Şimdilerde
AK Parti'de
aday gösterilmeyen
bazı siyasilerin,
gizli ya da açık temas
içinde
başka partilerden aday
olmak istemelerinin
yankıları sürüyor...
Bu söylentiler içinde,
kesinleşen iki
değişim var. Biri,
Yeniden Refah Partisi'nden
aday gösterileceği
iddia edilen
eski Çarşamba Belediye Başkanı
Hüseyin Dündar'ın
bağımsız; diğeri ise
eski Atakum Belediye Başkanı Adem Bektaş'ın
AK Parti'den istifa edip,
İYİ Parti saflarında seçimlere katılacak olmasıdır...
Başka duyumlar da
var ama
net bir şey yok!..
Geçen gün
AK Parti'den
aday gösterilmediği için
Yeniden Refah Partisi
saflarına
katılmayı düşünen
eski bir siyasetçiyle
sohbet ederken,
onun parti değiştirme
gerekçesi
iki partinin
tabanının da
"Milli Görüşçü" olmasıydı...
Bu siyasetçiye,
Cumhurbaşkanı
Tayyip Erdoğan'ın, 2003 yılında
"Milli Görüş gömleğini çıkardık, biz yeni bir partiyiz"
sözünü hatırlatarak,
o zaman neden 
AK Parti'den ayrılmadığını
sordum...
Cevabı, "O sözleri siyaseten söylemiştir" oldu..
Saadet Partisi'nin de
"Milli Görüşçü" olduğunu belirttim...
Burun kıvırdı. Anladım ki,
onun derdi başkaydı ama
parti değiştirme
gerekçesinin mantığı doğruydu...
Sonuçta, AK Parti'den CHP'ye
geçmiyordu...
Aynı şeyi, AK Parti'den
İYİ Parti'ye geçişler
için de söyleyebilirim...
Çünkü, siyasi yelpazenin
sağ tarafından
soluna
geçen yok!..
Aslına bakarsak,
merkez sağdaki
partilerin
birbirinden ne farkı var?..
Bugünlerde,
Adem Bektaş'ın dışında 
birileri daha
partisini
değiştirecek!..
Elbette herkesin 
buna hakkı vardır ama
bu değişimlerin gerekçesi sadece
aday gösterilmedikleri
için
olunca;
vatandaşın da
"Dün neredeydin,
gerçeği bugün mü gördün?"

diye sorma hakkı doğuyor!..
Bazılarının
haksızlığa uğradığını
öne sürerek,
içinde bulundukları
ruh haliyle
böyle bir karar verme aşamasında olduğunu
biliyorum...
Geçmişten bugüne
liderler ya da parti yönetimlerinin
aday belirleme yöntemlerinin
antidemokratik olduğunu bile bile
bu yarışa katılanların
tepkisini haklı bulmuyorum...
Bu arkadaşlar, geçmişte aynı yöntemle aday gösterilirken,
diğer aday adayları da
aynı tepkiyi mi verdi?..
Bu arada, şunu söylemeliyim ki;
öfkeyle kalkanlar, daima
zararla oturmuştur!..
Anlayana sivrisinek saz!..