Necdet Uzun Yazdı: Bir Haber Analizi...

Abone Ol

Samsunlu bir işadamı ve eşinin

adı ve fotoğraflarının

açıkça yer aldığı bir

"şantaj" haberi,

sosyal medyada gündem oldu...

Dün, Samsun'un her köşesinde,

ünlü işadamı ve eşi

konuşuldu...

İddiaya göre, işadamının

bir otel odasında

cinsel içerikli

görüntüleri

nedeniyle eşinden

50 bin lira alınmıştı...

Sonrasında da söz konusu

işadamından

100 bin lira daha istendiği

ve bu taleplerin

3 ay boyunca devam ettiği

öne sürüldü...

İşadamının

şikayeti üzerine kadın hakkında,

"özel hayatın gizliliğini ihlal etmek ve şantaj"

suçlarından dava açıldı...

Olayın "normal" seyri

bu...

"Anormal"

olan tarafı ise

hem işadamı

hem de eşinin

adı ve fotoğraflarının haberde açıkça

verilmesiydi...

Haberin bu biçimde

gazetede yer alması;

aslında davacı olan işadamı ve eşinin

bir anlamda cezalandırılması

demekti...

Tecavüzcü, sapık ve katillerin dahi

yargı kararı kesinleşmeden

"masumiyet karinesi" esas alınarak

adı ve fotoğraflarını açıkça

yayınlamaması

gereken medya,

söz konusu haberin

verilişinde bu kıstaslara uymamıştı...

Bu süreçten sonra

o işadamı, davayı kazansa da

kaybetse de ne önemi var?..

Haberde bahsi geçen şantaja maruz kalan kişileri

tanımam!..

Bu önemli de değil zaten!..

Ben bu köşede yılların

deneyimiyle

bir haber analizi yapmaya çalıştım...

Hiç kimseyi yargılayacak değilim...

Yasal anlamda

"zina" suç değil,

sadece boşanma nedenidir...

Bu anlamıyla,

durum o işadamı ile

eşi arasındadır!..

İtirazım;

bu haberin veriliş biçimiyle

hem işadamı hem de

eşinin cezalandırılmasınadır!..

Manevi

anlamda

suçlu olan

işadamını

anladık diyelim...

Adı ve fotoğrafı açıkça

yayınlanan

eşinin ne suçu var?..