CHP Genel Başkanı
Özgür Özel,
Halk TV'den İsmail Küçükkaya'nın
"Yeni bir sabah" adlı programında,
yerel seçimleri değerlendirirken;
"Samsun ve Gaziantep'te partiyi birinci yapmadan
siyaseti bırakırsam, gözüm açık gider"

deyince, gülümsedim...
Nedenini
çok geçmişe
gitmeden anlatacağım...
CHP, Kılıçdaroğlu'nun
basiretsizliği yüzünden
2019 ve
2023 seçimlerinde
"Akıl tutulması"
yaşamasaydı;
Samsun'da 2024 yerel seçimlerinde
farklı bir
sonuç
ortaya çıkabilirdi...
2019 yerel seçimlerinde,
üçüncü parti
konumunda olan
İYİ Parti'ye Samsun'u
vermek
kimin aklıydı?..
CHP'de;
belediye başkanlığı
ve milletvekilliği yapan
Hayati Tekin
de aday gösterilmişti
ama 6 ok sevdalıları,
İYİ Parti'ye oy verebilir miydi?..
Mevzu, Hayati Tekin değildi ama
Atatürk'ün şehri Samsun'da,
yine Atatürk'ün kurduğu bir partiyi,
İYİ Parti'ye teslim etmek;
CHP'liler 
üzerinde
"Travma" yaratmıştı...
CHP; bu anlayışla,
Milli Mücadele'nin
ilk adımının
atıldığı
Samsun'un
manevi değerini kavrayamamıştı...
Mustafa Kemal'in Selanik'te,
Atatürk'ün de Samsun'da doğduğu
unutulmuştu...
2023 genel seçimlerinde de
kendini her alanda
partiye vakfeden
insanlar dururken,
milletvekilliğinde
2. ve 3. sırayı
başka partilere
verenler;
2019'daki gibi
Samsun'u bir kere daha
hiçe saymıştı...
Partiyi babalarının
malı gibi gören
bir zihniyetin
karar mekanizmasında,
o dönemde Özgür
Özel de vardı...
CHP Lideri Özel'in
o günlerde yapılan
yanlışı hatırlatır gibi
Samsun'dan
söz etmesi,
güzel bir gelişme elbette...
Büyükşehir'de Cevat Öncü, İlkadım'da
Murat Şenel,
Atakum'da
Serhat Türkel ve Alaçam'da
Zergün Deliorman Demirci ile
heyecan yakalayan 
CHP, diğer ilçelerde
aynı aksiyonu
gösteremedi maalesef...
Çünkü, örgütlerde
başarılı olunacağına dair
bir inanç yoktu...
Oysa geçmişte CHP; Samsun (Merkez),
Vezirköprü, Havza, Yakakent, Alaçam,
Tekkeköy, Çarşamba ve Terme'de
belediye başkanlıkları
kazanmış bir partiydi...
Ne var ki,
"Ahbap-çavuş" ilişkileriyle
çevrelerini kollayan
"Politbüro" üyeleri gibi
partiye çöreklenmiş
bir yapının yerine;
Atatürk'ün 6 okla ortaya koyduğu
hedefleri
içine sindiren
genç, dinamik ve
birikimli
insanların 
parti yönetimlerindeki
sayısının artırılması gerekiyordu...
CHP'lileri partilerinden
soğutan şey,
"Küçük olsun, benim olsun" 
diyen anlayışın
hakimiyetiydi...
Yoksa, CHP; sadece Samsun'u kazanmaz,
Türkiye'de çoktan iktidar olurdu...
Samsun'da seçim süreci içinde
neler yaşandığını biraz biliyorum...
Seçim sonrasında da
bir hesaplaşmanın
kaçınılmaz olduğunu
yazmıştım...
Mesela,
İlkadım Belediye Başkan Adayı Murat Şenel'e
yaşatılanlar,
kamuoyuna yansır mı
bilemem ama
Büyükşehir Belediye Başkan Adayı
Cevat Öncü, son basın toplantısında
durum tespitini 
şu sözlerle yapmıştı bile...
"Sandıklar kapandıktan bir süre sonra
parti görevlilerini aradık.
Aranan numaralar arasında
yanlış çıkan,
akrabası üzerine kayıtlı olan ve
kapalı bulunan telefonlar vardı. Görevlilerin
çoğuna ulaşamadık. Hatta karşımıza
başka partilerin görevlileri dahi çıktı. Biz de artık aramaları durdurduk"
...
Uzatmayalım!..
"Samsun ve Gaziantep'te
birinci parti çıkmadan
siyaseti bırakırsam,
gözüm açık gider"

diyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel,
bu hedefine ulaşmak istiyorsa; kendisine
yaşanan olumsuzluklar karşısında,
"Gözünü
açması"

tavsiye ediyorum...
Bu refleksin,
partisi için
daha akılcı ve verimli olacağını da
düşünüyorum...