Mersin Barosu’na bağlı avukatlar, bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) görüşülmeye başlanacak olan İç Güvenlik Reformu Paketi’ni yürüyüş yaparak protesto etti. Yürüyüşte vahşice öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan cinayetine de tepki gösterildi.
Öğle saatlerinde Mersin Adliyesi önünde bir araya gelen avukatlar buradan cübbeleriyle birlikte Cumhuriyet Alanı’na kadar yürüdü. Yürüyüş boyunca sloganlar atan avukatlar, İç Güvenlik Reformu Paketi’ne tepkilerini ortaya koydular. Yürüyüşte ayrıca vahşice öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan cinayetine de tepki gösterildi. Cumhuriyet Alanı’nda avukatlar adına açıklama yapan Mersin Barosu Başkanı Avukat Alpay Antmen, bu paketin 21 kanunda değişikliği öngördüğünü belirterek, "Tasarı ile silah kavramı genişletilmekte, bilye ve sapan gibi aletler de kapsama alınmakta ve kanunda mevcut cezalar daha da arttırılmaktadır. Benzer şekilde yüzün maske ile örtülmesi, hapis cezası gerektiren bir suç fiili olarak düzenlenmiştir. Gözaltına alma tedbiri ile ilgili yapılmak istenen düzenleme ile mülki amirlerce belirlenecek kolluk amirleri tarafından 24 saate kadar ve toplu olarak işlenen suçlarda 48 saate kadar gözaltına alabilme kararı verilebilmesi öngörülmektedir. Valiye cumhuriyet savcılarının yetkilerini bahşeden bu düzenleme kamu düzenini ve güvenliğini sağlamak için bütün kamu kuruluşlarının araçlarını isteme, personeline görev verme yetkileri ile birlikte okunduğunda daha da anlamlı hale gelmektedir. Yargı yetkisi ile fonksiyon gasbı olarak görülebilecek tasarı, bu haliyle yasalaşırsa artık hukuk güvenliğinden söz edilemeyecek, Türkiye’nin her yerinde fiilen sıkıyönetim uygulaması başlamış olacaktır" diye konuştu.
Antmen, şöyle devam etti: "Jandarma Teşkilat Kanunu’nda getirmek istediği değişiklikler ile de jandarma sınıfının geleceğini etkileyecek niteliktedir. Sosyal ve demokratik hukuk devletlerinde birey devlet için değil devlet birey için vardır ilkesi geçerlidir. Önemli olan birey ve toplumun varlığı ve haklarıdır. Toplumumuzun uzun yıllar süren ve canı kanı pahasına sahip olduğu evrensel demokratik anayasal hakları ve güvenceleri bu yasa ile ortadan kaldırılmaya, ülkemiz adeta yarı açık bir cezaevine dönüştürülmeye çalışılmaktadır. Önce adalet diyoruz. Adalet insanların birbirlerine karşı eşit ve dürüst bir şekilde davranmalarını tanımlayan faktör olup, adalet kavramının birinci ilkesi yaşamın kutsallığıdır. Gerçek demokratik ilk hiçbir gücün ve kimsenin halkın üzerinde bir güce sahip olmaması demektir" şeklinde konuştu.
Basın açıklamasının ardından avukatlar olaysız bir şekilde dağıldı.