Van Valiliği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi tarafından (YYÜ) ortaklaşa “Van İli Ortaokul ve Lise Öğrencilerinin Başarı Durumlarının Araştırılması Projesi Çalıştayı” düzenlendi.
Elite World Otel’de yapılan çalıştaya Van Valisi İbrahim Taşyapan, YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, Tuşba Belediye Başkanı Fevzi Özgökçe, DAKA Genel Sekreteri Yaşar Emin Demirci, vali yardımcıları, ilçe kaymakamları, Van İl Milli Eğitim Müdürü Kıyasettin Kırekin, kurum ve okul müdürleri ile öğretmenler katıldı. Çalıştay öncesi veliler adına bir konuşma yapan Vesile Hülük, 7 çocuğunu babasız olarak okutup büyüttüğünü belirterek, “Allah’a çok şükür 7 çocuğumu okuttum, bugüne kadar getirdim. Birisi matematik öğretmenliği bitirdi, bir kızım da tarih öğretmenliğini okuyor, 3. sınıfta. Diğer çocuklarım da Allah’a çok şükür okuyorlar. Bir anne olarak göğüs gerdim, çalıştım, çabaladım, babasız bugüne kadar getirdim. Özellikle Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mehmet Salih Aşkan’a çok teşekkür ederim. Onların sayesinde, destekleriyle çocuklarımı okuttum. Bir anne olarak onları bugüne kadar getirdim. Allah’a çok şükür hocaların sayesinde bir yere geldiler. Hocalara karşı her zaman bir saygım, sevgim var. İnşallah çocuklarım onlar gibi birer hoca olur ve onların da öğrencileri olur” dedi.
DAKA Genel Sekreteri Emin Yaşara Demirci ise, bu projenin üç ajansın destek verdiği üç aylık bir proje olduğunu belirtti. Ancak bunun kabul tarihinin 30 Eylül olduğunu ifade eden Demirci, dolayısıyla bu projenin şu anda 7. ayında olduğunu ifade ederek, “Yani 3 aylık proje uygulama süresi değil, 4 aylık bir proje hazırlık süremiz var. Van önemli bir şehir, nüfus olarak 19. sırada olan bir şehir. Türkiye’nin en doğurgan 4. ili. Türkiye’nin en genç 4. ili, Türkiye’nin net göç veren 2. ili ve Türkiye’nin en homojen ilk on ili arasındadır. Şimdi bu tabloyu Van’ı bilmeyen bir yabancının eline vermiş olsaydınız ve ‘böyle bir şehrimiz var, bunun eğitimle ilgili temel sorunları nelerdir’ görüşmüş olsaydık, aşağı yukarı bize soracak şey belli, net göç veren bir il kan kaybeden bir ildir. Sürekli nitelik kaybeden bir ildir, homojen bir il dışarıdan göç almayan nitelikli bir ildir ve doğurganlık oranı yüksek olması önemli, çünkü genç bir ilimiz. Orda zaten ortanca yaşta insanlar öne çıkıyor. Onların da ve tabi ki okul çağında bir ilin toplam nüfusundan fazlası okul çağında olan öğrenci sayıları var. Bunlar tabi ki hem nitelik hem de nicelik olarak karşılamak durumundayız” şeklinde konuştu.
YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal ise, eğitim üzerinde dururken tek bir nokta üzerinde takılıp kalınmasının başarıyı getirmeyeceğini söyledi. Rektör Battal, “Bu yüzden eğitimi irdelerken, eğitimin bileşenlerinin doğru bir şekilde ortaya koymamız lazım. Eğitim annedir, babadır, ev ortamıdır, çevredir, amcadır, dayıdır, teyzedir, okuldur, öğretmendir, valiliktir, milli eğitimdir, belediyedir, hülasa eğitimi almak isteyen muhatabın irtibatlı olduğu her şeydir. Dolayısıyla eğitime yaklaşırken bütün unsurlarıyla yaklaşmamız lazım. Deprem döneminde konteynerde eğitim gören ve o yıl mezun olan öğrencilerimizin bu yıl istatistik bilgilerini aldık. Biz eğitim fakültesi olarak Türkiye’de ilk 5’e girdik. Bizim öğrenci profilimiz yüzde 75 ile 80’i bu bölgenin çocukları, yani Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin çocukları, yüzde 30’u da Van’dan gelen çocuklar. Şimdi üniversitemiz bu tür sınavlarda ilk beşi paylaşabiliyorsa, demek ki eğitimde küçük dokunuşlarla başarıyı elde edebiliriz” ifadelerini kullandı.
