“11. Türk Tıp Dünyası Kurultayı”nı TV'den izlerken, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu'nun “Sağlıkta dışa bağımlılığı azaltan, yerli üretimi ve milli teknolojiyi önceleyen bir anlayışla bilimsel üretimin somut çıktılara dönüşmesini hedefliyoruz. Biz TÜSEB'i yalnızca bir enstitü değil, Türkiye'nin bilimsel geleceğini inşa eden stratejik bir merkez olarak görüyoruz” sözleri; tıbbi cihaz, cerrahi aletler ve sağlık malzemeleri üretiminde dünya çapında haklı bir yer edinen Samsun'da geçmişte yaşananları hatırlattı nedense...
O yıllarda "Sağlıkta yerli ve milli teknoloji" denildiyse, o zaman dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı, AK Parti MKYK Üyesi Samsun Milletvekili Yusuf Ziya Yılmaz'ın girişimleriyle kurulan MEDİKÜM yapılanması ve MEDİCLUST’dan bahsetmeden olmaz!..
Yılmaz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da onayıyla, aralarında TSO’nun da bulunduğu sivil toplum kuruluşlarının ortaklığıyla oluşturduğu 10 milyon lira sermayeli bir şirket kurulmasına öncülük etmişti...
Muhalefet milletvekilleri de bu projeye destek vermişti...
O sırada Sağlık Bakanı da AK Parti Samsun Milletvekili Dr. Ahmet Demircan'dı...
Şirketin amacı, ihale yoluyla tıbbi cihaz ve cerrahi alet satın alacak devlet hastanelerine garantili bir güvence vermekti...
Öyle ya ihale açan hastanelerin muhatabı devlet kurumunun da ortak olduğu bir şirketti...
Sağlık Bakanı da Samsunlu olunca MEDİCLUST tercihte öne çıkacaktı...
O yıllarda Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Demircan ile TRT Haber’de birlikte programa çıktığımızda bunu konuşmuştuk...
Demircan, dışa bağımlılığı azaltmak için tıbbi malzeme ve cihaz ile cerrahi alet üretiminin yanı sıra ilaç sanayiinde de yerli ve milli hamlelere ihtiyaç olduğunu söylemişti...
Devletin milyarlarca dövizi dışarıya akıyordu...
Sonrasında Demircan, bu hedefinin kurbanı oldu ve bakanlıktan ayrılmak zorunda kaldı...
Çünkü, Türkiye’yi “sağmal bir inek” gibi gören yabancı firmalar büyük parayı kaybedemezdi...
Bir süre sonra da dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, “para yok” diyerek MEDİCLUST’u feshetti...
Şimdi ise devlet; sağlıkta yerli ve milli olma hedefinin kaçınılmazlığını ortaya koydu...
Geç de olsa doğru bir hamleydi bu...
Türk Tıp Dünyası Kurultayı’nda böyle bir hedef varsa, Samsun yer almaz mıydı?..
MEDİKÜM Başkanı Ahmet Alp Doğru, başkan yardımcısı Hasan Bahadır, yönetim kurulu üyeleri Uzm. Dr. Önder Taşkın ve Melike Yüksel Sevindik de oradaydı elbette...
Doğru, bir bölümde moderatör, diğerinde ise konuşmacıydı...
Doğru, orada herkesin gözünün içine baka baka “Sağlıkta yerli ve milli hedefi tutturmak için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiği”ni savundu...
Doğru’nun sözleri, soyadı gibi doğruydu...
Bu hedef aslında, Türkiye için olduğu kadar Samsun'a büyük bir müjdeydi...
Türkiye'nin neyi eksikti?..
Samsun’dan dünyanın 120 ülkesine tıbbi malzeme, cihaz ve cerrahi alet ihraç eden firmaların kalitesiz üretim yaptığını kim söyleyebilirdi?..
Ayrıca, bu şehirde söz konusu sektörde irili ufaklı 30 firma, Avrupa'nın kabul ettiği standartlar dışında üretim yapsaydı, bu ihracat gerçekleştirilebilir miydi?..
Öyleyse yerlilik oranı neden azdı?..
“Şeytan taşlamaktan selavat getiremeyen Türkiye” aslında bu gerçeğin çoktan beri farkındaydı...
Nitekim, neredeyse bu şehirde “her derde deva” olan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Dr. Mehmet Muş, bir yandan Yeni OSB’de tıbbi cihaz ve cerrahi alet üretecek firmalara yer verilmesini sağlarken, diğer yandan da bu sektördeki firmaların teşvik kapsamına alınmasını da sağlamıştı...
Muş, bununla da yetinmedi...
Hem kendisi hem de Vali Tavlı, MEDİKÜM’le yakından ilgilendi...
Kurultayda ortaya konulan hedef; bu sektörde çıtayı daha da yükseltecek olan Samsun için o yüzden de bir müjde niteliğindeydi...
Böylece sadece Samsun’un değil, Türkiye’nin yüz akı olan bu firmalar, şimdi daha çok üretecek ve kazançlarını daha çok istihdama dönüştürebilecekti...
Ülkenin dövizi de dışarıya akmayacaktı...
Bu anlamda geçmişte önemli gayretler ortaya koyan Dr. Ahmet Demircan ve Yusuf Ziya Yılmaz’ı unutmak olmaz!..
Tabii ki sadece tıbbi cihaz ve cerrahi aletler değil; savunma, otomotiv ve yedek parçası ile makine sanayii başta olmak üzere birçok sektörde Samsun’u “Kuzeyin üretim merkezi” yapmak için gecesini gündüzüne katan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Dr. Mehmet Muş ile bu hedef için büyük emek veren Vali Orhan Tavlı ve Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan’ın da hakkını teslim etmek gerekir...
Birileri kıskançlıktan çatlayıp, çocuksu işlere tevessül etse de bu şehirde güzel şeyler olacak...
Biraz daha sabır!..