İhlas Koleji, öğretmenlerine yönelik yapmış olduğu eğitim seminerlerine Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selahattin Turan’ı konuk etti.

İhlas Koleji Bahçelievler Kampusü’nde düzenlenen seminer öncesinde İhlas Eğitim Kurumları Genel Müdürü Hami Koç, İhlas Koleji’nin önümüzdeki yıllardaki hedefleri hakkında izleyicileri bilgilendirdi. Koç, eğitim kalitesini artırmak için çalışmalarının devam ettiğini ifade etti. Koç’tan sonra söz alan Erdinç Aydoğan ve Utku Öztürk de İhlas Koleji’nin eğitim teknolojileri alanında yapmış olduğu çalışmaları anlattı.

"BİZİ AVRUPA’DAN GÜÇLÜ KILAN GENÇ NÜFUSUMUZDUR”

Konuşmaların ardından “21. yüzyılda eğitimde yeni arayışlar ve eğitimde liderlik” başlığı altında öğretmenlerle bir araya gelen Prof. Dr. Selahattin Turan, değişen eğitim modelleri üzerinde durdu.

Türkiye’nin yüzde 65’inin 35 yaş altı nüfusa sahip olduğunu ifade eden Turan, “Bizi Avrupa’dan güçlü kılan nüfusumuzdur. Genç ve dinamik bir neslimiz var. Eğitimde bir gaflet içine düşersek devletimizin sonunu getiririz” dedi.

Dünyanın çok hızlı değiştiğine vurgu yapan Turan, çocuklarımızın potansiyelini kullanabilecekleri ortamlar hazırlanması gerektiğini ifade etti. “Bu değişen dünyada çocuklarımızı belirsiz bir geleceğe hazırlıyoruz” diyen Turan, eğitimdeki değişim hızının toplumun değişim hızına yetişemediğini söyledi. Eğitimdeki bu değişimin okullara da yansıması gerektiğini belirten Turan, bu değişimden sonuç alınması gerektiğini söyledi.

Çocukların eğitimi için dikkate alınması gereken hususları değerlendiren Turan, her şeyin okuldan beklenmemesi gerektiğini belirtti. Aile ve topluma da görevler düştüğüne değinen Turan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Veli okula gelip gidiyor. Benim çocuğuma neden az not verdin, neden karıştın, kızdın gibi bahanelerle, ama gelip demiyor ki benim çocuğum iyi bir insan olarak yetiştirilmeli.”

Her çocuğun üstün değerleri olduğunu ve onları sıralamaya sokmadan eğitimlerini vermek gerektiğini anlatan Turan, “ Örneğin yüzde 98 zihinsel engelli bir çocuğun bile %2’lik bir eğitim potansiyeli vardır. Bizim görevimiz o iki birimi yüzde 100 kullanmasını sağlamaktır” dedi.

Eğitimde bakış açılarının değişmesi gerektiğini dile getiren Turan, sözlerine şöyle devam etti. “Batı bizim için yön, Avrupa’da coğrafik bir terim olarak kalmalı. Türkiye’nin bir yerlerden kopyalanmış eğitim sistemlerine ihtiyacı yok. Türkiye kendine özgü bir eğitim modeli oluşturmalıdır.”

Prof.Dr. Selahattin Turan’ın ardından Doç. Dr. Engin Karadağ dünya üzerindeki eğitim araştırmaları ve sınavları üzerinde bir konuşma yaptı. Karadağ konuşmasında Türkiye’nin bu sınavlardaki yerini ve kendi tespitlerini dinleyicilerle paylaştı. Konuşmaların sonunda katılımcı akademisyenlere çiçek takdim edildi.