Necdet Uzun yazdı: Tecrübe meselesi...

Abone Ol

Türkiye'nin çeşitli illerinden henüz büyük çaplı orman yangını haberleri gelmemişti...
Samsun Valiliği, 2 ay öncesinde bir yandan cami hoparlörlerinden vatandaşları uyarırken, diğer yandan da orman bölgelerinde güvenlik önlemlerini artırmıştı...
Ayrıca, Samsun Valiliği yayımladığı genelgeyle, 19 Haziran - 30 Ekim tarihleri arasında ormanlara girişi yasaklamıştı...
Söz konusu yasak, 19 Haziran'da Samsun Medya Grubu'nun yayın mecralarında da yer almıştı...
O yasaklarda özetle şöyle deniliyordu:

-Ormancılık faaliyetleri kapsamında çalışan görevliler ve izinli şahıslar haricinde vatandaşların bu alanlara girişi yasaktır.

-Ormanlık alanlarda sahipsiz hayvanlarını beslemek isteyen vatandaşların önceden izin alması gerekir.

-Orman parkları ve resmi piknik alanları dışındaki bölgelerde ateş yakmak, mangal yapmak, semaver kullanmak ve motosikletle ormana girmek yasak kapsamındadır.

-Yerel halkın geçmişten bu yana şenlik ve piknik yaptığı bazı geleneksel alanlarda ise sadece kaymakamlık ve orman teşkilatından izin alanlar etkinlik düzenleyebilecektir.

-Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün Avlak Avlanma İzin Belgesi ile av yapan vatandaşların da ormanlara girişine belirli kurallar çerçevesinde izin verilecek. Ancak bu kişiler dahi ilgili orman işletme müdürlüğünü bilgilendirmek zorundadır.

Henüz orman yangınları söz konusu değilken, Samsun'da haziran ayının başından bu yana bir dizi önlemin alınması hiç de boşuna değildi...
Çünkü Samsun Valisi Orhan Tavlı, Çanakkale ve Muğla'da görev yaptığı yıllarda orman yangınlarının çıkış nedenleriyle ilgili büyük bir tecrübe edinmişti...
Orhan Tavlı, orman yangınlarının yüzde 98'inin insan ihmalinden kaynaklandığı gerçeğini de yaşayarak görmüştü...
O yüzden fark yarattı...
Bu önlemlere rağmen Samsun'da orman yangını olabilir elbette...
Ancak, Peygamber Efendimiz’in işaret ettiği gibi “Önce tedbir, sonra tevekkül” gerçeği göz ardı hiç edilmedi...

Sonuç ortada...
Unutmayalım ki, bu ülkenin taşına toprağına sahip çıkmak; vatandaşlık görevidir...
Sahip çıkamadığımız hiçbir şey “bizim” değildir!..