Yürekleri dağlayan
"heyelan faciası"nda
oto yıkama bölümüne
kaya ve toprak
parçaları
düşen
akaryakıt istasyonunun
tutuklu sahibinin
ifadesini okuduğumda, şaşkınlığımı
gizleyemedim...
İstasyon sahibi
ifadesinde,
"2 yıl kadar önce söz konusu duvardan karayoluna bakan kısımlara taş düşüyordu. Biz de müdürüm K.Y. aracılığıyla gerekli önlemlerin alınması için Canik Belediyesi'ne başvuru yaptık. Ancak bu hususta Büyükşehir Belediyesi yetkili görülerek Büyükşehir Belediyesine, Büyükşehir Belediyesi de Karayolları'na yazı yazdı diye biliyorum" dedi...
Yani, bu sözlerle
kendisinin suçsuzluğunu ortaya koymaya çalıştı...
Adama sormazlar mı o zaman;
"Madem buradan kaya parçaları düşüyordu,
oto yıkamayı dağı tıraşlayarak
neden böyle tehlikeli bir alana yaptın?" diye...
Bu bölgeyi imara açanlar,
istasyona
ruhsat verenler
ya da bu kaçak oto yıkama bölümü
için dağ tıraşlanırken
görmeyenlere
"suçsuz" demiyorum, elbette...
Ancak, "sütten çıkmış ak kaşık"
gibi masum rolüne
bürünerek,
insanları kandırmak da
doğru değil!..
Uzun bir süreç olacak ama
bir "suçlu" aranıyorsa,
en başından işe koyulmak
gerekiyor...
Zor olacak biliyorum...
Karşımıza,
tıpkı dillere pelesenk olan
tekerleme gibi bir durum çıkacak...
-Komşu komşu hu,
-Oğlun geldi mi?
-Geldi.
-Ne getirdi?
-İncik boncuk.
-Kime kime?
-Sana bana.
-Başka kime?
-Kara kediye.
-Kara kedi nerede?
-Ağaca çıktı.
-Ağaç nerede?
-Balta kesti.
-Balta nerede?
-Suya düştü.
-Su nerede?
-İnek içti.
-İnek nerede?
-Dağa kaçtı.
-Dağ nerede?
-Yandı bitti kül oldu…
Bu felakette de
suçlu arayışları
böyle
sürüp gidecek...
O büyük sel felaketinden sonra
yaşananlar,
hala hafızalardadır...
2012 yılında
Canik'teki TOKİ konutlarını
vuran
sel felaketinden sonra
başlatılan soruşturmalara
2015 yılında
Cumhuriyet Savcılığı
takipsizlik kararı verdi...
2020 yılında Anayasa Mahkemesi'ne
yapılan itiraz sonucunda
karar bozuldu...
Yüksek mahkeme,
soruşturmanın yeniden
başlatılmasını ve felakette yakınlarını kaybeden başvuruculara
40'ar bin lira tazminat ödenmesini karara bağladı...
2023 yılında ise
Samsun 4. Ağır Ceza Mahkemesi,
11 kişinin öldüğü sel felaketinde "kusurun kime ait olduğunun tespit edilemediği" gerekçesiyle, tutuksuz yargılanan 10 kişinin beraatine
hükmetti...
Demem o ki;
tekerlemede olduğu gibi
meseleyi yıllarca uzattıkça
uzatmak mümkün!..
Olabilecekler ortada...
O yüzden
böylesi
felaketlerin bir daha yaşanmaması için
sorunu kalıcı olarak
ortadan kaldıracak
hamleleri yapmak gerekir...
Büyükşehir Belediye Başkanı
Halit Doğan, bu konuda
çok kararlı...
Eğer bu kararlar
hayata geçirilemezse,
başka acıların yaşanması da
kaçınılmaz
olacaktır!..
Not: Tevafuka bakar mısınız?..
16 yıl önce bugün, benim için
dünyanın en büyük emekçisi annemi kaybetmiştim. Onu her zaman olduğu gibi
dualarla anıyor;
tüm emekçilerin de bayramını kutluyorum...