O nasıl bir geceydi... Herkes ya TV'den ya da cep telefonlarından döviz ve altındaki düşüşü takip ediyordu... Dün sabahtan itibaren de durum farklı değildi... Nasıl olmuştu da 20 lirayı aşacağı iddia edilen dolar, 11 lirayı görmüş, avro ve altın düşmüştü... TV programlarında iktidar yanlısı konukların ifadeleriyle, muhalif olanların yorumları elbette farklıydı... En hoşuma giden tespiti, araştırmacı Hakan Bayrak yaptı... "Mevduat faizlerini artırmadan dövizi düşürmek, kimin aklına geldiyse kutlarım. Onu Maliye Bakanı yapmaları gerekir" diyen Bayrak, samimiydi... İktidara yakın kanallarda "bayram" havası vardı; muhalif TV'lerde, bu düzenlemenin bütçeye getireceği yük tartışılıyordu... Kimi de bu düzenlemenin "erken seçim" işareti olduğunu söyledi... Nasıl bir iş, anlamış değilim... Döviz yükselirken de düşerken de eleştiri yapmak!.. Bir orta yolu yok mu bu söylemlerin?.. Belirsizlik ve çaresizlik içinde yaşayan vatandaş, aylar sonrasının hesabını yapacak durumda mı?.. Dar gelirli insanlar, geçim sıkıntısı içinde cebine girecek parayı düşünüyor... İktidarın bu uygulamayla bütçeye yük getirme konusu tartışılır elbette... Ancak, vatandaşın bir kilo hamsi alırken, kullanacağı sıvı yağı düşündüğü tartışma götürmüyor... Vatandaşın market raflarına bakıp bakıp, sonra eli boş döndüğü de... Yoksulun "askıda ekmek" uygulaması yapan fırınlara, utana sıkıla girdiğini biliyor musunuz?.. Ya da düşük maaşlı emeklilerin dolmuş parasını denkleştiremediği için soğukta evine yürüyerek gidip geldiğinden haberiniz var mı?.. Yoksul ailelerin işsiz çocuklarına harçlık verememenin ızdırabıyla kahrolduğunu bilir misiniz?.. Garibanların pazarların kapanışını bekleyip, çürük sebze ve meyvelerin arasından yenilebilecek durumda olanları seçtiğini, TV haberlerinin dışında gördünüz mü?.. İstanbul'a yağdığında, bütün Türkiye'de kar yağdığını anlayanlardan bu gerçeklerle yüzleşmelerini beklemek, "hayalciliktir" tabii ki... Hükümetin; işçiye, emekliye, memura, esnafa, köylüye ve sanayiciye destek olmasının bütçeye getireceği yük, vatandaşın değil, bu ülkeyi yönetenlerin sorunudur... Neymiş de bütçedeki bu yük, vatandaşın sırtına yüklenecekmiş!.. Ne zaman?.. Aylar sonra... Anlamıyor musunuz vatandaşın günü kurtarmanın peşinde olduğunu?.. Yani, bu milletin derdi "bütçe" değil, "geçim"dir... Atalarımız ne güzel söylemiş... Tok, acın halinden anlamıyor, diye...