Pendik deplasmanından alınan 3 puan, çok değerliydi...
Bu galibiyeti taçlandırmak, artık seri galibiyetler almak mecburiydi...
Göztepe takımı da son iki maçını kazanmış İzmir temsilcisiydi ve bizim maç öncesi moraller tavan yapmıştı.
Artık kolay maç yok, herkes herkesi yeniyor bu ligde... O gün kim iyi, coşkulu ve günündeyse maçı kazanan taraf olduğunu bu ligi izleyen herkes biliyordu...
Maça gelince her iki takım 20 dakika ne oynadılar ne yaptılar anlayan varsa beri gelsin... Tatsız, tuzsuz seyir zevki beklentilerin çok altındaydı... İlk şutu Samsunsporumuz Yusuf'la atarken, Göztepe takımının zaten gol atar ve gole yönelik topu ve adamı kaleye götürmeyen bu oyunla play-off oynaması hayal bence...
Yusuf'un sakatlanması ve oyundan çıkması yerine Ali Kaan'ın girip harika vuruşla kaleci Ekrem'i avlaması, jeneriklik gol atması bizim açımızdan futbol şansımızın yanımızda olduğunu gösterirken; Göztepe adına şanssızlık demek doğru olur...
Daha sonrasında kalemize dahi gelemeyen bir Göztepe takımını bulmuşuz niye coşkunuz ve gol atma hevesiniz yok futbolcu arkadaşlar? Geri pas yapıyorlar biz ise ne baskı yapıyoruz ne de etkili bir şekilde oyunu onların ceza alanına yıkıyoruz...
Oyuna sonradan giren Laura! Arkadaşım şaka mısın? Kaleciyle karşı karşıya vur golü atsana... Çalım yapıyorsun etrafında dönüyorsun, ayıp değil mi emeklere? Atsan golü, fişi çekeceksin...
Hüseyin hocam bu ne lakayıtlık? Bunun hesabını sormalısın hocam...
Yine uzatmalarda Emre Çolak'i-ın ortası, yüreğimizi ağzımıza getirdi, Allah'tan gol yemedik...
Üst üste ikinci galibiyeti aldık, 1-0 olsun bizim olsun 3 puan en önemlisi tebrik ediyorum ve kutluyorum...
Amma velakin, istikrar sorunumuz ve devamlılık problemimiz devam ediyor...