Başbakan Binali Yıldırım, oda ve borsa başkanları ile Çankaya Köşkü’nde bir araya geldi. Yapılan istişare toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Başbakan Yıldırım, "Türkiye’nin kalkınmasında, büyümesinde çok büyük emeği olan müstesna toplulukla bir arada olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bu salonda 81 il, 160 ilçe, 365 borsa temsilcimiz var. Sizler, üreten, istihdam oluşturan, reel ekonominin temsilcilerisiniz. Yatırımı yapıyorsunuz, üretiyor, ihracat yapıyorsunuz, Türkiye’nin daha kalkınmış bir ülke olması için risk alıyor, akıl ve alın teri döküyorsunuz. Esnaf ve sanayicilerimizi temsil ediyorsunuz. Türkiye’nin bütün kazanımlarında sizin ve temsil ettiğiniz kesimlerin çok büyük emeği var. Açılan yollarda, yapılan hızlı trenle de sizin hisleriniz, akıl teriniz, alın teriniz var. Bu emek ve fedakarlığınız için sizlere şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

“15 TEMMUZ İKİNCİ KURTULUŞ MÜCADELESİNİN ZAFERLE SONUÇLANDIĞI GÜNÜN ADIDIR”
Yıldırım, 15 Temmuz’un Türk siyasi tarihi için bir dönüm noktası olduğunu belirterek, "Bir anlamda ikinci kurtuluş mücadelesinin zaferle sonuçlandığı günün adıdır. O gece, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) dehşet saçan girişimine şahit olduk. Hainler Cumhurbaşkanlığını ve TBMM’yi milli istihbarat teşkilatımızı, Özel Harekat Polis Merkezi’ni, Genelkurmay’ı, daha birçok yeri bombaladılar. Masum insanları öldürdüler, yaraladılar. Milletimize, devletimize, kardeşliğimize kurşun sıktılar. Bu caniler, bu teröristler 238 canımızı kalleşçe katletti. 2 bin 190 vatandaşımızı da yaraladılar. Bu vesileyle 15 Temmuz demokrasi mücadelesinde hayatını kaybeden şehitlerimize, PKK terör örgütüne karşı hayatını ortaya koyan şehitlerimize rahmet diliyorum. Şehitlerimizi ve onların bize bıraktıkları mesajı hiç ama hiç unutmayacağız. Onlar sayesinde millet İzmir Konak Meydanı, Batman Meydanı aynı duyguyla buluştu. Onlar sayesinde bu ülkenin işvereni, işsizi aynı meydanda demokrasi nöbetine başladı. Onlar sayesinde ülkenin bütün renkleri beraberce yeni bir destan yazdı. Bu gözü dönmüş katiller darbe sonrası için her şeyi ince ince hesaplamışlar, milli iradeyi hesaba katmamışlar. Ankara’ya İstanbul’a bomba yağdıranlar Cumhurbaşkanımızı nasıl öldüreceklerini inceden hesap etmişler ama Türkiye’de İstiklal ruhunun dip diri olduğunu hesap edememişler. Ülkesini vatanını seven Ömer Hasdemir’i hesap edememişler. Her şeyi hesap etmişler ama şahadet şerbetini içen kardeşim Abdullah ve Erol Olçak’ı hesap edememişler. Milletin istiklaline, istikbaline nasıl çıkacağını bir türlü hesap edememişler. İhanet, hiçbir hainin yanına kar kalmaz. Bir Ömer gelir ve alnından vurur o haini. O gece hainler tama bu sefer başardık derken Cumhurbaşkanımızın çağrısına cevap veren milyonlar sokağa koştu" şeklinde konuştu.

