Mübarek bir Ramazan ayına daha kavuştuk şükürler olsun, efendimizin müjdelediği gibi; “Kim inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.”  buyurduğu kıymetli bir zaman dilimindeyiz. “Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtuluş” olan, orucumuzla teravih ve sahurlarımızla ibadet, ilim, ahlak ve kardeşlik mevsimini dolu dolu yaşayacağımız Ramazan ayına kavuştuk elhamdülillah. Bizleri bu mübarek aya ulaştıran Yüce Rabbimize sonsuz hamdü senalar olsun. Ramazan’ın kıymetini bizlere öğreten Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya salat ve selam olsun. Ramazan-ı şerif ayımız mübarek olsun.
Bu ay insanlara sağlık, afiyet, rahmet ve bereket getirir. Derdine derman arayan, yüzünü Yüce Allah’a çeviren ve ondan bağışlanma ve rahmet dileyen asla geri çevrilmez. Şükreden şükrünün, iyilik yapan iyiliğinin, sabreden de sabrının karşılığını kat kat görür.
Resulullah (s.a.s): “Ey insanlar! Yüce ve mübarek bir ay’ın gölgesi üzerinize bastı. O ayda bir gece vardır ki bin aydan daha hayırlıdır. Allah o ayda oruç tutmayı farz kıldı. Geceleyin ibadet yapmayı (teravih) kılmayı nafile kıldı. O ayda bir hayır işleyen kimse diğer aylarda bir farz işlemiş gibi olur. O ayda bir farz işleyen ise diğer aylarda yetmiş farz işleyen gibidir. O, sabır ay’ıdır, sabrın karşılığı ise Cennettir. O, yardımlaşma ay’ıdır. O ayda müminin rızkı bollaştırılır. O ayda kim bir oruçluyu iftar ettirirse bu, günahlarının bağışlanmasına ve Cehennemden kurtulmasına sebep olur. Aynı zamanda oruçlunun sevabı kadar sevap verilir. Oruçlunun sevabından da bir şey noksanlaşmaz. “
İşte bu sebeple efendimiz; Allah’ım Recep ve Şaban ayını mübarek eyle bizi Ramazan ayına kavuştur diye dua etmiştir.
Bu yıl Diyanet İşleri Başkanlığımız Ramazan ayı ana temasını Ramazan ve Ahiret Bilinci olarak belirledi. Yaratılış gayesini unutmayan, âhiret hayatının varlığına ve ilâhî adalete inanan mümin kul, bu ulvî duygunun benliğinde oluşturduğu heyecanla hayatına yön verir. Hayatımızı ibadetle inşa etmek hem dünya mutluluğunu hem akabinde ahiret mutluluğuna ulaştırır. Ramazan ayı ile birlikte kişi, güzel ahlaka zarar veren ihanet, haset, kin, nefret, düşmanlık, yalan gibi kötü huylardan uzaklaşır. Oruç Günahlara ve kötülüklere karşı bir kalkandır buyuruyor efendimiz. İbadetler bize ahiret mutluluğunu kazandırdığı gibi dünyada da güzel ahlakı bizlere hediye etmiş olur. Ayeti kerimede yüce rabbimiz; “Herkes ölümü tadacaktır; yaptıklarınızın karşılığı size eksiksiz olarak muhakkak ki kıyamet gününde verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılır da cennete konulursa artık kurtulmuştur. Dünya hayatı zaten aldatıcı şeylerden ibarettir.” (Âl-i İmrân Suresi, 3/185)
Oruç, Peygamber’imizin(a.s), hicretinden bir buçuk yıl sonra Şaban Ayı’nın onuncu günü farz kılınmıştır. Oruç, yalnız bedenle yapılan bir ibadettir. Oruç tutma şartlarına haiz olan her mükellef için Ramazan Ayı’nda oruç tutmak “farz-ı ayn”dır. Alemlere rahmet olarak gönderilen peygamberimiz;  “İslam beş (temel) üzerine kurulmuştur: Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed (a.s.)’ın O’nun kulu ve elçisi olduğuna şahitlik etmek, namaz kılmak, zekât vermek, hacca gitmek ve ramazan orucunu tutmaktır,” buyurmuştur. O halde vakit bizi kötülüklerimizden uzaklaştırıp iyiliklere ulaştıracak olan rabbimizin emrine uyma vaktidir; "Sizden önceki toplumlara yazıldığı gibi, sizin üzerinize de oruç farz kılındı. Ta ki (nefislerinizin kötü arzularından) korunasınız." (Bakara Suresi, 2/183)
Ramazan ayının bizlere bereket getirmesi, orucumuzun ve bu ayda yapacağımız tüm iyiliklerimizin kalplerimizi ve gönüllerimize arındırması bizleri yüksek mertebelere ulaştırması ve bu ayın tüm İslam âleminde zülüm gören özelliklede Filistin’deki kardeşlerimize barış ve huzur getirmesini yüce rabbimden niyaz ediyor ve Hayırlı Ramazanlar diliyorum.


Seyfullah ÇAKIR
Samsun İl Müftüsü