Bazı belediye başkanlarının,
hizmet
binalarındaki tabelalara
Türkiye Cumhuriyeti'ni
ifade eden
(T.C) ibarelerini
yeniden
koymalarını,
anlamlı buluyorum...
Bu "kafatasçı" bir anlayış
değil...
Anadolu topraklarında,
Türk, Gürcü, Kürt,
Çerkes,
Boşnak, Arnavut
ve Arap varlığı
inkar edilebilir mi?..
Birlikte yaşamanın
hazzıyla,
et tırnak olduk!..
Düşmana karşı
aynı cephelerde
omuz omuza
savaştık,
birbirimizin göğsünde şehit düştük!..
"Türk Milleti"ni, en güzel biçimde 
ifade eden
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür...
O, "Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturan halka,
Türk Milleti denir"

diyerek,
meseleyi net biçimde ortaya koymuştur...
Gazi Mustafa Kemal Atatürk,
isteseydi;
"Ne mutlu Türküm diyene"
yerine,
"Ne mutlu Türk olana"
diyemez miydi?..
"Türk" sözcüğünün
kimleri rahatsız ettiğini
AB süreciyle
daha da çok gördük...
Geçmişte de
yarası olanlar gocunuyordu...
Geçenlerde ölüm yıldönümünde
rahmetle
anılan
eski MHP lideri Alparslan Türkeş,
8 Mayıs 1970'de öğrencilere
şöyle hitap etmişti:
"Her kim ki, Türk'e, Atatürk'e düşmandır; biliniz ki
onlar Malazgirt'te, İstanbul'un fethinde, Çanakkale'de,
İstiklal Harbi'nde
mağlup ettiklerimizin
Anadolu'da kalmış tohumlarıdır"
...
İslami referanslarla
tanınan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı
rahmetli Prof. Dr. Haydar
Baş'ı da dinleyelim:
"Atatürk’ü istemeyen Yunan ve İngiliz ajanları, bu iftiraları atan kişilerdir"...
Geçenlerde "Gazi Komutan" Samsun Sahra Sıhhiye Okul ve 
Eğitim Merkezi Komutanı
Tümgeneral Davut Alâ,
içerideki hainleri işaret ederek,
Neyzen Tevfik'i
hatırlatmıştı:
"Geldikleri gibi gitmediler; kimi itini bıraktı, kimi bitini. Kimi de piçini bıraktı!.. Yoksa bu kadar şerefsizin bizden olması mümkün değil"...
Bu ülkenin
sağduyulu insanlarının
milliyetçilik
ölçüsü;
dil, din
ya da etnik yapı değil,
Türkiye
sevdasıdır!..
O yüzden bu ülkenin
yapısı, her rengi değiştirilebilen
"Mozaik" değil,
bir parçasına dokunulduğunda bütünlüğü
bozulan
"Ebru" gibidir!..
"Fil hafızalı" emperyalistlerin
hiç tükenmeyen
"Sevr hayali" ile
bu ülkeyi
parçalamak için
her yolu denemekte olduğunu
göremeyenler;
"Gaflet" içindedir...
Bu milletin evlatları,
"Köle" olmayı
kabul etmediği
için
Kut'ül Amare'de İngilizlere, 
tarihleri boyunca
aldıkları en ağır yenilgiyi yaşatmış;
Çanakkale'yi geçilmez yapmış ve
ırz düşmanlarını
İzmir'den denize dökmüştür!..
Nazım Hikmet,
"Bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçesine yaşamak"
demişti...
Türkiye;
bütün renklerin
birlikte
olduğu
bir cennet
bahçesidir...
Onun ışıltısı da
Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığıdır...
Sahip çıkanlara 
binlerce selam olsun!..