“OLAĞANÜSTÜ HALİ MİLLETE DEĞİL, KENDİMİZE İLAN ETTİK”
O gece bütün siyasetçilerin demokrasiye sahip çıktığını belirten Yıldırım, "İş dünyamız, sizler demokrasiye sahip çıktınız. Sizlere milletim adına teşekkürlerimi sunuyorum. O gece Alevisi, Sünnisi, Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, bütün Türkiye darbecilere karşı bir, beraber oldu, ayağa kalktı. Bu darbe girişimine milletçe, devletçe anında cevabımızı verdik. Daha sonra her akşam meydanlardaki demokrasi nöbetinde de yerinizi aldınız. Oda ve borsalarımızdan da beklenen budur. Zira, esnafımızın tüccarımızın hamuru millet ve vatan sevgisidir" diye konuştu.
Darbecilerin hızla tespit edilmesi ve adalete teslim edilmesi amacıyla olağanüstü hal’n ilan edildiğini anlatan Yıldırım, "Aslında biz olağanüstü hali millete değil, kendimize ilan ettik. Çünkü, ülkeyi büyük bir tehlikenin eşiğine getiren bu ihanet şebekesini ülkenin bütün kurumlarından, kılcal damarlarından atmak için böyle bir olağanüstü hale ihtiyacımız vardı. Ekonomik ve sosyal hayat aynen devam ediyor. Hatta eskisinden daha fazla canlanarak devam edecek" açıklamasında bulundu.

"İŞ HAYATINI İLGİLENDİREN KANUNLARI ÇIKARDIK"
"Bayram öncesinde sizlere müjdemiz oldu, ancak bu hain örgüt darbe girişimiyle bunların önüne geçeceğini düşündü" diyen Yıldırım, "Dedik ki bu milletin muasır medeniyetler seviyesi yolcuğunu durduramazsınız. Meclisimizi çalıştırmaya devam ettik, iş hayatını ilgilendiren kanunları çıkardık. Damga vergisinde indirimlere gittik. Şirket kuruluşlarını, gerekiyorsa tasfiyelerini kolaylaştırdık. Çek konusunda yeni düzenlemeyi yaptık. Yurt dışına hizmet veren şirketlere vergi istisnası getirdik. Muhtasar ile sigorta artık birlikte verilecek, ayrı beyannameye gerek yok. Yatırımların üzerindeki her türlü vergiyi kaldırıyoruz. Yepyeni bir yatırım teşvik sistemini hayata geçiyoruz, ürün bazında bir projeniz var, bunu getireceksiniz, oturacaksınız ilgili bakanlarla ihtiyacınız olan her türlü teşviği sağlayacağız. Özellik arzeden bölgesel kalkınmaya katkı sağlayan yatırımlara sınırsız özel destek var. yani konfeksiyon işi değil, terzi işi destekler geliyor. İhtiyacı olana göre destek geliyor. Biz karar vermeyeceğiz, siz karar vereceksiniz. O iş için hangi işe ihtiyaç olacağınızı oturup konuşacağız, o destekleri sağlayacağız. Üretme ihtiyacımız var. İstihdam oluşturamazsak, ürettiklerimizi satıp refahımızı artıramazsak maalesef teşvikleri getireceğiz. vergi prim borçlarını da 36 aya kadar taksitlendiriyoruz. Ayrıca, vergi ile ilgili dava ortadan kaldırıyor. Bütün dosyalarda el sıkışacağız, uzlaşacağız, oturacaksınız maliyeyle anlaşacaksınız ve yeni bir sayfa açacaksınız. Birikmiş vergi cezalarının tamamını kaldırıyoruz. Matrah artırımını getiriyoruz" ifadelerini kullandı.

"BİZİM MALİYECİLER YAZINCA ANLAMADINIZ"
Başbakan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Geçmişe sünger çekiyoruz, yeni bir sayfa açıyoruz. Hayırlı uğurlu olsun. İşletme kayıtlarını düzeltme imkanı veriyoruz. Ne demek bu? Anlamadınız. Bizim maliyeciler yazınca anlamadınız. Stoktan gelen farklar bunların hepsini hallediyoruz. Gizli saklı bir şey yok. Malınızla rüsva olmayacaksınız. Beyan edecek, helalleşeceğiz, olup bitecek ama ondan sonra aynı işe devam yok. Varlık barışı içeride, dışarıda para var, bu paraya bakamıyorsunuz aman çalınır mı alınır mı, getirin ortaya çıkarın para da işe yarasın. Siz de param varsa derdim var, derdinden kurtarın. hiç değilse para gelsin bir işe yarasın. Orada duruyor sizi de huzursuz ediyor, bizi de huzursuz ediyor. Gelin olması gereken yerde olsun. Daha fazla üretim. Devlet, size işlerinize karşı hafiyelik yapmayacak. İşlerinizi nasıl büyüteceksiniz, gelip size destek verecek. Bir bakış açısı değişikliğine gidiyor, şüpheci bakış açısından güvenen ve destekleriyle yanında olan bir yönetim anlayışı."
"Bu alçak darbe girişimi Türkiye’nin ekonomisini sarsamamıştır" diyen Yıldırım’ın, "Darbe girişimini olduğu günde vatandaşlarımız 11 milyar dolar dövizi Türk parasına çevirdiler. Vatandaş hem darbeyi önledi hem de ekonomiyi yoluna koydu. Bu millet ayakta alkışlanır, böyle bir milletiz" ifadeleri üzerine konuklar ayağa kalkarak Başbakan Yıldırım’ın bu sözlerini alkışladı.

