Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) desteğinde bir yıl süren, 3 farklı aşamadan oluşan eğitim ve seçme süreci sonucunda Uluslararası Bilim Olimpiyatları’nda Türkiye’yi temsil eden milli takımın biyoloji alanındaki koordinatörü Prof. Dr. Leyla Açık, "Benim idealim zeki çocuklara yol gösterebilmek, yardım etmek. Çocuklarımıza bilimi sevdirmek ve bilim adamı olabilmelerini sağlamak” dedi.

Uluslararası Biyoloji Olimpiyatlarında üstlendiği koordinatörlük göreviyle Türkiye’yi temsil eden Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Leyla Açık, olimpiyat sürecini ve göreve geldikten sonra Türkiye adına alınan başarıları İhlas Haber Ajansı’na (İHA) anlattı.

Birçok ülkeden özel yetenekli lise çağındaki öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilen olimpiyatlar ilk defa 1980’li yıllarda düzenlenmeye başladı. Biyoloji Olimpiyatları’nda, 1990’lı yıllardan itibaren TÜBİTAK aracılığı ile Türkiye’nin de yer aldığını söyleyen Açık, kendisinin 5 yıldır Biyoloji Olimpiyatları koordinatörü olarak çalıştığını aktardı.

Uluslararası Biyoloji Olimpiyatlarında geçtiğimiz yıl Macaristan’da 72 ülkeden katılım sağlandığını ifade eden Prof. Dr. Açık, milli takım belirlenme sürecinden bahsetti. Türkiye’de bulunan özel yetenekli çocuklar arasında geniş katılımlı ‘1. Aşama Sınavı’nın gerçekleştirildiğini aktaran Açık, ilk sınav sonrasında 50 kişilik bir grupla TÜBİTAK’ın belirlediği yerlerde ve desteği ile çalışmalara başlandığı ifade etti.

Ulusal düzeyde başarı gösteren öğrencilere de madalyaların TÜBİTAK Başkanı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının müsteşarlarının katılımıyla dağıtıldığını belirten Prof Dr. Açık, “Daha sonra seçilen 50 kişi biyoloji alanında 2 haftalık bir kampa tabi tutuluyor. Bu kampı tamamlayan çocuklarımız ikinci aşama sınavına girmekte ve bu sınavda başarılı olan öğrencilere ulusal başarı ödülleri verilmektedir. En iyi 25 öğrenciye; altın, gümüş ve bronz madalyalar veriliyor. Ayrıca bu öğrenciler para ile de ödüllendiriliyor. 25 kişilik grup daha sonra Antalya’da kış kampına tabi tutuluyor. Kamp sonrası Gazi Üniversitesinde takım seçme sınavı yapılıyor ve milli takım belirleniyor. Milli takım da 4 asil, 2 yedekten oluşuyor. Biz, kamplarda çocuklarımızı, biyoloji alanında lisansüstü düzeyde teorik ve pratik eğitim vererek yetiştiriyoruz. Biyolojinin bütün alanlarına hakim oluyorlar. Uluslararası yarışmalar katılmak için o yıl yarışma hangi ülkede düzenleniyorsa o ülkeye gidiyoruz” ifadelerini kullandı.

“Bu çocukları ülkeye kazandırabilmek çok önemli”

Uluslararası Biyoloji Olimpiyatları’nın amacının, gençleri daha küçük yaşlarda bilim adamı olmaları için seçmek, bilimi sevdirmek ve bilimi ileride bu çocuklar sayesinde teknolojiye dönüştürmek olduğunu aktaran Prof Dr. Açık, “Biliyorsunuz teknoloji yapabilmek için temel bilimlere hakim olmak lazım. Temel bilimler içinde özellikle Fizik, Kimya, Biyoloji, Matematik çok önemli. Bunları çok iyi bilmeleri gerekiyor. Bunlar bilinmeden ne doktor ne mühendis olunur. Biz Türkiye’de çocukları, olimpiyatlara çok iyi bir şekilde hazırlıyoruz. Çocuklar hem alanında en iyi olan hocalardan dersler alıyor hem kendileri gibi zeki çocuklarla bir araya geliyor hem de uluslararası yarışmalarda ülkelerini temsil etme şansına sahip oluyorlar. Yani her bakımdan ‘kazan kazan’ temelli bir sistem. Bu sebeple ne kadar çok öğrenciyi olimpiyatlara katılmaya teşvik edersek o kadar ülkemizin eğitim ve bilim hayatına o kadar katkı sunarız” diye konuştu.

