İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun  Karadeniz turuna davet ettiği gazeteciler üzerinden başlayan ve bir anda gündemi sallayan tartışmalar dinecek gibi değil.
Nagehan Alçı, Ertuğrul Özkök ve Akif Beki’nin gezi otobüsünde bulunması CHP tabanı kadar Millet İttifakı bileşenleri ve 6’lı masayı oluşturan partililerce şiddetle eleştirildi. En fazla tepki de geçmişte yazılarıyla FETÖ’nün kumpası Ergenekon, Balyoz ve buna benzer davalara verdiği katı destekle bilinen Nagehan Alçı’ya idi. Geçmişte yazılarıyla çok sayıda masum asker ve sivili adeta suçlu ilan etti.
Bir zamanların gözde yazarı olan, her ortama ve iktidara rahatlıkla uyum sağlayan, Hürriyet’te işine son verilince gözden düşen Ertuğrul Özkök ile Başbakanlığı döneminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın basın müşavirliğini üstlendiği görevinde gazetecilere uyguladığı akreditasyonlarla tanınan Akif Beki de okların hedefinde olan isimlerdi.
Aslında bu isimler üzerinden Ekrem İmamoğlu ile basın müşaviri Murat Ongun yoğun eleştirilere uğradı ve hala da konuşulmaya devam ediyor. Ekrem İmamoğlu’nun tepkilerin artması üzerine “Vız gelir tırıs gider” demesi sonradan özür dilese de hiç şık olmadı. Hele basın müşaviri Murat Ongun’un eleştirileri kibirli tavırla “500-600 kişinin sosyal medya paylaşımı” diyerek küçümsemesi bardağı iyiden iyiye taşırdı. 
Verdikleri oylarla İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesinde önemli rol oynayan partili olsun veya olmasın seçmenin serzenişi, otobüste bulunan gazetecilere yönelik haklı tepkilerini ciddiye almamak büyük bir hataydı. Ne denli özür dileseler de vazo kırıldı bir kez. Onarmak, eski haline dönüştürmek çok zor. İmamoğlu, Ongun ve ekibi ne yapar ne eder kırdıkları gönülleri nasıl yeniden kazanır bilemem. Eğer aday olunacaksa her kişiyi her seçmeni kucaklamaları, tepkileri ciddiye almaları gerekmez mi?
Açık şekilde dile getirmese bile Ekrem İmamoğlu’nun bayramdaki Karadeniz turu bir anlamda yanıp tutuştuğu cumhurbaşkanlığı adaylığının üstü örtülü ilanıydı. Zira her parti lideri gözünü kestirdiği makamlara talip olduğunu memleketlerine ve oy oranı bakımından güçlü olduğu illere çıkarma yaparak kamuoyuna duyurmuştu. Geçmişte buna benzer çok örnek var.
Her ne denli İmamoğlu gezisiyle “adaylık” mesajı verse de sonuçta karar vericiler Millet İttifakı ile 6’lı masanın lideridir. Rize ve Trabzon turu ile ön almak isteyen ve liderlerine mesaj gönderen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı davet ettiği gazetecilerden ötürü bir anlamda iş kazasına uğradı.
Gazeteciler üzerinden başlayan ve dinmeyen tartışmalar gezinin önüne geçerek gündemdeki sıcaklığını hala koruyor. Hiç kuşku yok ki, tepkilere kibirli yanıtlar kamuoyunda sorgulanırlığını artırdı İmamoğlu’nun. Hele Murat Ongun’un medyada ve sosyal medyada yayınlanan yüz binlerce, hatta milyonlarca görüşleri ve eleştirileri “500-600 kişi” olarak nitelemesi seçmenin güvendiği dağlara kar yağdığının göstergesidir. Kibirin hiç kimseye yarar getirmediği aşikar. Mütevazı olmakta her daim yarar var.
Dedim ya, vazo kırıldı bir kez. Nasıl onarılır, nasıl eski haline getirilir? O görev İmamoğlu ve ekibine düşüyor. Seçmenin gönlünü kazanmak çok zor, kırmak ise bir söz ve cümle ile çok kolaydır...