaklara göre, geçmişte TSK da ABD’den Javelin füzesi almak istedi. Ancak ABD bu silahların satışını yapmadı. Türkiye de bunun yerine helikopterden atılabilen Hellfire alınmasına karar verdi.

OPERASYONLARI ETKİLER

Emekli özel harp subayı Abdullah Ağar, ‘PKK ve YPG’nin elindeki güdümlü tanksavar füzeleri, Kuzey Irak ve Suriye sahasında manevra sahamızı ve mücadele alanlarındaki operasyonlarımızı filli olarak etkiler’ dedi

ABD’nin YPG’ye ağır silah yardımının bölgedeki yapıyı nasıl değiştireceğini uzmanlara sorduk. Olası kötü senaryoda ağır silahların Türkiye’ye karşı kullanılma ihtimalini değerlendiren emekli özel harp subayı ABDullah Ağar, “YPG ve PKK’nın elinde Rus yapımı Cornet, Alman-Fransız ortak yapımı Milan ve Amerikan TOW güdümlü tanksavar füzeleri bulunuyor. Bu silahlarla karşı karşıya kaldık ve bundan sonraki süreçte de kalmaya devam edeceğiz. 

YPG ve PKK’ya verilen güdümlü tanksavar roketleri, envanterimizdeki tank ve zırh birliklerini etkileme gücüne sahip silahlar. YPG’nin elinde TSK’nın da envanterinde yeralan TOW silahı mevcut. ABD, Türkiye’ye bile vermediği tanksavar füzesi Javelin’i PKK ve YPG’ye verdi. Bu silahlı YPG’lilerin elinde bizzat gördüm” dedi. 

‘160 bin mermi çıktı’

PKK, PYD ve YPG’ye güdümlü tanksavarların yanı sıra uçaksavar ve çok namlulu roketatar sistemlerinin verildiğine dikkat çeken Ağar, “ABD, DAEŞ ile mücadele gerekçesiyle bu silahları bölücü PKK ve uzantısı YPG’ye verirken, bu silahların bize karşı kullanılacağını biliyordu. 

TSK, Fırat Kalkanı harekâtı ve Güneydoğu’da medyaya pek yansımasa da bu silahlarla karşı karşıya kalıyor. 
Terörle mücadele konseptimiz değişti. PKK konvansiyonel bir güce ulaşmak üzere. Bundan sonraki süreç daha zor olacak. Yurt içindeki mücadelemizi çok etkin yapıyoruz. Çözüm sürecinde büyük bir mühimmat yığını yaptıkları biliniyor. Son olarak sadece Kato Dağı’nın bir yerinden 350 silah ve 160 bin mermi çıktı. 

Bu durum tehdidin boyutunu gösteriyor. PKK’nın etkisizleştirilmesinin tek yolu var, batının desteğinin ortadan kaldırılması ve elindeki silahların alınması. PKK ve YPG’nin elindeki güdümlü tanksavar füzeleri, Kuzey Irak ve Suriye sahasında manevra sahamızı ve mücadele alanlarındaki operasyonlarımızı filli olarak etkiler” dedi.

UZMANLAR NE DİYOR?

‘Temkinli olmalıyız’

Emekli Orgeneral Necati Özgen, özellikle TOW tanksavar füzesinin tehditine dikkat çekerek, “TOW ve milan roketleri füze konseptindeki silahlar kapsamında sayılabilir. TOW silahı milandan daha yenidir. Omuzdan ateşlenebilen milan roketlerinin tesirli menzili 300-400 metredir. Ancak TOW tanksavar silahının tesirli menzili 1.5 kilometreye kadar çıkar. TOW silahı genellikle zırhlı araçların tepesine monte edilir ve zırhlı, paletli askeri araçlara etki eder. Hudut hattındaki devriye araçlarımız bile ABD’nin YPG’ye verdiği tanksavarların menzilinde. İlerde sınır ötesi harekâtlarda daha temkinli olmak durumundayız” dedi.

‘Sadece askeri bir konu değil’

Emekli Tuğgeneral Haldun Solmaztürk, PKK ve uzantısı terör örgütleriyle mücadeleye sadece askeri açıdan bakılamayacğaını belirterek, şunları söyledi: “ABD’nin başını çektiği batı bloku Türkiye’nin Rakka’ya yönelik yapacağı olası harekâta karşı PKK ve uzantılarının askeri gücünü artırıyor. Ortaya çıkan vahim tablo sadece askeri bir konu değil. Biz Türkiye olarak Irak ve Suriye’de ne istiyoruz, neyi amaçlıyoruz öncelikle bunun belirlenmesi gerekiyor. Suriye’de Fırat Kalkanı benzeri bir operasyon icra etmemiz durumunda ABD silahları nedeniyle zaiyatlar vereceğimiz aşikâr.”

Kaynak:Milliyet