Yılmaz, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, DEAŞ'ın merkezi Rakka'nın el değiştirdiğini, Musul'un teröristlerden temizlendiğini, teröristlerin bir kısmının öldürüldüğünü önemli kısmının da halkın arasına karıştığını ya da geldikleri ülkelere dönmeye başladığını anlattı. Teröristlerin güzergahlardan birinin de Türkiye olduğunu dile getiren Yılmaz, Türkiye'de ciddi bir istihbarat zafiyeti yaşandığını savundu. 

Çok kritik bir döneme girildiğini belirten Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu: 

"Irak ve Suriye'de bu katil terör grubunun alan hakimiyeti, fiziki varlığı bitiyor. Bunların, Türkiye'ye yönelmesi, Türkiye'de bunların melce bulması ve burada bazı eylemler yapmak suretiyle varlıklarını devam ettirmesi söz konusu olabilecek. Bizim gördüğümüz budur. Özellikle bu gruplar sembolik eylemler yapmak suretiyle, yani bizim aklımıza hiç gelmeyebilecek Türkiye'yi karıştırabilecek, Türkiye'de 'bu eylemi kim yaptı' dedirtebilecek eylemler yapabilirler. Hükümetin dış politikası, dünyayla kavgalı halde bulunması zaten bir eylemi kimin yaptığı konusunda kafa karışıklığı yaratmakta. Bu terör grupları, bu siyasi ortamdan ve bu boşluktan yararlanmak suretiyle eylemyapabilirler." 

Türkiye'nin DEAŞ, El Nusra ve diğer radikal cihatçı gruplarla ilgili kapsamlı bir stratejisi olmadığını ileri süren Yılmaz, bu grupların Irak ve Suriye'de alan hakimiyetleri sona erse de Yemen, Sina Yarımadası, Afganistan ve Libya'da devam ettiğini aktardı. Yılmaz, bu grupların uzun süre Türkiye'yi geçiş güzargahı olarak kullandığına dikkati çekerek, teröristlerin Türkiye'yi bir sığınma yeri olarak kullanmasına izin verilmemesi gerektiğini bildirdi. 

Özellikle, gümrük ve geçişlerde güvenliğin artırılmasının büyük önem taşıdığını dile getiren Yılmaz, "Irak ve Suriye'deki bu cihatçı, radikal terör gruplarının Türkiye'de sembolik eylemler yapabileceği uyarısında bulunduk. Hükümetin bu konularda iyi bir istihbarat yapması lazım. Türkiye'de jandarmanın, istihbaratın gerçekten bu radikal gruplar ve bunların olabilecek hücreleri konusunda bir bilgi kaynağı oluşturması lazım. Vatandaşın da bu konuda elinde var olan bilgiyi paylaşması lazım. Ama hükümetin ideolojik olarak, bu gruplara dönük daha sert, kapsamlı, sonuç alıcı ve bunların kökünü kazıyacak sert tedbirler alması gerektiğine inanıyoruz." diye konuştu.