Bu ülkede,
kim "nefret dili"ni
kullanıyorsa,
bilin ki, arkasında
kesinlikle
uluslararası
sermayenin çıkarı
söz konusudur...
Meseleyi analiz etmek için
15-16 Eylül olaylarından
başlayalım mı?..
Selanik'te Atatürk'ün doğduğu evin bombalandığı
yalanıyla; 
İstanbul'da başlayan olaylar
sonucunda,
gayrimüslümlere
ait ev ve işyerleri yağmalanmıştı...
Hepimizin
gönlünde
bir başka yeri olan
Milli Takımımızın efsane oyuncusu
Lefter de
o mağdur edilenler arasındaydı...
Sonra yalan ortaya çıktı ama
olan oldu...
Bu işin arkasında,
Kıbrıs'ta zora giren
İngiltere'nin
Türklerle Yunanlıları
karşı karşıya getirme hesabı vardı...
Nitekim tuttu da...
12 Eylül öncesinde,
sağ-sol çatışmalarında
binlerce bilim adamı,
gazeteci-yazar,
siyasetçi, asker-polis ve
geleceğin umut dolu gençleri
öldürülmüştü...
Yabancı istihbarat örgütlerinin
bu işlerde parmağı
olduğunu ağır bedeller
ödeyerek,
yıllar sonra öğrenmiştik!..
Bir zamanlar, Aleviler
üzerinden yürütülen
saçmalıklarla
dolu 
söylemlerin
sonucunda,
Kahramanmaraş ve Çorum'da
kardeşliğin
temeline
dinamit konularak,
Müslümanlar birbirine düşürülmüş, yüzlerce masum insan
hayatını kaybetmişti...
O evleri işaretleyenler;
Abdi İpekçi ve Gün Sazak'ı da
katletmişti...
Sonra, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu,
Ahmet Taner Kışlalı, Org. Eşref Bitlis, Adnan Kahveci,
Necip Hablemitoğlu ve 
Hrant Dink öldürüldü...
Ya Muhsin Yazıcıoğlu'nun
helikopterinin
düşürülmesi ve
sırla dolu ölümü...
Aselsan'da
"milli yazılım" yapan mühendislerin
art arda
intiharları
ve Türkiye'de toryum üzerine
çalışan bilim adamlarını taşıyan uçağın
düşürülmesi de
"tesadüf" olabilir miydi?..
Türkiye'yi 40 yıldır
PKK terör
örgütü belasıyla
meşgul ederek,
bölgenin ekonomik yönden
en güçlü ülkesi olma
hedefindeki
enerjisini 
tüketmek isteyenlerin
yeni tezgahlar
peşinde olduğunu
sağduyu sahibi insanlar da
hissetmiyor mu?..
Mesela, "Suriyeliler" meselesi...
Çoğu insan endişe içinde olmasa,
Cumhurbaşkanı Erdoğan da
"500 bin Suriyeli ülkesine döndü, 1 milyon daha
gidecek"
der miydi?..
Bu insanlardan vasıfsız olanlar,
eninde sonunda ülkelerine 
dönecektir!..
Ancak bu süreçte, geçmişte yaşanan
provokatif eylem ve söylemlerle
milletin birbirine düşürüldüğü
olaylardan
ders alarak,
dikkatli olmak gerekir!..
Yoksa, ister istemez
Türkiye düşmanlarının
ekmeğine yağ sürülmüş olunacaktır!..
O nedenle, sakin ve sabırlı
olmakta yarar var,
diyorum...