Necdet Uzun yazdı: Köpeksiz köy bulmak!..

Abone Ol

Tarımsal ürün ihracatının lokomotifi ve Karadeniz Bölgesi'nde 8 milyon insanın geçim kaynağı olan fındıkta, akıllara durgunluk veren şeytani planlar var...

Fındık ihracatında tekel konumunda olan ve piyasayı kontrol eden firmanın alımları durmasıyla başlayan süreçte, şimdi de "ithal" tezgahı gündemde...

Fındık ithalatı yasak elbette ama iç piyasada kullanmamak şartıyla yani "ihraç kaydı" ile firmalar dış piyasadan alım yapabiliyor...

Ancak sıkıntı, gelen ithal fındığın eziği ve çürüğü ayrılıp, bu da çikolata, ezme ve krema gibi mamullerde kullanılırsa ne olacak?..

Yaşanan zirai don olayı sonrasında, sezon başında 450-500 liraya kadar yükselen fındık, tekel konumundaki firma ve birlikte çalıştığı bazı tüccarların alım yapmaması sonucunda, serbest piyasada 280-290 lira bandına geriledi...

Zaten söz konusu firma da "alımı durdurduğunu" resmen açıkladı...

Financial Times’ın haber yorumunda da firmanın ihtiyacını ABD ve Şili'den karşılayacağı belirtilmişti...

Şimdi bu durumda, tekel konumundaki firma Şili ve ABD, hatta Gürcistan'dan ithal ettiği fındığı ihraç kaydıyla ülkeye getirirse, serbest piyasada fındık fiyatı daha da düşmeyecek mi?..

Üstelik, aynı firma Türkiye'deki fabrikalarında ezik ve çürük fındığı mamullerinde kullanırsa, ne olacak?..

Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle, tekel konumundaki firmanın "alımları durdurma" politikasına sert bir tepki göstermiş, "Şirketin tercih sonuçlarını çiftçi, tüccar ve Türkiye'nin kurumlarına yıkmaya çalışmasının kabul edilemeyeceğini" belirtmişti...

Geçen yıl 124 ülkeye fındık ihraç eden ve dünya üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini gerçekleştiren Türkiye'yi zora sokacak bu durum karşısında, devletin alması gereken önlemler var...

Üreticiyi korumak amacıyla "taban fiyat" uygulaması yapan devlet, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da bir ara sıkça ifade ettiği "alavere-dalavere" işlerine pabuç bırakmayacaktır...

"İhraç kaydı" ile ithal edilen fındığı çeşitli oyunlarla iç piyasada kullanmak isteyenlere de izin vermeyecektir...

Geçende "Panik yok" başlıklı yazımda ifade etmiştim...

Bu durum, yüksek fiyatla fındık alan tüccarın yanı sıra ürünü para etmez hale getirilmek istenen üreticiyi de aradan çıkaracaktır!...

Önlem alınmadığı takdirde, Karadeniz Bölgesi'ndeki bu gidişatın siyasi sonuçları kadar ekonomik ve sosyal sıkıntıları da ortaya çıkacaktır...

Fındıkta satranç hamlelerini hatırlatan bu durum karşısında, devletin "usta" çıkışlarıyla Türkiye mutlaka kazanacaktır!..

İşte bu yüzden Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle'nin tepkisi, beklentiler açısından umut vericidir!..

Yani, deyim yerindeyse, köpeksiz köy bulduğunu sananlar, eninde sonunda değneğin varlığını bir kere daha hissedecektir!..

Hiç kimsenin, Türkiye'yi "müstemleke ülkesi" gibi görmeye hakkı da haddi de yoktur!..