DÜZCE (AA) - ÖMER FARUK CEBECİ - 16 yıl önce, 17 Ağustos ve 12 Kasım depremleriyle sarsılan, binalarının yüzde 60'ı kullanılamaz hale gelen ve altyapısı çöken Düzce, yaralarını teşviklerle sardı. 

Düzce Valisi Ali Fidan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 12 Kasım 1999 Marmara depreminin ülkenin yaşadığı büyük depremlerden olduğunu söyledi.

Marmara depreminden 3 ay sonra yaşanan 12 Kasım depreminde de  980 vatandaşın hayatını kaybettiğini, 3 bin 836 kişinin de yaralandığını anımsatan Fidan, depremde büyük bölümü ağır hasarlı olmak üzere on binlerce binanın hasar gördüğünü belirtti.

Düzce depreminin ardından kamunun ve vatandaşların önemli ve acı tecrübeler yaşadığını anlatan Fidan, "Dersimizi aldık ve büyük değişiklikler oldu" dedi.

İmar planlarından başlayarak yerleşim yerlerinin tespitinde, yapı denetiminde önemli değişiklikler yapıldığına işaret eden Fidan, yeni bir yapı denetim sistemi getirildiğini, kamuda da önemli değişiklikler yaşandığını vurguladı.

Depremin izlerinin silinmesi ve hasarların bir an önce giderilmesi için çabanın hızla sarf edildiğine dikkati çeken Fidan, 16 binin üzerinde konutun Düzce'ye kazandırıldığını söyledi. Fidan, "İlimizde depreme dayanıklı yer tespiti yapıldı. Kalıcı konutlar bölgesi, depreme dayanıklı yerleşim yeri olarak inşa edildi. Şuan 35-40 bin vatandaşımız, orada barınıyor" diye konuştu. 

- "Unutma kültürümüz var"

Fidan, depremin üzerinden zaman geçtikçe acıların unutulduğunu dile getirerek şöyle devam etti:

"Bizim unutma kültürümüz mevcut. Türkiye'nin deprem bölgesinde olduğunu unutmamalıyız. Geçmişte depremler olduğu gibi bundan sonra da deprem olacaktır. Bunu, hiç aklımızdan çıkarmamalıyız. Artık binalar, belediyelerimizin kat sınırlamalarıyla düzenleniyor. Mevzuatlara uygun yerler, inşa ediliyor. Biz, derslerimizi çıkardık. Bunun yanı sıra vatandaşlarımızın da alması gereken tedbirler de var. 'Devlet yapsın, denetlesin, kurtarsın' mantığı ile hareket ediyoruz. Elbette kamu bunları yapacak, vatandaşımız da duyarlı olacak. Ev alım ve yapımında depreme dayanıklı olduğunu kendilerinin denetlemeleri gerekiyor. Geçmişe nazaran vatandaşlarımız, bu konuda biraz daha duyarlı."

- "Teşvikler, deprem yaralarının sarılmasında önemli"

"Düzce'nin il yapılması aslında bir teşvik niteliği taşıyor. Kentin teşvik bölgesine alınması da deprem yaralarının sarılmasında önemli etkiye sahip" diyen Fidan, il olması ve kamu kuruluşlarının yapılandırılmasının kente moral verdiğini söyledi. 

Teşvik bölgesi olması ile sanayi kuruluşlarının Düzce'de  önemli bir istihdam sağladığını anlatan Fidan, bunun da ekonomik kalkınmayı olumlu etkilediğini belirtti. Fidan, "Teşvikler, deprem yaralarının sarılması ve ilin daha ileriye gitmesinde önemli rol oynuyor. Düzce yıkıldı, yeniden yapıldı" dedi.

- "Bütün binalarımız hemen hemen yok oldu"

Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş de kentin 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinden çok etkilendiğini belirtti. Depremlerde kentin adeta yerle bir olduğunu ifade eden Keleş, şunları söyledi:

"Yüzlerce insanımızı kaybettik. Binaların yaklaşık yüzde 60'ı kullanılamaz hale geldi. Şehrin bütün altyapısı çöktü. Kamu kuruşları da olmak üzere bütün binalarımız, hemen hemen yok oldu. Bütün sosyal düzen ve doku, bozuldu. Depremin ardından yeni bir Düzce kuruldu. Nüfusun yaklaşık yüzde 50'si oraya taşındı. Komşu iller, bizim kadar etkilenmedi. Düzce'de ciddi bir şehir düzeni kayboldu."

Depremin ardından sorunların bir sürü imkansızlıkları da getirdiğini dile getiren Keleş, toparlanmak için ciddi mücadele verdiklerini aktardı. Bir yandan da geçmişte yapılan bütün yanlışları düzeltme şansına sahip olduklarını vurgulayan Keleş, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Depremin şok dalgasını atlattıktan sonra, çok hızlı çalışma temposuna yakalandık. Bu hızlı tempo atağını, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra yıkılan Avrupa ülkelerine benzetiyorum. Şu anda dünyanın süper gücü konumuna gelmelerinin nedeni olarak bu yıkılmışlığın arkasından gelen tempo olduğunu düşünüyorum. Düzce'de de böyle bir şey oldu."

-"Her şekilde depreme hazır olmak lazım"

Düzce'nin hinterlandı sayesinde depremlerden kazançlı çıktığını aktaran Keleş, Ankara ve İstanbul'un arasında bulunan Düzce'nin turizmi, doğası, tabiatı ve denizinin kentin ilerleyişine katkı sağladığını anlattı. 

"Depremi bir felaket olarak kabul ederken şansları da getirdiğine inanıyorum" diyen Keleş, bir daha deprem yaşamamayı diledi. Keleş, şunları kaydetti:

"Aslında deprem öldürmüyor, çarpık ve bilinçsiz yapılaşma öldürüyor. İnsanlar, depremden önce birtakım tasarruf hesaplarıyla adeta kendilerine mezar hazırlamışlar. 1999'dan sonra bu, tamamen ortadan kaldırılmış durumdadır. Artık yapılaşma şartları, çok daha güçlü. Kullanılan malzeme, daha iyi. Ayrıca imar planlamaları da özel maddeler eklenerek koruyucu ve kollayıcı hükmündedir. Bu açıdan Düzce'nin önü açılmıştır. Ne zaman deprem olacağını bilemiyoruz fakat üzerinde bulunduğumuz fay hattında gaz sıkışması mevcuttur. Her şekilde depreme hazır olmak lazım."

Başkan Keleş, belediye ve itfaiyenin tüm birimleriyle depreme ve deprem sonrası müdahalelere hazır olduğunu da sözlerine ekledi.