Cennet: “Örtmek, gizlemek” anlamındaki cenn kökünden isim olup “bitki ve ağaçları ile toprağı örten bahçe” mânasına gelir. Âhiret hayatında müminlerin ebedî saadet yurdu olan yerin bu şekilde adlandırılmasının sebebi, genel görünümüyle dünya bahçelerine benzemesi veya eşsiz nimetlerini insan idrakinden gizlemiş olması şeklinde açıklanmıştır.
Cennet: Adem as’ın yaratıldıktan sonra Havva Validemizle hayata başladığı, biraz tattırıldıktan sonra, tekrar geri dönebilmek için, bin bir emek ve nice imtihanlarla sınanarak, tekrar dönecekleri yerdir.
Cennet: Ademoğlunun iman, salih amel, cihat ve sabır gibi, kulların fiillerinin yanında Allahın Rahmetinin sermaye olarak istendiği yerdir. Dünyayı imtihan olarak yaşamayanların, Ahirette Cennete kavuşması çok zordur.

“İnsanlar, denenip sınavdan geçirilmeden, “İman ettik” demekle bırakılacaklarını mı sanıyorlar?” [ (Ankebut, 29/2)] 
Varlıkla yoklukla, zenginlikle fakirlikle, sağlıkla hastalıkla, şöhretle yalnızlıkla, makamla mevkiyle, eşle evlatla, hayatla ve ölümle hep bir imtihan içinde olacağız. Öyle ki bazen belalar sağanak yağmurlar gibi yağar. Bazen da bütün sıkıntıları unutturacak kadar mutluluklar içinde yaşarız. Her halimizin ve her şeyin bir imtihan için olduğunu bilmeliyiz.

 “Yoksa Allah içinizden cihad edenleri belli edip, sabredenleri ortaya çıkarmadan cennete gireceğinizi mi sandınız?” (Ali İmran, 3/142)
“Andolsun ki içinizden cihat edenlerle sabredenleri belirleyinceye ve haberlerinizi açıklayıncaya kadar sizi imtihan edeceğiz.” (Muhammed, 47/31)

“Şüphesiz müminler birbiri ile kardeştirler.” (Hucurat, 49/10)   
“Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona hiyanet etmez, yalan söylemez ve yardımsız bırakmaz. Her Müslümanın, diğer Müslümana ırzı, malı ve kanı haramdır.(eliyle kalbini göstererek) Takva buradadır. Bir kimseye şer olarak Müslüman kardeşini hor ve hakir görmesi yeter.”  (Tirmizî, Birr 18)

“Mü’minler, mü’minleri bırakıp küfre sapanları/İslam karşıtlarını veli, (hâkim, kumandan, hükümdar ve sırdaş) edinmesin. Kim bunu yaparsa, artık Allah’tan ona (yardım olarak bekleyeceği) hiçbir şey yoktur. Ancak onlardan (gelebilecek bir tehlikeden) korkup da sakınmanız (için zoraki dostça davranmanız ve müslümanların aleyhine olmayacak hususlarda antlaşmalar yapmanız) hariçtir. Allah sizi, asıl kendisine karşı (gelmekten ve isyandan) sakındırır, dönüş ancak Allah’adır.” (Âli İmran, 3/28)
* “Kim de, Rabbinin huzûrunda duracağından korkar ve nefsini kötü arzularından alıkoyarsa, şüphesiz, Cennet onun barınağıdır.” (Nâziât, 40-41), [krş. 4/139-144; 58/22]
“«Ey âyetlerime îmân edip de hâlis Müslüman olan kullarım! Bugün size korku yoktur ve aslâ mahzun olmayacaksınız. Siz ve eşleriniz büyük sürur ve neş’eler içinde Cennet’e girin!»” * “Altın tepsiler ve kadehlerle etraflarında dönülür dolaşılır. Orada canlarının çektiği ve gözlerinin hoşlandığı her şey vardır. Onlara şöyle denir:” * «Siz, orada ebedî kalacaksınız. İşte bu size, yapmış olduğunuz sâlih ameller sebebiyle ihsân edilen Cennet’tir. Orada sizin için pek çok meyveler vardır, onlardan yiyeceksiniz.»” (Zuhruf, 43/68-73)
Diğer bir Âyet-i Kerîmede ise şöyle buyrulmaktadır:
“Allah, mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara, altından ırmaklar akan ve içinde ebedî kalacakları Cennetler ve Adn Cennetleri’nde çok hoş meskenler vaad etti. Allâh’ın rızâsı(ndan azıcık bir şey bile) bunların hepsinden daha büyüktür. İşte büyük kurtuluş (asıl saâdet ve kazanç) da budur.” (Tevbe, 9/72)

Allah Resûlü sav Efendimiz bir defasında:
“–Hiç kimse amel ve ibadeti sayesinde Cennet’e giremez!” buyurmuştu.
Ashâb-ı Kirâm hayretle: “–Siz de mi yâ Rasûlâllah?” diye sordular. 
Efendimiz sav: “–Evet ben de!.. Meğer ki Rabbimin lûtf-i ilâhîsi imdâda yetişe! Zira O’nun fazlı, rahmet ve mağfireti beni bürümedikçe ben de Cennet’e giremem! Yaptığım ameller beni de kurtaramaz!..” buyurdular.[ (Buhârî, Rikāk, 18; Müslim, Münâfikûn, 71-72)[4]] 
Şu güzel Nebevi müjde ile yazımızı bitirelim: Cennet’te içinden dışı, dışından da içinin görülebildiği şeffaf köşkler vardır ki bunlara;“Sözünü güzel ve hoş söyleyen, tatlı dilli, yemek yediren, oruca devam eden, gece herkes uyurken Allah için namaz kılan kimseler içindir!”[ (Tirmizî, Cennet 3/2527, Birr 53/1984)]

Rabbim Rahmeti ile Cennete götürecek iman ve amelleri cümlemize nasip eylesin.
Yaşar KAPKARA
Vezirköprü Cezaevi Vaizi