“Hepimiz üzülerek geri döndük”

Dokuzuncu sınıftan itibaren olimpiyatlara hazırlanan öğrencilerin, üniversite sınavlarında da başarılı sonuçlar elde ettiğine değinen Açık, milli takıma seçilen öğrencilerle arasında farklı bir bağ olduğunu söyledi. Göreve başladığı ilk sene Danimarka’da düzenlenen yarışmaya katıldıklarını belirten Açık, burada alınan sonucu acemilik olarak değerlendirdi. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Vietnam’da olduklarını aktaran Prof Dr. Açık, söz konusu darbe girişimi haberini aldıktan sonra yaşananları, “Vietnam’a yarışmadan bir gün önce gittik, Vietnam’ı gezdik gece olduğunda çevrim içi mesajlaşma ve arama uygulamasından bir mesaj aldım, ‘MİT bombalanıyor’ diye. Çok üzüldük. Yurt dışındasınız ve sanıyorsunuz ki ülkenizi yabancılar istila ediyor. Hepimiz ülkemiz için dua ettik tüm gece. Çocukların pratik sınava girdiği gün geri dönmemiz gerektiği söylendi. Çok üzüldük, çünkü aylarca, yıllarca emek veriyorsunuz. Olimpiyatlara 9’uncu sınıftan başlıyorlar ve herkesin hayali takıma girmek. Çok korkunç bir durumdu. IBO, yaşanan olağanüstü durumu dikkate alarak öğrencilerin başarısını laboratuvarlara göre değerlendirdi ve çocuklarımız; 2 gümüş, 1 bronz madalya kazandı. Olimpiyatlarda en acı hikayelerimizden birisi 15 Temmuz süreciydi. Allah bir daha öyle günler göstermesin bize” şeklinde aktardı.

“İran bizim için çok büyük bir mutluluktu”

TUBİTAK tarafından koordinatörlük görevine getirilmesinin ardından ilk altın madalyaya İran’da ulaştığını söyleyen Açık, "İran’da 1 altın, 2 gümüş, 1 bronz madalya aldık. İran bizim için çok büyük bir mutluluktu. İsimler bronz madalyadan okunmaya başlıyor. İran’da bir öğrencimizin ismi gümüş madalya kazananlar statüsünde de okunmayınca havalara uçtuk sevinçten. Türk basını da takip ediyordu, bize çok destek oldular ve bizimle birlikte mutlu oldular. Macaristan’dan 2 altın ve 2 gümüş madalyayla döndük. Bu sene Japonya’ya gideceğimiz için çok mutluyduk ve 4 altın madalyayla dönmeyi planlıyorduk fakat Covid-19 her şeyi olduğu gibi olimpiyatları da etkiledi. Önce olimpiyatın tamamen iptal edildiği söylendi çok üzüldük. Ardından online olarak yapılması kararlaştırıldı. TUBİTAK bize çok destek oldu. Biz online olarak eğitimlerimizi yaptık ve Gebze’de TUBİTAK’ın bir yeri var. Orada son kampımızı yaptık. 3 gümüş, 1 bronz madalya aldık. Aslında online olmasaydı biz biliyoruz çok daha iyi sonuçlar alacaktık. Çocuklarımız, öğrencilerimizle gurur duyuyorum” diye konuştu.

“Çocuklarımızın bu ülkeye borçları var, ülkemizi ve bilimi sevsinler, yurt dışına gitseler bile vatanlarına hizmet etmeye devam etsinler ben o zaman mutlu olacağım”

Her bir yarışa bir yıla yakın sürede üç ay boyunca yoğunlaştırılmış derslerle hazırlandıkları olimpiyatlarda hedeflerin madalya kazanmaktan çok daha fazlası olduğunu vurgulayan Açık, “Bundan sonraki sınav Portekiz’de. Benim idealim zeki çocuklara yol gösterebilmek. Madalya da önemli ama bu gençlere yardım edebilmek yol gösterebilmek daha önemli. Çocuklarımıza bilimi sevdirmek ve bilim adamı olabilmelerini sağlamak. Yabancı ülkeye gideceklerse de geri dönmelerini sağlamak. Türkiye’ye hizmet etmeleri gerekiyor. Çocuklarımızın bu ülkeye borçları var, ülkemizi, bilimi sevsinler ben o zaman mutlu olacağım” ifadelerine yer verdi.