Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü 84. ölüm yıldönümünde saygı ve özlemle anıyoruz.
Atatürk’e duyulan özlem, her yıl daha da artıyor. Çağdaşlık yolunda gerçekleştirdiği devrimlerinin ne denli yaşamsal, zorunlu ve haklı olduğu, geçerliliğini koruduğu; bugün halk tarafından daha iyi kavranıyor.
Bazı karanlık kafalılar tarafından sözüm ona küçük düşürülmeye, itibarsızlaştırılmaya çalışılsa da her yıl 29 Ekim’de, 10 Kasım’da, 23 Nisan’da, 19 Mayıs’ta, 30 Ağustos’ta Anıtkabir’e akın eden halk bunun böyle olmadığını, aksine sevgisinin giderek arttığını kanıtlıyor.
10 Kasım’lar Atatürk’ü anma, anlama ve anlatma günüdür. Büyük önderin Türk halkına armağanı olan, Türkiye’yi çağdaş ülkeler düzeyine ulaştırmayı amaçlayan devrimleri, ilkeleri, aydınlık düşünceleri, fikirleri gelinen süreçte daha iyi anlaşılıyor.
Esaret altındaki bir ülkede çok zor koşullar altında arkadaşları ile Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarak kulluktan yurttaşlığa, ümmetlikten toplumsal bütünlüğe geçişi sağlayan, çağdaş ülke olmanın temelini atan Ulu Önder Atatürk’ün ne denli dahi ve büyük bir lider olduğu, gün geçtikçe daha iyi kavranıyor.
Onun ilkeleri, laik demokratik hukuk devleti anlayışı görmezden gelinmeye, unutturulmaya çalışılsa da ülkemizde ve dünyada yaşanan olaylar, ilke ve devrimlerinin önemini net şekilde gözler önüne seriyor.
Yüce devlet adamlığı, yokluklar içinde kazandığı tarihi zafer, gerçekleştirdiği devrimler dünyaya hala esin kaynağı oluyor.
Ne denli kara propaganda yapılırsa yapılsın, Türk ulusu ulu önderine sahip çıkıyor, ilkelerinin amansız savunucusu olduğunu her yerde gür sesle haykırıyor, milyonlarca yurttaş sevgisini, saygısını Anıtkabir’e koşarak gösteriyor.
Ne yaparsa yapsınlar, halkın sevgisini, saygısını gönlünden sildiremez, unutturamazlar. Çünkü Türk halkı dahi adamlığını, ülkeye çağ atlatan devrimlerinin ne denli yaşamsal olduğunun bilincinde. Bu bilinç azalmıyor, aksine her geçen gün artıyor.
Ölümünün hemen ardından dünya liderleri tarafından yapılan açıklamaların ortak noktası, dünyaya gelmiş çok nadir bir dahi olduğu, büyük devlet adamlığı özelliği ve diğer uluslara örnek olacak devrimleriydi.
Atatürk, devrimci ve ileriyi görebilen niteliklerinin yanı sıra, son derece başarılı bir komutandı. Milli Mücadele'ye önderliğiyle yön veren, halkı ile birlikte “ya istiklal ya ölüm” diyerek büyük zaferin kazanılmasına en büyük katkıyı sağlayan komutandı.
Gerçekleştirilmesi çok güç, hatta olanaksız devrimleri zor koşullarda hayata geçirdi, Türkiye’nin yüzünün karanlık değil, aydınlığa, çağdaşlığa dönük olduğunu dünyaya ilan etti. Türk ulusuna en büyük armağanı Türkiye Cumhuriyeti’ni kurması, çağdaşlığa, aydınlığa yönelmesinin en güzel örneğidir.
'Cumhuriyet'in ardından gerçekleştirdiği devrimlerle, Türkiye’nin onurlu, saygın ülke konumuna yükselmesine öncülük etti. Kısa yaşamının son anına dek yorulmadan ülkesine hizmet eden dahi lider, 'Cumhuriyet'e sahip çıkılmasını, korunmasını vasiyet etmiştir. Türk ulusu vasiyetini yerine getirmeye, 'Cumhuriyet'e sahip çıkmaya, korumaya sonuna dek kararlı.
Tüm 10 Kasım’lar yasa karşın, Atatürk’ün fikirlerinin en iyi şekilde anlatılacağı günler olarak kalmalı...