Sokaktaki vatandaşın ülke gündemiyle ilgili olarak nabzını tutmaya devam eden Samsun Canlı Haber TV ve Samsun Gazetesi ekipleri, “Makam araçlarına getirilen üst sınırlamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna yanıt aradı.

MAĞDUR İNSANLARIMIZA HARCANMALI
Bülent EROĞLU: İnanması zor ama inanmak istiyoruz. Tabi ki böyle bir tasarrufun yapılmasını isteriz. İnşallah bu denilen olur ama zor gibi gözüktüğünü de söylemek isterim. Bu tasarruftan gelebilecek para ile hastalarımıza ve engelli vatandaşlarımıza harcanabilir. Yani mağdur olan insanlarımıza karşı kullanılmasını isterim.

FAYDASI OLUR ZARARI OLMAZ
Ümit ÇOŞKUN: İyi bir uygulama olur. Bu durumdan biz insanlar olarak faydasını görürüz. Faydası olur zararı olmaz. Bu durumda bu şekilde yapılan tasarruflar ile Türkiye ekonomisine de bir fayda sağlar diye düşünüyorum. Buradan gelen paralar ile yeni yatırım yapabilme imkânlarımız doğar.

5 KİŞİLİK KURUMDA 2 MAKAM ARACI!..
Cihan EKŞİ: Ben böyle bir uygulamanın yapılacağına inanmıyorum. Vatandaşı kandırıyorlar. Bizim zamanımızda gençliğimizde kamu kurumlarında daire müdürlerinin bile makam arabası yoktu, şimdi müdürlerin, şeflerin hepsinin altında makam araçları var. Bir tane kurumda 5 kişi çalışıyor 2 tane makam arabası var. Bu israfın önüne geçileceğine inanmıyorum.

35 DEĞİL, 135 MİLYAR OLUR
İbrahim ÖZTÜRK: Tasarruf devletin başından başlar. Eğer devlet üst düzeydeki kamu araçlarından başlamadıktan sonra yapılan hiçbir tasarrufa tasarruf demem. Bunların hepsi göstermelik başka bir şey değil. Devlet başından başlarsa bu tasarrufa 35 değil 135 milyar olur. Bu 135 milyarlarla da fabrikalar yapılabilir.

BİRAZ DA DEVLET TASARRUF YAPSIN
Cem GÜN: Devlet için tasarruflu olacak her şeyin millet içinde yararlı olacağını düşünüyorum. Şuan da ekonominin kötü olduğu dönemde hem devletin hem de devlet kurumlarının özellikle tasarrufa gitmesinde fayda var. Çünkü görüyoruz ki her müdürün altında bir araba sonuçta bu milletin cebinden çıkan parayla oluyor. Bu zamana kadar hep milletten tasarruf beklediler birazda devlet tasarruf yapsın.

Röportaj:Emre ÖNCEL – Fatih Boğaçhan ARSLAN