Tuşba Belediye Başkanı Fevzi Özgökçe de, çocukların faydalı birer vatandaş olarak yetiştirilmemesi halinde Türkiye birincisi olsa dahi fayda etmeyeceğini söyledi. Bir eğitimci, bir veli ve bir yerel yönetici olduğunu ve sorumluluğunun farkında olduğunu belirten Özgökçe, “Van’ın eğitim durumu veya başarısı sadece okullarda geçmiyor. Bugüne kadar malumunuz eğitimde okul artı dershane birçok özel katkılar oluyordu. Evet dershaneler bu yıl son. Biz bu yıldan sonra gerek Türkiye’nin, gerekse Van’ın başarı durumlarının biraz daha net ortaya çıkacağını göreceğiz. Daha önceleri ben dershanecilik de yaptım. Dershanede biz şunu görüyorduk. Belli imkânlara sahip bazı öğrenciler zaten özel okulda, zaten birçok değerleri aşmış olan öğrenciler, bunun üzerine bir de dershaneye geliyor. O da yetmiyor bir de özel kurs görüyor. Bu öğrenciler Türkiye’de belli yerlerde başarıyı arttırıyorlar. Ancak önemli olan 7, 8 ve 10 çocuklu ailenin her birinin, anne, babasının çocuklarının başını sıvazlayıp, ‘oğlum, kızım sen bugün ne öğrendin?’ Yani velilerimizden bugüne kadar şunu gördük, çocuklarının halini ve okuldaki durumunu sorun etmiyor. Geziyoruz. 7, 8 çocuğu olanlar, bu çocuklarının gittiği okullarda hangi sınıfta olduğunu, kaçıncı sınıfta olduğunu bilen velilerimiz çok az. Van’a gelen öğretmenlerimiz bir yıl, iki yılını doldurduktan sonra bir bakıyoruz ki hemen batıda. Van’ın şartları düzelince tekrar Van’a gelmeye çalışıyorlar. Onun için bu öğretmen sirkülâsyonu en az 5 yıl olursa, başarılı öğretmenlerimizi biz yetiştiriyoruz, Van’da en iyi şekilde öğretmenliği öğreniyor ama başka bir yere gittiğinde daha başarılı oluyorlar. Biz diyoruz ki öğretmenlerin burada kalması lazım. Tabi bunu yerel yöneticiler olarak da çocuğumuz eğitimin dışında başka bir şeyle uğraştırmayacağız. Çocuk sokakta başka bir şeyin peşinde koşturmayacağız. Bakıyoruz ki orta ve lise çağında olan çocuk, sokakta taşlarla başka bir insanın canını almaya, başka bir kardeşinin, hakikatten öyle bir insan yetiştiriyoruz ki başarı, diğer şeyleri öbür tarafta kalıyor. Önce insan olmayı, önce çocuğun topluma ve bu memlekete kazandırılması lazım. Yani çocuk yarın başkasının canına, malına zarar verdikten sonra Türkiye birincisi de olsa fayda vermez” dedi.
Van Valisi İbrahim Taşyapan ise, her öğrenci okul veya öğretmenin arasında bir rekabetin olması ve birbirleriyle yarıştırılmasının eğitimde başarının artması yönünde önemli olduğuna değindi. Öğrenciler arasında rekabetin oluşturulması gerektiğini vurgulayan Taşyapan, “Allah insanoğlunu en mükemmel şekilde yaratmış. Herkesi eşit yaratmış. Öğrenciye ilgi gösterirsek başarı artar, aile ilgi gösterirse başarı olur. Çocukları kendi içerisinde yarıştıracağız, aynı sınıftaki çocukları yarıştıralım, okullarımızı yarıştıralım, müdürlerimiz yarışsın, müdürlerimiz öğretmenlerimizi yarıştırsın. Öğretmenlerimize iyi bir motivasyon verebilirsek, çünkü ilimizin bir sorunu da dışarıdan ilk atamalarla öğretmenlerin gelmesi. Her işin bir acemiliği vardır. Onun için yeni öğretmenlerimize, genç öğretmenlerimize motivasyon olacak şekilde bir ilgi göstertirsek, onlar da çocuklarımıza ilgi gösterecektir. Çocuklarımızın hangi okula gittiğini bilmiyorsak, derslerinin nasıl olduğunu bilmiyorsak, ne iş yaptığını bilmiyorsak orada başarı olmaz. Problemlere baktığımız zaman mutlaka temelinde eksik yaptığımız bir şey vardır” diye konuştu.
Çalıştay, daha sonra grup çalışmalarıyla devam etti.