Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde  15 Temmuz Şehitleri Anma Programı düzenlendi. Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eşi Emine Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, şehit yakınları, gaziler ve çok sayıda davetli katıldı.Şehit yakınlarının konuşmasının ardından  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip 'İşte ordu işte komutan' sloganları ile kürse çıktı. "Şimdi haber aldım kahraman askerlerimiz Çukurca'da 8 teröristi öldürdüler" diye sözlerine başlayan Erdoğan, "Bu fakirin canını alınca 80 milyonluk Türkiye'yi teslim alacaklarını sandılar" dedi. Herkesi demokrasi nöbeti için meydanlara çağıran Erdoğan'ın  konuşmasının satır başları şöyle: Şehitlerimizin kıymetli yakınları, değerli gazilerimiz, değerli kardeşlerim sizleri en kalbi duygularımla, hasretle selamlıyorum. Sözlerimin hemen başında 15 Temmuz gecesi şehit olan kardeşlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum. Tüm milletimize baş sağlığı dileklerimi tekraren ifade ediyorum. Tedavileri halen süren gazilerimize acil şifalar diliyorum. 15 Temmuz gecesi vatanı için darbecilere meydan okuyan vatandaşlarımın her birine ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Tankların önüne dikilen her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum. Darbecilerin doğrulttukları silahların karşısında dimdik durarak onlara bu ülkenin sahipsiz olmadığını gösteren her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum. 

BU NASİPSİZLERİN YÜREĞİNE KORKU DÜŞMÜŞTÜ...

Allahıma bana böyle bir millete hizmet etmeyi nasip ettiği için ne kadar hamdetsem azdır. Şu anda burada kelimelerin kifayetsiz kaldığı, düşüncelerin ve duyguların ancak kalplerden kalbe giden o gizli yolla ifade edildiği bir ortamdayız. Burası sizin eviniz. Hamdolsun bizim milletimizle gönül bağımız hiç kopmadı. Milletimiz ne hissediyorsa biz de onu hissettik. Milletimiz neye öfkeleniyorsa biz de ona öfkelendik. 40 yıldır bu çizgiden hiç sapmadık.Bu yüzden milletimize hakim olmaya değil hadim olmaya geldik. Önce bizi küçümseyerek milletten uzak tutmaya çalıştılar. Bunu başaramayınca cezaevine attılar. Netice alamayınca siyaset yoluyla hizmet etmemizi engellemeye kalktılar. Sonunda işi 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi canımıza kastetmeye kadar götürdüler. Bu fakirin canını alınca 80 milyonluk Türkiye'yi teslim alacaklarını sandılar.  "Ten fanidir, can ölmez. Gidenler geri gelmez. Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil. Gevhersiz gönüllere yüz bin söz söyler isen. Hak'tan nasip olmasa, nasip alası değil. Biz ölümü göze alarak yola çıktığımızda bu nasipsizlerin yüreğine korku çoktan düşmüştü. O gece her şeyi hesap etmişler sadece Allah'ın hesabının tüm hesapların üzerinde olacağını düşünememişler. 

15 Temmuz gecesine dair öyle hikayeler var ki, inanın üzerimizdeki yükün ağırlaştıkça, ağırlaştığını hissediyoruz. Meşhur 57. alaya oğlunu asker olarak gönderen bir baba şöyle diyordu: "Git evladım, yıllarca oğulsuz kalayım, yaralı bağrıma kara taşlar çalayım. Haydi yavrum, haydi git. Ya gazi ol ya şehit"

Milliyet