Başka illeri bilmem ama
Samsun'da polisin,
çeşitli dönemlerdeki gibi
bütün Türkiye'de
sevgi dolu yüreklere
dokunan
örnek davranışlarından
birine daha geçenlerde tanık
olduk...
48 yıllık meslek 
hayatımda,
maaşlarını
bir araya getirip,
uyuşturucu alışkanlıklarından vazgeçirdikleri çocukların
okul masraflarını karşılayan
ve onları bir veli gibi takip edenlerden,
kadın satıcılarının ağına düşen
genç kızları
kurtararak,
işe yerleştirenlere
kadar, yüreğinde
"merhamet" eksilmeyen
nice iyi polisler tanıdım...
Çoğunun
lakapları
farklı olsa da
onlar,
bir "anne",
bir "baba" bir "ağabey"
gibi şefkat yüklüydü...
Ne güzel insanlardı
onlar!..
Hakk'a yürüyenlere
rahmet,
yaşayanlara sağlıklı ömürler
diliyorum...
Mevzuyu, 
trafik polisi ile
motosiklet sürücüsü arasında
bütün Türkiye'yi
duygulandıran
o
diyalog
nedeniyle
açmıştım...
Aslında bu ve buna benzer
geçmişten beri çok örnek var Samsun'da...
Mesela, Samsun Cumhuriyet Savcısı
ile eşini alevlerin
arasından kurtaran
Abdurrahman Pelit adlı
bir polis memuruydu...
Çarşamba'da
babasının yanında
epilepsi nöbeti geçiren
15 yaşındaki kız çocuğunu, 
acil yardım müdahale
tekniğiyle
kurtaran
Yasin Yaylacı adlı trafik polisiydi...
Atakum'da Karayolları Kavşağı'ndaki rampayı çıkamayan
engelli kadını
tekerlekli sandalyesiyle
yokuş yukarı
taşırken,
görüntüleri
vatandaş tarafından sosyal medyada paylaşılan
Ayhan Burut adlı
bir trafik polisiydi...
Bunlar bilinenlerdi...
Bilmediklerimiz de çoktu elbette...
Son olarak,
trafik polisi Alper Gökhan Yıldırım,
o gence
bağırıp çağırmak yerine
"baba" şefkatiyle öyle bir
yaklaşımda bulunmuştu ki,
anlatamam...
Trafik Polisi Alper Gökhan Yıldırım,
bu sözlerle aslında ona
hayatı boyunca
bedeli hiçbir biçimde
ödenemeyecek bir ders
vermişti...
Bunun adı ceza değil, 
hayat dersiydi...
O trafik polisi
ne demişti:
"Yaşın kaç senin? Ben senin amcan yaşındayım. Böyle iki tane sağlı, sollu tokat çekip ayıltmak istiyorum. Ölürsen anne ve babana biz ne diyeceğiz? Ben de motoru seviyorum. Anladım motorun havalı, sen de karizmatiksin ama ölürsen ne yapacağız yavrum. Bu mont ne diye biliyor musun? Cesedin bozulmasın diye. Yoksa ölmeni engellemiyor. Ceza için değil, ailen için yaşa. Kalbinizi kırmışızdır ama özür dilerim”... 
Motosiklet sürücüsünün kask kamerasından kayda aldığı
o görüntüler,
sosyal medyada patladı...
İcraatlarıyla
halkın gözünde farklı bir yer edinen
İçişleri Bakanı
Ali Yerlikaya da
bu davranış karşısında
duygularını saklamadı...
"İşte bizim trafik polisimiz. Derdi ceza yazmak değil"
dedi ve
polisi bizzat telefonla arayarak,
tebrik etti...
Dün,
trafik polisi Alper Gökhan Yıldırım
ile motosiklet sürücüsü Muhammet Fatih Ukte,
Samsun Valisi Doç.Dr. Zülkif Dağlı'nın
makamında buluştu...
Vali Doç. Dr. Dağlı ve
polis memuru
ile motosiklet sürücüsü
genç
arasında
geçen diyalog da
bir başkaydı...
Bütün sözler,
duygu yüklüydü
ve hasret kalınan
bütün güzellikleri
üzerinde taşıyordu...
Hep dedik, demeye de
devam edeceğiz!..
İyilik kurtaracak
dünyayı, başka yolu yok!..