Güncel

Psikolojik Danışmanla Hasbihal 7. bölüm

Abone Ol

Tüm Okurlarımıza Merhaba,

Psikolojik Danışmanla Hasbihal köşemizde bu hafta biraz hızdan bahsedelim. Hızla akıp giden ve bazen yetişmekte zorlandığımız bu hayatta, ne kadar odaklanabiliyoruz? Dikkatimizi ne kadar toparlayabiliyoruz? Teknolojinin ışık hızına ulaştığı bu çağda, biz de hayatı bu hızda mı yaşamaya başladık?

Bu soruları meslektaşım, Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Samsun Temsilciliği İl Alt Çalışma Birimleri Sekreteri Psikolojik Danışman Büşra Nur Düzen’e sordum.

Gülser Çelebi Baş:
Sevgili Büşra Nur, merhaba. Bugün hayatın hızlı temposunu konuşacağımız için, ilk sorumu da sana hızlıca sormak istiyorum: Hızla geçen yaşam deneyimimizde dikkat toplama ve odaklanma konusunda neler yaşıyoruz?

Büşra Nur Düzen:
Merhaba Gülser. İfade ettiğin gibi, içinde bulunduğumuz çağ adeta bir hız treni gibi akıp giderken, dikkat ve odaklanma problemi yaşayan birey sayısı da aynı oranda artıyor. Dijital çağın getirdiği sürekli bilgi bombardımanı, sosyal medyada tüketilen kısa ve dikkat dağıtıcı içerikler ile yoğun iş temposu bu durumu önemli ölçüde tetikliyor. Zihinlerimiz bir yandan bilgiye erişimin kolaylığıyla besleniyor, diğer yandan bu akışın yarattığı karmaşada kayboluyor.

Gülser Çelebi Baş:
Özellikle sosyal medya dünyası, hızla tüketmeye bizi alıştırıyor ve bazen bir girdaba dönüşebiliyor. Peki, bu hızın panzehiri nedir? Dikkat nedir, nelerden etkilenir?

Büşra Nur Düzen:
Tabii ki. Dikkat, duygu ve düşünceleri tek bir noktada toplayabilme becerisidir ve öğrenmenin, başarının temelidir. Ancak günümüzün karmaşık yapısında bu beceriyi sürdürmek zorlaşıyor. Dikkat dağınıklığını etkileyen unsurları ikiye ayırabiliriz: Dışsal ve içsel faktörler. Dışsal faktörler çevresel ve fiziksel koşullardan; içsel faktörler ise yorgunluk, açlık, uykusuzluk, kaygı, olumsuz düşünce kalıpları gibi zihinsel süreçlerden kaynaklanır. Günümüzde bilgiye erişim kolaylaşsa da bilgiyi anlamlandırma ve kullanma becerimiz zayıflamış durumda.

Gülser Çelebi Baş:
Bu tablo bireysel bir sorunun ötesinde bir durumu mu işaret ediyor?

Büşra Nur Düzen:
Kesinlikle. Dikkat dağınıklığı yalnızca bireysel değil, aynı zamanda toplumsal bir meseledir. Yaratıcılığı, üretkenliği ve hatta empati yetimizi olumsuz etkileyebiliyor.

Gülser Çelebi Baş:
Endişeye kapılmadan çözüm üretmek mümkün mü? Ne yapabiliriz?

Büşra Nur Düzen:
Elbette. İlk adım, çevremizi düzenlemektir. Çalışma alanını sadeleştirmek, dikkat dağıtıcı unsurları ortadan kaldırmak çok önemli. Gürültü engelleyici kulaklık, sessiz ortam ve ergonomik düzenlemeler de odaklanmayı artırır. Teknolojiyi bilinçli kullanmak, dijital detokslar yapmak ve sosyal medya bildirimlerini sınırlamak zihinsel yorgunluğu azaltır.

Gülser Çelebi Baş:
Bu öneriler çok kıymetli. İç dünyamız için neler önerirsin?

Büşra Nur Düzen:
İçsel dünyayı düzenlemek de bir o kadar önemli. Meditasyon, nefes egzersizleri ve mindfulness gibi uygulamalar zihni sakinleştirir. Zaman yönetimi teknikleriyle günlük ve haftalık planlar oluşturmak da stresle baş etmeyi kolaylaştırır ve zihni netleştirir.

Gülser Çelebi Baş:
Başka neler eklemek istersin?

Büşra Nur Düzen:
Sağlıklı bir yaşam tarzı da bu sürecin olmazsa olmazı. Yeterli uyku, dengeli beslenme, egzersiz ve su tüketimi hem beden hem zihin sağlığını destekler. Stres yönetimi, hobilere zaman ayırmak ve sosyal etkinliklerde bulunmak da içsel dengeyi güçlendirir. Tüm bu adımlarla zihinsel karmaşayı azaltıp dikkat ve odaklanma becerimizi geliştirmek mümkün.

Gülser Çelebi Baş:
Aktardığın bilgiler âdeta bir başucu öneri listesi niteliğinde. Son olarak konuyu nasıl özetlersin?

Büşra Nur Düzen:
Zihnimiz tıpkı bir bahçe gibidir. Nasıl ki bir bahçeyi yabani otlardan temizler, düzenli sulayıp güneşle beslersek; zihnimizi de dikkat dağıtıcı unsurlardan arındırmalı, bilgiyle beslemeli ve olumlu düşüncelerle aydınlatmalıyız. Ancak bu şekilde zihnimiz çiçek açar, odaklanma becerimizin meyvelerini verir. Bu yalnızca bireysel bir sorumluluk değil, toplumsal bir görevdir.

Kıymetli katkıları için meslektaşım Psikolojik Danışman Büşra Nur Düzen’e teşekkür ediyorum.

Rica ediyorum Gülser. Benim için de çok kıymetli bir paylaşım oldu. Okurlarımıza faydalı olmasını dilerim.

Yeni konularla farklı meslektaşlarımla buluşmak üzere, önerilerinizi derneğimizin sosyal medya hesaplarından bizlere ulaştırabilirsiniz.
Bir sonraki Psikolojik Danışmanla Hasbihal köşemizde görüşmek üzere, hoşça kalın.

Gülser Çelebi Baş
Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği
Samsun İl Temsilciliği İl Başkanı