CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlarından birinin Cumhurbaşkanı adaylığına karşı çıktığı zaten biliniyordu. Kılıçdaroğlu, katıldığı bir televizyon programında gönlünde geçeni bir kez daha ifade etti. Kılıçdaroğlu, “Belediye başkanlarımızın görevlerine devam etmelerini istiyorum. Öncelikle belediye meclislerinde çoğunluğumuz yok. Onun olmadığı yerde biz belediye başkanlığını başka bir partiye teslim etmiş oluruz. O zaman, İstanbullu bize ne diyecek. Ankaralı bize ne diyecek? O bağlamda kafamda soru işaretleri var. Önce bulundukları kentin güvenini kazansınlar, arkadan Türkiye’nin güvenini” sözleriyle her iki belediye başkanına şimdilik kapıyı kapattı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’tan çok, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na soğuk duş etkisi yarattı Kılıçdaroğlu’nun açıklaması. Ekrem İmamoğlu, net olarak dillendirmese de 2023’te yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına Millet İttifakı’nın adayı olarak çıkmak istediği kamuoyu tarafından görülüyor. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları çerçevesinde İstanbul’da on binlerin katıldığı coşkulu törende eşi Dilek İmamoğlu ile el ele çıkıp kitleyi selamlaması, bunun en güzel ipucu... Dahası yurt gezilerinde halk tarafından ilgi ile karşılanması, omuzlara alınması belediye başkanından çok, bir siyasi parti lideri, cumhurbaşkanı adayı gibi algılandı. Elbette, İstanbul gibi metropol ilin belediye başkanının çeşitli illeri ziyaret edip, halkın sorunlarını dinlemesi siyasetin doğasında var. Ancak, ziyaretler daha çok geleceğe yönelik, halkın nabzı ve coşkusunu test etmeye yönelikti. Hem, İYİ Parti lideri Meral Akşener’in Ekrem İmamoğlu’ndan övgü ile söz etmesi, bir anlamda “İkinci Fatih” benzetmesinde bulunması, İmamoğlu’nun özgüvenini daha da artırdı, içinde yanan adaylık alevi, iyiden iyiye harlanmaya başladı. Ekrem İmamoğlu, cumhurbaşkanı seçilebilmek için HDP seçmeninin oylarına gereksinim olduğu düşüncesiyle bu parti ile olan ilişkisini sıcak tutmaya çalışıyor. Yani Ekrem İmamoğlu, şimdiden adaylığın altyapısını oluşturmaya başladı. Geriye sadece Kemal Kılıçdaroğlu’nun onayı kaldı. Lakin, CHP Genel Başkanı her iki belediye başkanına adaylık kapısını şimdilik kapattı. Tabii ileride ne olur, ne gelişmeler yaşanır bilinmez. Millet İttifakı’nı oluşturan ve dışarıdan destekleyen parti liderlerinin tavrı önemli. Aslında, siyasi iradeye yakın gazetelerin ve yazarlarının savunduğunun aksine Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığa çok sıcak baktığını sanmıyorum. Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, yazılarıyla sürekli CHP Genel Başkanı’nın yakın çevresinin etkisi ile aday olacağını vurguluyor, İmamoğlu ile Kılıçdaroğlu arasında gerginlik yaşanabileceğine dikkat çekiyor. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu, kendisinden çok Fahri Korutürk ve Ahmet Necdet Sezer niteliğinde sembolik cumhurbaşkanı olmayı kabullenecek aday arayışında gibi... Hem Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisleri’nde çoğunluk AKP ile MHP’nin elinde, biri aday olursa başkanlığın AKP’ye geçeceği kesin. Mansur Yavaş ise sadece işine odaklanmış görünüyor. İleride adaylığı söz konusu olabilir mi bilinmez. Yeni yılda adaylık tartışmalarının yoğunlaşacağı aşikar...