Dolandırıcılar zekalarını pozitif yönde kullansa, belki umduklarından çok paraya kavuşacak ama kolay kazanç işlerine geliyor...
İçişleri Bakanlığı, vatandaşları medyanın bütün mecralarından uyarıyor ama her gün yeni bir dolandırıcılık yöntemi ortaya çıkıyor...
Kendilerini "savcı, hakim ve polis" diye tanıtarak para isteyen dolandırıcılar, eskisi gibi insanları avlayamıyor...
Vatandaşlar akıllı telefonlarına gelen "icra takibi" mesajlarına da pek itibar etmiyor...
İçişleri Bakanlığı'nın yanı sıra Ticaret Bakanlığı da iş ve yatırım, sahte ödül, romantik talepler, abonelik tuzakları, gerçek marka gibi satışlarla parola veya hesap bilgilerini çalmak için sahte giriş bağlantıları yapılması konularında uyarı yapıyor...
Ancak yöntemler sürekli değişiyor...
Geçenlerde e-ticaret üzerinden eşofman takımı siparişi veren bir arkadaşım, bir süre sonra o firma tarafından arandı...
Telefonun öbür ucundaki kişi, arkadaşıma "Neden peş peşe sipariş verdiniz?" diye sordu...
Arkadaşım, "Bir başka tanıdığa almak istedim" deyince ahiret soruları ardı ardına geldi. Arkadaşım da "İstemiyorum, göndermeyin" diyerek telefonu kapattı...
Sorun bu değildi aslında...
Sorun, arkadaşımın "kapıda ödeme" seçeneğini işaretlemesindeydi...
Öyle ya, kapıda ödemede eşofman yerine salatalık gönderemeyeceklerdi...
Bu yöntem, dolandırıcılara karşı iyi bir önlemdi...
Geçenlerde "Polisin müthiş zamanlaması" başlıklı yazımda, Samsun Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polis Şubesi'nin ülke genelinde yapılacak 500 bin konut için fırsatı kullanabilecek dolandırıcılara karşı uyarısını dile getirmiştim...
Polisler, TOKİ başvuruları için yatırılacak paraların duyurularda belirtilen yerlere yapılmasını istemişlerdi...
Bu büyük organizasyon öncesi Türkiye'de belki de ilk uyarıyı Samsun polisi yapmıştı...
Vatandaş, "Bu dolandırıcılara aldanmaz" demeyin!..
Nice doktor, öğretmen ve mühendis bunların tuzağına düşmedi mi?..
Şu bir gerçek ki, bu şeref yoksunları hapis cezalarından korkmuyor...
Çünkü utanma duygularını kaybedenler için sürekli olarak hapse girip çıkmak mesele değil...
İşte bu noktada Singapur Meclisi'nden geçen ceza aklıma geldi.
Bu ülkede, en yaygın suç olan dolandırıcılığa karşı "kırbaç" cezası yürürlüğe girdi...
Singapur'da suçun derecesine göre dolandırıcılara 6 ila 24 arasında kırbaç cezası verilecek...
Kimileri bunu hukuki ve insani açıdan farklı değerlendirebilir ama bu dolandırıcılar binlerce insanın canını yakıyor...
Bu insanlar arasında intihar edenler bile var...
"Kısasa kısas" demiyorum elbette ama Singapur'daki uygulama bana Osmanlı İmparatorluğu’nun önemli devlet adamlarından olan ve Tanzimat Dönemi'nde en çok edebi eser ortaya koyan yazarlarından Ziya Paşa'nın şu beytini hatırlatıyor:
"Nush ile yola gelmeyeni etmeli tektir, Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir."
Doğru söze ne denir?..