Telefon, tablet, bilgisayar ve TV hareketsiz yaşamı, hareketsiz yaşam da erken yaşta boyunda düzleşme, kambur duruş, omurga ağrısı, belde fıtık, kireçlenme getirdi.

Ortopedist Prof. Dr. İbrahim Akel, hareketsiz yaşam tarzının bedelini vücudumuzun ödediğini söyledi. 14-15 yaşlarında bile bel fıtığı, kalıcı kamburluk vakalarının arttığını belirten Prof. Dr. Akel, “Bilgisayar, cep telefonu tablet yaşamımızın her yerinde, her anında ayrılmaz parçamız haline geldi. Bu da bizi daha hareketsiz yaparken, hareketsizliğin faturası da duruş bozukluğu, boyunda, belde düzleşme, kambur duruş, omurga ağrısı, belde fıtık, kireçlenme gibi sağlık sorunları oldu” dedi. İzmir Kent Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Akel, çağın önemli sorunu haline gelen teknoloji bağımlılığının vücutlarımızda neden olduğu deformasyona dikkat çekti. Başta çocuk ve gençlerin olmak üzere toplumun büyük kesiminin cep telefonu bağımlısı olduğunu, ellerden düşmeyen telefon ve tabletleri kullanırken ya da bilgisayar karşısındayken fark etmeden duruş bozukluğu geliştiğini söyledi. Bu duruş bozukluklarının, hareketsiz yaşamın, spor yapmamanın ileri yaşlarda görülen pek çok ortopedik sorunun erken yaşlarda görülmesine yol açtığını belirten Prof. Dr. Akel uyarılarda bulundu.

Teknoloji bağımlılığı omurgamızı bozuyor

Online telafi eğitimine başlayan milyonlarca öğrencinin her gün bilgisayar karşısında saatler geçirdiğini de belirten Prof. Dr. Akel şöyle konuştu:

"Çalışma ortamlarında, günlük yaşamda daha fazla masada, bilgisayar başındayız, herkesin elinde cep telefonu var. Bu insanın duruş alışkanlığını bozmaya başladı. Pandemi sürecinde sağlıklı kalabilmek için evimizde kaldık, kalmaya da devam edelim. Evde kaldık diye hareketsiz olmak zorunda değiliz. Ama bu süreçte bilgisayarla, tabletle, cep telefonuyla ya da televizyonla olan ilgimiz arttı ve daha fazla bunlarla vakit geçirmeye başladığımız için bu problemleri daha sık görmeye başladık. Normalde sağlıklı bir birey standart dik duruşunda vücut ağırlığının büyük bir kısmını orta hat içeresinde bacakları yoluyla yere iletir. Bu orta hat görüntüsünden bir sapma meydana geldiğinde omurgaya binen yük artıyor. Yük arttığında omurgalar arasındaki diskler bu fazla kiloyla karşılaştığında diskte de dejenerasyon başlıyor, bunlar sertleşmeye, suyunu kaybetmeye, yırtılmaya, fıtıklara kadar giden bir bozulmaya uğruyor. Nitekim daha fazla kambur duruş, boyunda daha fazla düzleşme, zamanla belde de daha fazla düzleşme, omurga ağrıları, fıtıklarda artışlar, daha erken kireçlenmeler olarak karşımıza çıkan vakalarda artış var."

14-16 yaş boyun, bel fıtığı vakaları arttı

Anne babaların kambur duruş, eğik boyun duruşu, sırt ağrısı gibi şikayetlerle çocuklarını muayene ve tedavi için getirdiklerini belirten Prof. Dr. İbrahim Akel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"14-15-16 yaşlarında çocuklarda artık boyun, bel fıtıkları, kalıcı sırt kamburlukları saptamaya başladık. Tek nedeni hareketsizlik. Hareketi hayatımıza koymamız gerekli. Maske, sosyal mesafe, hijyen önlemlerimizi alarak yürüyüş yapabiliriz. Evde bile olsak, evin içerisinde bile olsa her gün 20-30 dakikalık yürüyüşler yapmalıyız. Aynı zamanda oturur ya da bir şeye konsantre olduğumuz pozisyonu; film izlerken, kitap, gazete okurken, tabletle, bilgisayarla, telefonla bir iş yaparken bir iki saatten uzun tutmamak lazım. Her saat başı ya da iki saatte bir o pozisyondan kalkıp ayağa dik bir şekilde geçip 5-10 dakika yürüyüş ya da dik durma egzersizleri yapılabilir. Mevsim uygun olduğu için yüzme sporu yapılabilir. Bunlar bizim hem omurga sağlığımız için hem akıl sağlığımız için özellikle bu pandemi döneminde oldukça faydalı olacaktır."