Onlar; Hz. İbrahim’i meydanın ortasında yaktığı dev ateşle yok etmek isteyen azgın Nemrut’a karşı, o alevleri söndürmek için ağzında bir damla suyla yardıma koşmak isteyen karınca gibi...
Onlar; ırk, din ve dil ayrımı yapmaksızın Gazze’deki insanlık dramını tüm dünyaya duyurmak için ölümü göze alan bir avuç cesur yürek...
Onlar; adını Arapça’da “direniş” manasına gelen sözcük olan "Sumud" filosunu yola çıkarıp, Gazze açıklarında uluslararası sulardaki her türlü engelleme ve gözaltılarına rağmen büyük bir kararlılıkla Netanyahu ve çetesinin rezaletini milyonlarca insana duyurmayı başaran kahramanlar...
O filoda; Türk, İspanyol, İtalyan, Malezyalı, Tunuslu, Brezilyalı, Fransız, İrlandalı, Cezayirli, ABD’li, Alman, İngiliz, Norveçli, İsveçli, Yeni Zelandalı, Faslı, Ürdünlü, Polonyalı, Portekizli, Meksikalı, Kuveytli, Kolombiyalı, Arjantinli, İsviçreli, Çekyalı, Moritanyalı, Avusturyalı, Bulgar, Avustralyalı, Sırp, Belçikalı, Bahreynli, Danimarkalı, Hollandalı, Finlandiyalı, Güney Afrikalı ve Slovakyalı aktivistler var...
Dilleri ve dinleri farklı olsa da insanlık onuru bir araya gelen bu yiğitler, dünyayı ayağa kaldırdı...
Türkiye’nin, İstanbul başta olmak üzere birçok şehrinin yanı sıra Avrupa’nın büyük kentlerindeki meydanlarda tepkilerin çığ gibi büyümesi; o aktivistlerin sadece denizde değil, karada da kazandığı zaferi anlatıyor...
Sadece onlar mı?..
“Katil Netanyahu”nun zalimliğine çok sayıda İsrail vatandaşı da karşı çıkıyor...
Hatta İsrailli bir genç de açlık grevinde...
O yüzden bütüncül ifadelerden kaçınmak gerekir...
Hak ve hukuk tanımadan her türlü zulmü yapan İsrail Hükümeti'nin, gemilerinde sadece gıda ve sağlık maddesi değil, merhamet taşıyan Sumud Filosu’na karşı yenik düştüğünü görmekten hangimiz gurur duymadık?..
Bu yeterli değil elbette...
Şimdi sıra, hangi görüşten olursa olsun içinde zerre kadar insanlık duygusu taşıyan milyonlarda...
Azgın Nemrut’un Hz. İbrahim’i ateşe atmak istediği sırada, ağzında bir damla suyla o ateşi söndürmeye çalışan karınca gibi davranmak gerekir. Zalim Netanyahu’ya karşı sessiz kalmak ise, İsrail hükümetinin işlediği insanlık suçlarına ortak olmak demektir...
Bu vebali taşımak istemiyorsak, bugün saat 16.30’da Samsun’um-1 Gemisi yanında Filistin’e Destek Platformu’nun düzenleyeceği eylemde yer alalım ki; karıncanın dediği gibi, safımız belli olsun!..
Haydi Samsun!..