Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir'in niyetini okumakla zaman kaybetmenin anlamı yok artık!.. Çünkü, söylemleri "net" olmadığı için bu şehrin insanları, onun gerçekte ne düşündüğünü anlamaya çalışmaktan yorulmuş durumda... Dünkü yazıma o yüzden "papatya falı" başlığını vermiştim... "Millet Bahçesi" kararıyla ilgili olarak emekli inşaat mühendisi Murat Şenel, Kültür Park'ta inşaatları durdurulan 153 Kent Yönetim Merkezi ile terminal binalarının kurtarılmaya çalışıldığını söylemişti... Dün arkadaşlar Yabancılar Pazarı Başkanı Alaaddin Sayın ve eski Fuar Derneği Başkanı Ömer Pelit'ten görüş aldıkları sırada, "Fuar alanı"nın yıkılacağı gündeme geldi... Murat Şenel, Kültür Park'taki binaları işaret etti ama asıl mercek altına alınması gereken yerlerden biri fuar alanı galiba... Buradaki işletmeleri çıkarmanın en kolay yolu bu bence... Sonrasında bu alanı hangi projede kullanacaktır, onu Demir'den başka kimse bilmiyor... Aslına bakarsak, fuar alanının yıkılacağını seçimler öncesinde de söylemişti... Ancak, buradaki işletmelerin akıbetiyle ilgili bir açıklama yapmamıştı... Yani, demek oluyor ki, "Millet Bahçesi Projesi" ile de buradaki işletmelerin yargıya başvurmalarının önünü kesecek!.. "Niyet okumayla zaman kaybetmenin anlamı yok" demiştim ama gelinen noktada netlik olmadığı için yine başa döndük!.. Öyle lafı evelemeye gevelemeye gerek var mı?.. Açık açık konuşsalar ya!.. Milleti yormak ve tedirgin etmek niye?.. Fuarda ya da başka yerde yapılacak projelerle ilgili insanlar bilgilendirilse de ona göre yatırımlar için bir yol haritası belirleme fırsatı bulsa olmaz mı?.. Hiç unutmuyorum... Saathane'deki bir büfeden alışveriş yaparken, sahibi anlattı... Büfede tadilat yaparken, tanıdığı bir insan olan Mustafa Demir, yoldan geçerken buraya uğramış!.. Sohbet ettikleri sırada, ustalar da çalışıyormuş!.. Günler sonra belediyeden gelen yazıyla dünyası yıkılan büfeci, Demir'e sitem ederek: "Çalışmayı gördüğü halde, buraya masraf yapma diye bizi uyarmadı. Biz burada üç lira 5 lira kazanan esnafız. Yazık değil mi?" dedi... Bu anekdodu anlatmamın sebebi; insanların neler olacağını net biçimde bilirse, yatırımını da ona göre yapabileceğini hatırlatmak içindi... Yorgunu yokuşa sürmenin, yani bu yöntemle insanlara eziyet etmenin, her şeyden öte günah olduğunu söylememe gerek var mı?..