“BANKACILIK VE FİNANS SEKTÖRÜ TIKIR TIKIR”
Bankacılık ve finans sektörünün tıkır tıkır işlediğine dikkat çeken Yıldırım, "Dışarıdaki değerlendirme kuruluşları, çok bilen adamlar, rakamlara takla attıran adamlar, faizler fırlar, enflasyon uçar ne senaryolar. pazartesi açtık dükkanı her şey tıkır tıkır. Para istemediğin kadar, bankalar tıkır tıkır çalışıyor. Borsayı darmadağın ettiler, ona rağmen borsa da açıldı. Yabancılar mutsuz oldular. Varsın onlar mutsuz olsunlar, 79 milyon mutlu olduktan sonra gerisi teferruat. Büyük darbe girişiminin ekonomimize etkisi, Rusya’yla uçak krizi olduğu kadar. Merkez Bankası, bir kuruş piyasaya para verme ihtiyacı bile duymadı" şeklinde konuştu. Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ülkesine inanan, ülkesinin yönetimine güvenen, Cumhurbaşkanına güvenen 79 milyon vatan evladı var. Sizin ne söyleyeceğiniz önemli değil, bizim kaderimizi hariçten gazel okuyanlar değil, bu millet belirler. İlk gün dolarda ufak oynama oldu, sonra tekrar dengeyi buldu. Borsa da benzer kıpırdanmalar oldu, her şey yoluna girdi. Demokrasisine sahip çıkan bu aziz millet dolarlarını bozdurdu, piyasayı rahatlattı. Merkez Bankası diğer bütün kurumlarımız alınması gereken tedbirleri aldı. Hiçbir nakit problemi yaşamadık. Faizlerde anormal artış gördünüz mü? Biz siyasi istikrarın ekonomik kalkınmayı da beraberinde getireceğini söyledik. Milli iradeyi hedef alanlar aynı zamanda Türkiye’nin büyümesinin, kalkınmasının önüne geçmek istediler. Büyüyen Türkiye’yi tankla, tüfekle, uçakla geriye götüreceklerini sandılar. Allah’a şükür başaramadılar. Türkiye’de demokrasi daha da güçlenmiştir. Siyasi istikrar ve hukukun üstünlüğü daha da pekişmiştir. Türkiye ekonomisin geleceği parlaktır. Artık, devletin bütün birimleri milli iradeye kurşun atan zihniyetten temizleniyor. Sizden önemli istirhamım, is dünyası, sanayicimiz, borsacılarımız olarak kendi insanımıza bomba atacak kadar alçaklaşmış terör unsurlarına yer vermeyin, bunları temizleyin."

“NE FETÖ, NE BÖLÜCÜ PKK…”
Her şeyin açık konuşulacağına dikkati çeken Yıldırım, "Konuşuluyor, konuşuyoruz. Çünkü, süreci bundan sonra birlikte yürüteceğiz. Ülkenin bekası için bir, beraber olduk, birlikte Türkiye olduk, bundan sonra da tasada da sevinçte de hep beraber olacağız. Türkiye uçurumun kenarından dönmüştür. Bir büyük vesayet odağını yok ettik. Vatandaşlarımızın arasına nifak tohumu eken bir örgütün belini kırdık. himmet adı altında araç toplayan, soruları çalan, şantaj yapan, insanları dinleyen bu küresel örgüt bundan sonra bu topraklarda yaşam hakkı bulamayacak. Bu örgütle bölücü terör örgütü arasında zerre kadar fark yok. İkisinin de düğmesi aynılarının elinde. İkisinin de amacı Türkiyeyi bölmek, parçalamak, Türkiye’nin gücünü azaltmak. Bu, gün ışığı gibi ortaya çıkmıştır. Allah’a şükür ki gereğinde işini gücünü yapan ama ihtiyaç olduğunda da bayrakları kapıp meydanları dolduran bu Aziz millet var. Bunların kamuda iş dünyasında yaptıkları zulümler bundan sonra tamamen bitmiş olacak" diye konuştu.

