İnönü Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümü tarafından “9. Kamu Yönetimi Sempozyumu” düzenlendi. Sempozyuma konuşmacı olarak katılan Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, “Şehir ve Çevre” konulu sunum yaptı.
Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleştirilen sempozyuma Malatya Valisi Süleyman Kamçı, Rektör Prof. Dr. Cemil Çelik, Malatya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ercan Turan, İlçe Kaymakamları ve Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ve diğer ilçe belediye başkanları, davetli akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Sempozyum açış konuşmasını Malatya Valisi Süleyman Kamçı, Rektör Prof. Dr. Cemil Çelik gerçekleştirdi. Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Selma Karatepe tarafından yapılan açış konuşmaların ardından sempozyum, oturum başkanlığını Prof. Dr. Eyüp Günay’ın yaptığı ve konuşmacı olarak Malatya Vali Yardımcısı Ömer Dağdeviren, Malatya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ercan Turan, Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ve Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat’ın katıldığı panel ile devam etti.
Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, “Yeşil bir ilçede, güzel bir ilde, harika bir ülkede yaşıyoruz. Bütün imkânlara sahibiz. Dört mevsimi bir arada yaşıyoruz. Havamız güzel, suyumuz temiz, toprağımız bereketli. Bunlar için ne kadar şükretsek azdır. Dünyada bizim sahip olduklarımızın yarısına bile sahip olamayan birçok ülke var. Ama hiçbir kaynak sınırsız değildir. Sular çekilebilir, ağaçlar tükenebilir, toprak verimsizleşebilir, hava bozulabilir. Korunmazsa ya da önlem alınmazsa, bilinçsiz kullanım ve tüketim neticesinde, sahip olduklarımızı yitirebiliriz. Geçtiğimiz günlerde düzenlediğimiz bir programa katılan şair ve yazar Bestami Yazgan, ‘Eğer gönül şehrimizi kuramazsanız, diktiğiniz ağaçlar kırılır, çiçekler sökülür!’ cümlesini kurmuştu. Başlı başına bu cümle üzerinden konuşsak, öyle sanırım ki meseleyi ortaya koymuş oluruz. Doğa, varlığımızın en önemli dayanağıdır ve insan, düzenleyici rolüyle, doğanın bir parçasıdır. İki şeye çok dikkat etmeliyiz. Birincisi, insan varlığının doğa için bir tehdit oluşturmaması, yani doğaya saygı; ikincisi, insanların doğal çevre ihtiyacının karşılanması, yani insana saygı. Bu iki durum, birbiriyle içi içe düşünülmesi gereken ve herhangi bir plânlama yaparken her an akılda tutulması gereken olgulardır” dedi.
POLAT, “ÇEVRE ODAKLI TEKNOLOJİK PROJELER ÜRETMELİYİZ”
Hacı Uğur Polat, “20. Yüzyıl ile beraber batı tüm dünyaya tek tip bir hayat tarzı empoze etmektedir. Tek tip kıyafet tek tip imar, tek tip teknoloji bu dayatmalar sonucunda çevre problemleri ortaya çıkmaktadır. Artık biz bu kabuğu kırıp çevre odaklı projelere yoğunlaşmalıyız. Bugün üniversitemizde bu sempozyumun düzenlenmesi anlamlıdır. Özgürlükçü düşünce ile baskı altına girmeden tecrübeli hocalarımızla geleceğe güven veren geçlerimizle kabuklarımızı kırıp çevre dostu şehirler ve teknolojiler üretmeliyiz” diye konuştu.
POLAT, “YEŞİLYURT BELEDİYESİ NE YAPIYOR?”
Polat, Türkiye’de Çevre Sorunları, Çevre Kirliliğinin Sebepleri ve Sonuçları olmak üzere katılımcılara bilgiler verdi. Başkan Polat Türkiye’de çevre sorunları ile ilgili istatistikî bilgiler verdikten sonra konuşmasının sonunda Yeşilyurt Belediyesi olarak Şehir ve Çevre ile ilgili bilgiler verdi. Başkan Polat, “Yeşilyurt Belediyesi olarak göreve başladığımız günden itibaren çevre konusundaki hassasiyetimizi ortaya koymaya başladık. Bu konudaki faaliyetlerimizi şu şekilde sıralayabiliriz. Yeşil alanlarımızı yaygın biçimde artırmak için ilçemizin hemen her yerinde yeni park alanları oluşturduk, çimlendirme, çiçeklendirme ve ağaçlandırma çalışmaları yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Böylece bir taraftan beton yapılar arasında sıkışıp kalan insanımıza doğal çevre sunuyor, bir taraftan da doğanın şehirde kendine yer bulabilmesini sağlıyoruz. İlçemizdeki klâsik metal çöp konteynırlarını kaldırıp yerlerine yeraltı ve yerüstü olmak üzere daha hijyenik, daha estetik ve toplama maliyetleri daha düşük olan konteynırlar yerleştirdik. Böylece hem görüntü kirliliğini, hem koku problemini, hem de çöpten kaynaklanan haşere problemini ortadan kaldırdık. ÇER-ÇÖP Projemizi gerçekleştirerek bir taraftan okullarda ve kamu kurumlarında yerinde ayrıştırma yaparken, bir taraftan da insanımızın, özellikle de çocuklarımızın derin çevre bilinci kazanmasını amaçladık. Bu projemiz başarılı oldu. Birçok kurum ve okul, bizden ÇER-ÇÖP kutuları talep etmektedir. Türkiye’de bir ilk olan GERİ DÖNÜŞÜM EVLERİ Projemizi hayata geçirdik. Onlarca açık hava noktasına yerleştirdik. Hemşerilerimizin derin bir geri dönüşüm bilinciyle, evleri ve işyerlerinden çıkan ve bir başkası için yararlı olabilecek kitap, kıyafet, oyuncak vs. malzemeyi yerinde ayrıştırarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırmasını, ekonomiye kazandırmasını ve bu vesileyle de yeni nesle temelden bir geri dönüşüm eğitimi verilmesini amaçlıyoruz. Bütün bunlar yeterli mi? Elbette değil! Ancak biliyoruz ki bir problemin çözümünü ertelemek, o probleme katkı yapmak demektir. Biz, çalışmalarımızı plânlarken şehir-insan-çevre bütünlüğünü mutlaka dikkâte alıyoruz. Bunun için çok büyük bir nedenimiz daha var: biz Yeşilyurt’uz. İlçemizin, bu adı hakkıyla taşıyabilmesi, gerçekten yeşil olmasına bağlıdır” dedi.