120'nin üzerinde ülkede 35 bini aşkın yayıncıyı temsil eden WAN IFRA ve WEF'in yanı sıra en köklü basın özgürlüğü örgütlerinden IPI ve PEN, dünyaca ünlü 50'den fazla gazetecinin imzasıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a mektup yazdı. Hürriyet Gazetesi ve Ahmet Hakan Coşkun'u hedef alan saldırılar, Koza-İpek Yayın Grubu'na kayyum atanması ve VICE News muhabirlerinin gözaltına alınmasını içeren gelişmelerin basın özgürlüğü için "alarm" niteliğinde olduğunu belirten gazeteciler, Erdoğan'ı "nüfuzunu kullanmaya" davet etti.

DERİN ENDİŞELERİNİ DİLE GETİRDİLER

Dünya Gazeteler ve Haber Yayımcıları Birliği (WAN-IFRA), Dünya Editörler Forumu (WEF), Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) ve uluslararası yazarlar birliği PEN öncülüğünde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hitaben yazılan açık mektupta, 1 Kasım seçimleri öncesi Türkiye'deki "basın özgürlüğü şartlarının giderek kötüleşmesine ilişkin derin endişeler" dile getirildi.

"ALARM VERİYOR"

Aralarında New York Times Genel Yayın Yönetmeni Dean Baquet, Washington Post Genel Yayın Yönetmeni Martin Baron, La Stampa Genel Yayın Yönetmeni Mario Calabresi, La Repubblica Genel Yayın Yönetmeni Ezio Mauro, El Pais Genel Yayın Yönetmeni Antonio Cano, Buzzfeed Genel Yayın Yönetmeni Ben Smith, ARD Genel Yayın Yönetmeni Thomas Baumann, Süddeutsche Zeitung Eş Genel Yayın Yönetmeni Wolfgang Krach, Welt Genel Yayın Yönetmeni Jan-Eric Peters, ZDF Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Elmar Thevessen, VG Genel Yayın Yönetmeni Torry Pedersen, VICE Media kurucusu Shane Smith ve AFP Küresel Haber Müdürü Michele Leridon'un da bulunduğu gazetecilerin imzaladığı mektupta, son iki ay içinde Türkiye'deki yayın organları ve gazetecileri hedef alan saldırıların "alarm" vererek, "ürkütücü boyutlara" ulaştığı belirtildi.

"NÜFUZUNUZU KULLANIN"

Bu bağlamda Hürriyet gazetesine ve Ahmet Hakan Coşkun'a düzenlenen saldırıların yanı sıra Koza-İpek Yayın Grubu'na "el konulması", Vice News için çalışan gazetecilerin gözaltına alınması gibi gelişmeler hatırlatılan mektupta şöyle denildi:

"Sizi, Türk ya uluslararası basın mensubu olsun, gazetecilerin korunmaları ve herhangi bir mani olmadan çalışabilmeleri için nüfuzunu kullanmaya davet ediyoruz."

Mektupta ayrıca, 1 Kasım seçimleri arifesinde "Türk hükümetinin gerektiğinde gazetecileri destekleyip koruyamamasının Türkiye'nin uluslararası saygınlığına ve demokratik duruşuna zarar verdiği" ifade edildi.