Gedik Yatırım Yatırım Danışmanlığı Müdürü Üzeyir Doğan, 2016 yılının 2015'ten daha kötü bir yıl olmayacağını belirterek, "Bu enflasyon ve bu büyüme rakamları, bizim borsamızı cazip hale getiriyor" dedi.

Gedik Yatırım, piyasalardaki risk ve fırsatların detaylı incelendiği strateji raporunu tanıttı. Tanıtım toplantısında konuşan Doğan, 2016 yılında ayrışmaların olacağını kaydetti.

Doğan, küresel büyüme oranında ılımlı bir iyileşme beklenirken, pozitif ve negatif ayrışan ülkelerin farklı hikayeleri olabileceğini, ABD ve İngiltere'nin pozitif ayrışmasının sürdüğünü dile getirdi.

ABD Merkez Bankasının (Fed) ardından İngiltere Merkez Bankasının (BoE) faiz artışının gündeme geleceğini aktaran Doğan, "Dolar ve sterlin 2016'da güçlenmeye devam edece" ifadelerini kullandı.

Doğan, faiz artış hızlarının borsalar için en belirleyici faktör haline geldiğini ve düşük hızlı faiz artışlarının tehdit olmadığını vurgulayarak, "Avro Bölgesi ılımlı toparlanma eğiliminde ancak alınan önlemler yeterli değil, yeni genişleme programları gündeme gelebilir. Yılın ikinci yarısında İngiltere'deki referandum ile Avro Bölgesi'ndeki ayrışma tekrar gündeme gelebilir.

Çin'in yüzde 7'nin altına düşen büyüme oranlarına alışılmalı. Emtiadaki düşük talep, emtia üreticisi ülkeler ve şirketler için 2016'da da en büyük risk. Çin piyasalarındaki belirsizlik bitmedi, 2016'da yeni 'kara pazartesiler' yaşanabilir. Çin'de devalüasyon süreci 2016'da da devam edebilir"uyarısında bulundu.

'İŞSİZLİK ORANLARINDAKİ ARTIŞ, EKONOMİ YÖNETİMİNİN TERCİHLERİNİ DEĞİŞTİREBİLİR'

Doğan, Türkiye ekonomisinin büyüdüğünü ancak dolar bazında kan kaybettiğini, yüksek enflasyonun büyüme yanlısı politikaların önünü tıkadığını söyledi.

Düşük büyüme hızının gelecek birkaç yılın daha sorun olabileceğini savunan Doğan, işsizlik oranlarındaki artışın, ekonomi yönetiminin tercihlerini değiştirebileceğini vurguladı.

Doğan,enflasyondaki yükselişe ilişkin ise "İşlenmemiş gıda ve kurlardaki yükseliş hedeflerden uzaklaştırdı. Rusya krizi, işlenmemiş gıda fiyatlarında tek seferlik düşüş getirebilir.

2014 sonu ve 2015'te petrolün sağladığı düşürücü etki, bu yıl çok daha sınırlı olacak. Asgari ücret zammının yaklaşık 1,5 puan artı katkısı bekleniyor. Kur etkisi geride kaldı demek zor, döviz sepetindeki her yüzde 10'luk yükseliş artı 1,5 puan" diye konuştu.

Büyümenin, potansiyelin altındaki seyrinin devamını beklediklerini anlatan Doğan, petrol fiyatlarının düşük kalmasının cari açığı baskılamaya devam edeceğini belirtti.

Doğan, jeopolitik risklerin, turizm gelirlerinde düşüşe yol açabileceğine dikkati çekti.

2015'te cari açığın finansmanında öne çıkan net hata noksan kaleminin, cari açığın finansman kalitesini sorgulattığını dile getiren Doğan, yüksek kurun, ithalatı ihracattan daha hızlı düşürdüğünün altını çizdi.

2015'TEKİ SERT DÜŞÜŞ, 2016 İÇİN İYİ BİR BAZ ETKİSİ OLUŞTURUYOR

Doğan, büyüme hızlarının düşük kalmaya devam edeceğini ve şirket karlılıklarında büyük sıçramalar beklemediklerini söyledi.

Gelişen ekonomilere yönelen sermayenin daha seçici olacağını aktaran Doğan, faizlerin, Fed ile birlikte kademeli artacağına işaret etti.
Doğan, kurlardaki yükseliş ivmesinin azalarak da olsa süreceğini vurgulayarak, Borsa İstanbul'a ilişkin ise şunları kaydetti:

"Borsa İstanbul bugüne kadar üst üste 2 yıl düşmedi. 2015'teki sert düşüş, 2016 için iyi bir baz etkisi oluşturuyor. 2016 makro beklentilerimiz ve şirketlerin kar tahminlerine göre aşağı yönlü potansiyelin sınırlandığını ancak tarihi zirvelerin geliştirilme ihtimalinin de azaldığını düşünüyoruz. BIST 100 endeksinde yıl içi dalga boylar,ı son yıllardaki düşüşle birlikte gelişen piyasalar ortalamasına yaklaştı, yıl içi dip/tepe marjı yüzde 35-40 aralığında.

70 bin ve altında çarpanlar cazip, 90 bine yaklaştıkça yüksek oluyor. Bankaların özvarlık karlılığı endişe yaratıyor. Borsa İstanbul'da hesapları değiştirecek etken, bankacılık sektörünün karlılığını artıracak yasal düzenlemeler olur. Aksi takdirde BASEL III'e geçiş, sektörü daha da zorlayabilir. Kurlarda denge sağlanmadığı sürece yabancı girişi sınırlı kalmaya devam edecektir. Emeklilik yatırım fonları, BIST 100 endeksi düşerken de giriş sağlıyor, uzun vadede dengeleyici etkisi artacak."

"2016, 2015'TEN DAHA KÖTÜ BİR YIL OLMAZ DİYE TAHMİN EDİYORUZ"

Doğan, Türkiye için yüzde 3,5'lik büyümenin şu ortam için hiç de fena bir rakam olmadığının altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hele ki 2015 yılının başında size, '2 tane seçim yapılacak, ülkede bir süre seçim belirsizliği oluşacak, Rusya'nın uçağını düşüreceğiz ve petrol fiyatları 30 dolara kadar düşecek' deseler ve böyle bir ortamda büyüme tahmini yapmamızı isteseler herhalde eksilerde yarışıyor olurduk. Öyle bir ortamda bile Türkiye yüzde 3,5'e yakın bir büyüme sağladı. Bu pozitif bir durum. 2016'da da öyle görünüyor ki Türkiye, yüzde 3,5'lik bir büyümeyi sağlayacak gibi. 2016, 2015'ten daha kötü bir yıl olmaz diye tahmin ediyoruz. Artık şu aşamalarda 65 bini dip seviyeler olarak görüyoruz. Bu enflasyon ve bu büyüme rakamları, bizim borsamızı cazip hale getiriyor. Sırf bu nedenlerle bu cazip çarpanlar, bizim epey karımız demiştim. Yeni kötü gelişmeler olmazsa çok daha büyük jeopolitik risklerle karşı karşıya kalmazsak mevcut senaryo dahil borsa bir miktar yükselebilir güce sahip. Bugün her şey aynı gelse borsanın sadece teknik gerekçelerle ya da düşük çarpanlarla yukarı sıçrama potansiyeli var."