Necdet Uzun yazdı: Bırak sarhoşu kendi yıkılsın!..

Abone Ol

Terör örgütünün Kandil kanadından biri çıkar, "Biz suç işlemedik. Haklıyız" derse; DEM Parti'den de bir başkası "Suriye tamam ama bu işin ikinci aşaması da var" ifadesini kullanırsa, "Terörsüz Türkiye" hedefinde ciddi biçimde bir "samimiyetsizlik" olduğu anlaşılmaz mı?..

Bu tür ifadeler, binlerce insanını teröre kurban vermiş, yüzlerce askeri, polisi, öğretmeni, doktoru ve korucusu şehit düşmüş; okulları ve hastaneleri yakılmış, köprüleri yıkılmış olan bu milletin evlatlarının sinir uçlarına dokunmaz mı?..

Böylesine söylemler; MHP lideri Devlet Bahçeli'nin başlattığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da tavizsiz desteklediği "Terörsüz Türkiye" iddiasını sekteye uğratmaktan başka bir şeye yarar mı?..

Ancak, terör örgütü bunu hep yapıyor zaten!..

1993 yılında, Cumhurbaşkanı Demirel, Kürt kökenli siyasetçileri ve kanaat önderlerini de devreye koyarak, terör örgütü ile ilgili MGK'da geniş kapsamlı bir düzenleme yapacaktı...

Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan da "Eylemsizlik" ilan etmişti...

Ne oldu sonuçta?..
MGK toplantısından birkaç gün kala, 24 Mayıs 1993'te Elazığ-Bingöl Karayolu'nda 33 erimiz şehit edildi. Öcalan'a rağmen emri Şemdin Sakık vermişti. Demirel de o günlerde yakın çevresine "Bunlara güvenilmez" demişti...

Bir süre sonra MİT, Şemdin Sakık'ı Irak'ın kuzeyinde yakalayıp Türkiye'ye getirdi. O eli kanlı caniyi bu kez, kumpas davalarda eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a karşı gizli tanık olarak gördük!..

Ne garip değil mi?..

Terörist başının "Eylemsizlik" kararına rağmen Şemdin Sakık'ın saldırı emrini vermesi, aklıselim herkesin bildiği gerçeği bir kere daha bizlere hatırlatmadı mı?..

Terör örgütü PKK; ABD ve İsrail'in "kukla" olarak kullandığı bir taşerondur...

Terör örgütüne silah ve mali kaynak aktardıkları gibi, onların Irak, İran ve Suriye üzerinden uyuşturucu, silah kaçakçılığı ve insan ticaretine neden göz yumuluyordu?..

Nitekim, Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki gelişmeler de asıl niyeti ortaya çıkarmıştı...

Amerika, on binlerce TIR silah ve mühimmatı terör örgütü PKK'nın uzantısı YPG'ye boşuna mı vermiş, teröristleri eğitmişti?..
Ve devamında İsrail’in önce Gazze, sonra Lübnan ve son olarak Suriye’de binlerce masum insanı katletmesi neyin nesiydi?..

Hedef; Türkiye’nin de bazı illerinin içinde bulunduğu “Vadedilmiş Topraklar”dı...

1993 yılında yaşananları ve 2013-2015 yılları arasındaki “çözüm süreci”nde yapılan saldırıları unutmadık!..

Şimdi de “Terörsüz Türkiye” söylemine karşı hem DEM Parti hem de terör örgütü içinden gelen saçma bazı açıklamalar, kuklanın iplerini elinde tutanların rahatsızlığını ortaya koyuyor...

Türkiye, bu yüzden adeta “satranç masası”nda 4-5 oyuncuya karşı tek mücadele ediyor...

Ve sürece zarar vermemek için de “Kaç oyuncu olursa olsun sorun yok” dercesine sabırla hareket ediyor...

Yani bunca samimiyetsizliğe rağmen masayı dağıtan taraf olmak istemiyor...

Ama nereye kadar tahammül edilecek, bilemiyorum...

Sanırım bu süreç “Bırak sarhoşu kendi yıkılsın” noktasına gelecek!..

Çünkü Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki STK’lar başta olmak üzere ABD ve İsrail’in gerçek niyetlerini gören geniş halk kesimleri; samimiyetsizlere gereken cevabı vererek maskelerini de düşürecek!..

Ve bin yıllık kardeşliği "kalleşliğe" dönüştürenler, her terör örgütü gibi tarihin çöplüğünde yerini alacak!..