İzmir’in Bayraklı ilçesinde, belediye işçileri 1 Mayıs’ı coşkuyla kutladı.
Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü belediye çalışanları ile Doğançay’da bulunan Fen İşleri Şantiyesi’nde kutladı. CHP Bayraklı İlçe Başkanı Cemalettin Alper ile Bayraklı Belediyesi CHP meclis üyeleri de işçilere destek vermek amacıyla şantiyede hazır bulundu. Fen İşleri Şantiyesi’nde toplanan işçilerin 1 Mayıs coşkusu Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ’ın gelmesiyle doruğa ulaştı. Şantiye önünde işçilerine seslenen Karabağ, “Bu sene 1 Mayıs’a sendikalaştığınız bir ortamda giriyoruz. Ülkemizi 7 Haziran seçimlerinden sonra taşeron yasaların kaldırıldığı, çalışma güvencesinin getirildiği, sendikaların önünün açıldığı, toplu sözleşmelerin yapıldığı bir ortama taşımamız gerekiyor. Bunun için de 7 Haziran’da sendikalaşmayı yok eden iktidardan kurtulmalıyız. 7 Haziran seçimi sizin, bizim ve ülkemiz için son derece hassas ve önemli bir süreçtir. Ülke kaosa gidiyor. Ülkenin ekonomik koşulları çok kötü. Sıkıntılar büyük. Çalışan emekli esnaf kan ağlıyor. Ülkemiz bir sürü sıkıntı içinde. Dolayısıyla burada en büyük görev çalışanlara düşüyor. Sendikalaşarak örgütlü bir şekilde temsilcilerinizi meclise taşıyabilirsiniz. Demokrasi mücadelesinde en önde yer alan işçi sınıfı parlamentoda da en önde yer almalıdır. Bunun da yolu sendikalaşmaktan geçiyor. Bir işçinin belediye başkanı, milletvekili olması zor. Ancak örgütlü bir şekilde olur. Sendikanın gücüyle olur. İşçi sınıfından temsilcilerini parlementoya gönderip işçi haklarını savunsun. Sendikaların 5 yıldızlı otellerle işi yok” diye konuştu.
"GELİP GEÇİCİ BİR GÖREVİM VAR"
“12 Eylül kurdurduğu hiçbir kurumun hayrı yoktur” diyerek sözlerine devam eden Karabağ, "DİSK’in tarihi bellidir. Zaman zaman git gelleri olmuştur. Zaman zaman yasaklarla sindirilmiştir. İşçi emek hareketi hiçbir zaman teslim olmamalıdır. Burası holding değil. Burası babamın, kendi şirketim değil. Buranın patronu değilim. Gelip geçici bir görevim var. Siyasi bir insanım. Siyasi görüşlerim var. Bir dönem siyasi görüşleri doğrultusunda yapacağım, halkın verdiği emaneti belli yere taşıyacağım. Elbet bir gün gideceğiz. Sizler kalın istiyorum. Sendikalaşmak konusunda görüş bildirmek zorunda mıyım? Elbette durumundayım. Ben klasik bir işveren değilim. Ben bu belediyenin başına geçici bir süre gelmiş siyasi bir kişiliğim. Siyasi bir kimliğim var. Hiç kimseyi de şöyle yapın böyle yapın diye zorlamadım; ama gördüm ki Bayraklı’dan başlayan bir rüzgar İzmir’e egemen oldu. Buca, Bornova, Karşıyaka. Birçok önemli ilçede DİSK’in örgütlenmesinin önü açıldı, gidiyor. Yolunuz açık olsun. Hepinizin gözlerinden öpüyor bayramını kutluyorum. Sizlerle bir 4 yıl daha beraberiz. Bundan sonraki sürçte sizleri her zaman omuz omuza birlikte görmek istiyorum. Ben olsam da olmasam da mücadeleyi bırakmayın. Bayraklı Belediyesini kimseye teslim etmeyin. Bayraklı Belediyesi’ni faşistlere teslim etmeyin. Yani şurada kahrolsun faşizm diye bağırıyor. Yanında faşistin babası duruyor. Aziz Nesinlik bir olay. Aziz Nesinlik olayları bu Bayraklı Belediyesine taşımayın arkadaşlar. Kimin faşist kimin olmadığını bu çatı altında öğreneceksiniz. Eğitim seminerlerine katılacaksınız. Yolunuz açık olsun” dedi.