Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, 15 Nisan tarihine ertelenen Soma Davasının ilk duruşmasında sanık avukatlarının ‘Can güvenliğimiz yok’ diyerek salonu terk etmelerine tepki göstererek, “O salonda hiçbirimiz için bir tehlike yok. Kimden tehlike var? Ailelerini kaybetmiş acılı insanlar mı saldıracak size? Orada kimse sizin kılınıza dokunamaz. Bunun garantisi bizleriz” dedi.
Manisa’nın Akhisar ilçesinde görülmeye başlanan Soma Davasının 15 Nisan tarihine ertelenmesinin ardından mahkeme çıkışında bir açıklama yapan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, dava sürecini şöyle değerlendirdi: “Şehit ailelerinin ısrarla söyledikleri tutuklu sanıkların salona getirilmesi işidir. Mahkeme bu konuda son derece olumlu bir karar vermişti. Hiçbir problem yoktu ama arada bir şeyler oldu. Biranda Adalet Bakanlığı, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü müdahale etti ve tutuklu sanıkların bizden uzakta hapishanede bizi görmeden yargılanmaya başlanmasına izin vermek gibi bir eğilim doğdu. Bu büyük bir hataydı. Bugün ailelerin ısrarıyla, avukatların ısrarıyla mahkeme, bu kararından geri döndü. Son derece önemli bir karardır. Çarşamba günü tutuklu sanıklar buraya getirilecek ve adalete ihtiyacı olan insanların gözünün önünde yargılanacaklar. Doğrusu budur. Aksini ne bizim kabul etmemiz ne de ailelerin kabul etmesi mümkün.”
SANIK AVUKATLARINA ELEŞTİRİ
Duruşma boyunca tek bir olumsuzluk olduğunu kaydeden Kozağaçlı, sözlerine şöyle devam etti:
“Bugün, sanık avukatlığını üstlenen meslektaşlarımız yargılamanın bir aşamasında, ‘Bizim can güvenliğimiz yok’ diye salondan çıktı. Bunu kabul etmek mümkün değil. Ben avukatlığımın 20’inci yılındayım. Üç bin avukatın üye olduğu bir derneğin genel başkanlığını yürütüyorum. O salonda hiçbirimiz için bir tehlike yok. Kimden tehlike var? Ailelerini kaybetmiş acılı insanlar mı size saldıracak? Kimden tehlike var size? Avukatlar mı saldıracak? Yargıç, savcı, mübaşir, katip mi saldıracak size? Bu meslektaşlarımızın bu davranışı eğer gerçekten bir korku ve kaygı hissiyle yapılmışsa onlara çağrıda bulunuyorum. Orada kimse sizin kılınıza dokunamaz. Kefili biziz, kefili müdahil avukatlarıdır, kefili barolardır, kefili Çağdaş Hukukçular Derneğidir. Korkmayın ve davaya geri dönün. Ama eğer bu gerçek bir korkunun değil de bu davanın bu şehirden götürülmesini sağlamak için, ‘Bu salonda can güvenliği yok, bu şehirde bu dava görülemiyor, başka bir kente götürülsün’ diye bir programın parçası olarak yapıldıysa bu meslektaşlarımızı kınıyorum. Böyle bir işe alet olmamaları gerekir. Tereddütsüzce onların her türlü güvencesi biziz, mahkeme heyetidir, yakınlarını kaybeden insanlardır. Biz onların avukatsız yargılanmasını istemiyoruz. Yargılanmasını istiyoruz. Elbette avukatları yanlarında olacak. Avukatsız yargılanmalarından bir beklentimiz yok. Avukatlarını da alsınlar. Kimsenin kılına zarar gelmez, korkmasınlar gelip hesaplarını versinler. Eğer verebiliyorlarsa.”