Sosyal medya
bir "alem" oldu doğrusu...
İsteyen istediği
gibi, bilip bilmeden 
eleştiriyor...
Gerçekleri
iftira atmadan
ve hakaret etmeden
ifade edebilenlere
asla sözüm yok!..
Hatta bu paylaşımlar,
topluma
bir değer katıyorsa,
beğenirim de...
Ancak, bazı tipler
sosyal medyayı
öyle bir hale getirdi ki,
"beğeni" almak uğruna
mecrayı rayından
çıkardı...
Sözüm, sosyal medyayı
yalanla, iftirayla
kirletip,
bilmişlik taslayanlara...
Dün, sosyal medyada
bize Türkçe dil bilgisi dersi vermeye
kalkıştı birileri...
Sıradan insanlar,
Türkçenin kurallarını
bilmeden
konuşur ya da
yazabilir!..
Sorun yok, elbette...
Sözüm;
hiçbir araştırma yapmadan
başkalarını
eleştirmeye kalkışanlaradır!..
Bazı sosyal medya hesaplarında,
Kanal S ve Canlı Haber TV'nin
reklam içeriğinde yer alan
"Eski Samsunspor Kulübü Başkanı"
ibaresi yüzünden eleştirildik!..
Bizi "cahillikle" bile
suçlayanlar vardı...
Bazılarına
güldüm, bazılarına da
üzüldüm...
Nedenini anlatacağım...
Türkçe dil bilgisi
kurallarına göre, belirtisiz isim tamlamalarında, tamlayan ve tamlanan arasına
herhangi bir unsur giremez...
Mesela, "belediye eski başkanı" diye
yazmak yanlıştır...
Doğrusu,
"eski belediye başkanı" olacaktır!..
Bu durumda, "Samsunspor Kulübü eski başkanı" yanlış,
"Eski Samsunspor Kulübü Başkanı" yazılması doğrudur!..
Medyada, Türkçe dil bilgisini en iyi kullanan
Anadolu Ajansı ve TRT'dir...
Aşağıda
haber içeriklerinin
görüntülerine bakarsanız,
her iki kurum da
"eski" sözcüğünü
bizim gibi kullanmıştır...


Şimdi, bu eleştiriyi yapanlardan
gazeteci kimliğini taşıyanlara
soralım...
Türk Dil Kurumu, Anadolu Ajansı ve TRT,
yanlış mı yapmıştır?..
Sosyal medyada,
doğruyu yanlış gibi göstermeye
çalışanlar,
küçük bir araştırma yapma
gereği duysaydı,
bu duruma düşmeyeceklerdi...
Tamirci çırağına sözüm yok ama
gazeteciye var!..
Çünkü gazeteci, Türkçe dil bilgisi
kurallarını
o çıraktan daha iyi bilmek zorundadır...

Bilmediği halde,
başkalarına
binlerce kişinin
önünde
"Türkçe dil bilgisi" dersi verdiğini
sanarak,
bilmişliğin kurbanı olan
gazeteci kimlikli
kişilerin
durumunu ironik biçimde ifade etmeye
dilim varmıyor...
Birtakım küçük hesaplar 
uğruna,
bu hali yaşamaya
değer miydi?..
Türkçe dil bilgisine
hakim olması
gerektiği halde,
hezeyanlarla bilgisizliğine
yenilenler
için gerçekten de üzüldüm...
Hırs, aklı geçince
bu kaçınılmaz oluyor elbette...
Bu da benden bir
nasihat!..