MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yönetim sisteminde zorlamayla fiilen oynama yapıldığını, Cumhurbaşkanı ile Başbakan ve Bakanlar Kurulu’nun Anayasada sınırları çizilen görev, yetki ve siyasi sorumluluklarınin birbirine karıştığını belirterek, Ak Parti’den başkanlık sistemini önerisini TBMM gündemine getirmesini istedi.
Başkanlık sisteminin referanduma sunulması halinde milletin kararına saygı duyacaklarını belirten Bahçeli, “Millet neye karar verirse boynumuz kıldan ince” dedi. Bahçeli, dün MHP’nin meclis grup toplantısında özetle şu mesajları verdi:

- İSTİHBARAT NE YAPIYOR?:
Terör Türkiye’yi her gün vurmaktadır. Bombalar ülkeye nasıl sokulmaktadır? Ve de patlatılmak üzere nerede saklanmaktadır? Merak ediyoruz, bu istihbarat ne yapmaktadır? Dün analar ağlamayacak diyorlardı, oysa bugün bir millet ağlamaktadır. Terörizmin dehşeti 79 milyon Türk vatandaşına hayatı zindana çevirdi.

- MÜCADELEYİ PKK İÇİN DE VERİN:
Ancak FETÖ’yle yapılan mücadelenin aynısının PKK’lılara da uygulanmasını istiyor, bekliyoruz. Hakkâri’de, Şırnak’ta, Diyarbakır’da, İstanbul’da patlayan bombalara Ankara’dan alkış tutan, İzmir’den tezahürat yapan, Mersin’den el sallayan terör yedeklerine, terörist sevicilere hak ettikleri dersi vermek devletin namus borcudur. PKK’ya destek veren sivil toplum kuruluşları ne zaman hak ettiğini bulacaktır? PKK’lı diye açığa alınan öğretmenlerin, suçu somut olarak tespit edilen bölücülerin devletle bağının kesilmesi için daha ne olması beklenmektedir? FETÖ’ye ceberut kesilenler, sıra PKK’ya gelince niçin sus pustur? PKK demek FETÖ demek. FETÖ, bölücü hainlerin ikizi, eylem yoldaşıdır. PKK, FETÖ’nün başaramadığı çözülmeyi tamamlamak, dağılmayı temin etmek için çırpınmaktadır. Hükümete sesleniyorum, arkanızda milletin duası, MHP’nin desteği vardır. O halde ne duruyor, ne oyalanıyorsunuz?
‘Erken seçim istikrarsızlık getirir’

Bahçeli, grup toplantısı sonrasında gazetecilerin erken seçim olup olmayacağını sorması üzerine, “Olağanüstü hal döneminin yaşandığı bir ortamda seçimden bahsetmek Türkiye’yi daha karmaşık hale getirmek demektir. Bu görüşü ortaya koyanlar istikrarsızlığı savunanlardır” dedi. 

Bahçeli, bir gazetecinin, “Başkanlık sistemi vurgunuz, ‘MHP başkanlık sistemine destek mi verecek?’ diye bir soru işareti doğurdu” cümlesi üzerine gülümseyerek, “O sizin yorumunuz gibi geliyor bana” dedi. Bu arada İzmir milletvekili Oktay Vural’in istifasıyla boşalan MHP Grup Başkanvekilliği’ne Erhan Usta seçildi.

‘Millet ne derse o’

- İKİ SEÇENEK ÇIKACAKTIR:
Dünyanın hiçbir medeni ve demokratik ülkesinde her gün suç işleyen bir yönetim ve iktidar yapısı görülemeyecek, bundan bahsedilemeyecektir. Bu durum karşısında, Adalet ve Kalkınma Partisi başkanlık sistemiyle ilgili inadını sürdürecekse yine karşımıza iki seçenek çıkacaktır: İlk olarak AKP, hazırda tuttuğu veya üzerinde çalıştığı bir anayasa hazırlığı varsa, mutabık kalınan daha önceki maddeleri de ihtiva etmek kaydıyla TBMM’ye getirmelidir. Milletvekilleri, ilkeleri ve inançları doğrultusunda vicdanlarının sesini dinleyerek oy kullanacaklar, bir karara varacaklardır. İkinci olarak bu anayasa değişiklik teklifi TBMM Genel Kurulu’nda ya 367 sınırını aşarak kanunlaşacaktır ya da 330 eşiğinin üstünde kalarak referandum yoluyla milletin kararına sunulacaktır. 

- HER KARARA SAYGILIYIZ:
MHP, Türk milletinin vereceği her karara saygılı ve bağlıdır. Bizim tercihimiz her zaman olduğu gibi parlamenter sistemin devamı, güçlendirilmesi, reforma tabi tutulmasıdır. Ancak milletimiz aksini söyleyecek olursa buna da diyeceğimiz herhangi bir şey doğal olarak bulunmayacaktır. Millet ne derse odur, neye karar verirse boynumuz kıldan incedir. 

- TÜRKEŞ BAŞKANLIĞI GÜNDEME GETİRMEDİ:
Başkanlık sistemine yönelik kuşku, eleştiri, çekincelerimiz bilinmektedir. Merhum Başbuğumuz Türkeş Bey’in Dokuz Işık isimli eserinde; Güçlü İktidar-Güçlü İdare: Tek Başkan-Tek Meclis Sistemi başlığıyla dile getirdiği görüşleri de ortadadır. Elbette dönemsel şartlar gereğince başkanlık sistemini savunması, konjonktürel gelişmelerin, stratejik düşüncesinin ve toplumsal ihtiyaçların doğal bir yansımasıdır. Ancak daha sonra da parlamenter sistemle ilgili görüşe dönüş yaptığı bilinmektedir. Mesela, Gönül Seferberliği isimli eserinin 1977 tarihli basımında merhum Başbuğumuz şöyle demektedir: 

‘MHP’nin yolu hukukun üstünlüğünü esas alan, çok partili, demokratik, parlamenter, hürriyetçi nizamdır’. Merhum Türkeş Beyin 1997’de vefatına kadar bir defa olsun başkanlık sistemini gündeme getirmediği, aksine 1985’te tahliye olduktan sonra Turgut Özal’ın başkanlık rejimi arzularına karşı çıktığı hatırımızdadır. Türkiye’nin nasıl ve hangi sistemle yönetileceğiyle ilgili muamma bize göre kapanmalı, bu iş kökünden bitirilmelidir.
‘Anayasa çiğnenmekte’

- AŞİRETLERE KUTLAMA:
Van’da PKK’yı lanetleyen Doğu ve Güneydoğu’daki 16 ilden 181 aşiret temsilcisini kutluyorum. 

- DAYATMAKTA:
Anayasa kapsamında derinleşen hükümet sistemi tartışmaları siyaseti tıkarsa krize dönüşebilecektir. Cumhurbaşkanı, millet tarafından seçildiği gerekçesiyle fiilli başkanlık sistemini dayatmaktadır. 

- FİİLEN OYNAMA:
Cumhurbaşkanı ile Başbakan ve Bakanlar Kurulu’nun Anayasa’da sınırları çizilen 
yetkileri iç içe geçmiştir. Anayasa değişmeden fiilen oynama yapılmıştır. Anayasa çiğnenmektedir. 

- İKİ YOL VAR:
Cumhurbaşkanı’nın hukukla ters düşmesi tehlikelidir. İki yol vardır: Cumhurbaşkanı’nın fiilli başkanlık zorlamasından vazgeçmesi, yasa ve anayasal sınırlarına çekilmesidir. Bu olmayacaksa, fiili durumun hukuki boyut kazanabilmesinin yöntemlerinin aranmasıdır.