"Bu örgüt hayır hasenatta önde giden milletimizin ahını aldı" diyen Yıldırım, "Bu çete, bu şebeke inancımızı, mukaddesatımızı çaldı. Milli ve manevi kavramlarımızı da zedeledi. Bu örgütü bu millet asla affetmeyecek. Bu örgüt 1 amerikan dolarına canavarlaştırdı. Bu örgüt, dinini, diyanetini öğrensin, vatanına milletine hizmet etsin diye kendisine teslim edilen masum insanları kanına girdi. Bundan böyle toplumsal dayanışmamızı artıracağız, her zamankinden çok birbirimizin hukukuna sahip çıkacağız. Türkiye’nin geleceği daha parlak, daha aydınlıktır. Bu terör örgütünden arınmış Türkiye yoluna daha güçlü devam edecek. Türkiye ekonomisi şaha kaldıran, ihracatımızı kat kat artıran, AK Parti iktidarı bundan sonra da aynı kararlılıkla yatırımlara devam edecek. Ülkemizin 2023 hedeflerine hız kesmeden devam edeceğiz" açıklamasında bulundu.

Başbakan Yıldırım, "Ne FETÖ, ne bölücü PKK, büyük Türkiye hedefinden bizi asla vazgeçiremez. Biz terör gündeminin tutsağı olmayacağız. Bulunduğumuz zamana mahkum olmuyor, gelecek hedeflerimize güven içinde ilerliyoruz" dedi.
Çatışmayı değil kardeşliği esas alan politikalara önem verdiklerini anlatan Yıldırım, yapılan reformlarla yatırım ortamının daha da iyileştirildiğini ifade etti. Bireysel emeklilik sistemi kapsamında 90 milyar liralık tasarrufun hedeflendiğini söyleyen Yıldırım, "Bu hafta Meclis’e sevk ettik. Bunun anlamı şu, Türkiye tasarruflarını artırmak mecburiyetinde. Türkiye Varlık Fonu kuruyoruz. Bu fon Türkiye’nin büyük projelerinin kesintiye uğramaması için kullanılacak. Para politikaları, sıkı mali disiplinden taviz verilmeyecek. İlave bir kaynakla, üretimin, yatırımcının sanayicinin ihtiyacı olan fonları buradan temin edeceğiz. Bu, ülkemizin ekonomik yapısını uzun vadede daha da öngörülür hale getirecek. Konjonktürel şoklara karşı, bölgesel krizlere karşı ekonomimizi daha da dayanıklı hale getirecek. Bu ekonomide çok büyük bir dönüşümdür. Tek kanaldan değil, ayrı bir kanal daha oluşturarak tehditleri azaltacak bir mekanizmaya geçiyoruz. Özellikle yatırımların hız kesmeden devam etmesini sağlıyoruz" şeklinde konuştu.

15 Temmuz sonrası yurdun her köşesinde vatandaşların şenlik havası içinde çalıştığına dikkati çeken Yıldırım, "Bunun bir zirvesi pazar günü inşallah İstanbul’da olacak. İstanbul’da demokrasi ve şehitler buluşması var. Burada tam bir birlik, kardeşlik ruhu yeniden canlanacak. Buraya parti rozetiyle değil, herkes ay yıldızlı bayrağıyla gelecek. MHP Genel Başkanı katılacak. Ümit ediyorum ve bekliyorum ki Sayın CHP Genel Başkanı da orada olsun ve böylece ülkemizde darbe süreciyle ortaya çıkan birlik, kardeşlik, dayanışma ruhu orada da zirveye çıkmış olsun. Sizleri ve camianızı bu önemli toplantıya davet ediyor, katılımlarınıza da özellikle istirham ediyorum" dedi.
Yıldırım, demokrasi şehitleri ve gaziler için düzenlenen yardım kampanyasını hatırlatarak konuşmasını sonlandırdı.