GİRESUN (AA) - EYÜP ELEVÜLÜ - Karadeniz'in kadınları, kışın tüketilecek ve kullanılacak ürünlerin hazırlanması için yoğun şekilde çalışıyor.

Engebeli arazi şartlarında yaz döneminde hasat edilen fındığın ardından kış için kolları sıvayan kadınlar, hem ev ekonomisine katkı sağlıyor hem de gurbette bulunan yakınlarına yöresel tatlarla buluşma fırsatı sunuyor.

Giresun'un Yağlıdere ilçesinde yaşayan ve yılın büyük bölümünü bahçelerde geçiren ev hanımları, üzümden pekmez, mısırdan un, fasulyeden turşu ve tuzlama hazırlıyor.

Üzümler, belli işlemlerden geçirilerek saatlerce büyük tava veya kazanlarda kaynatılarak pekmez haline getiriliyor. Kadınlar, ürettikleri pekmezle kışın sofralarını tatlandırırken, pazarlarda yaptıkları satışla aile ekonomisine de katkı sağlıyor.

Bahçelerden toplanan ve büyük sepetlerde taşınan mısırlar ise dışı soyularak kurutmaya bırakılıyor. Bazı kadınlar el değirmeninde çektiği, bazıları ise değirmenlere götürerek una dönüştürdüğü mısırı yemeklerde kullanıyor.

Yöre kadını, temizleyerek bidonlara koyduğu taze fasulyenin de kışın tüketmek üzere tuzlama ya da turşusunu yapıyor.

Bölge kadınları el emeğinin yanı sıra fiziksel güç gerektiren işlerden de geri durmuyor. Aile bireylerine en büyük katkıyı sunan kadınlar, odunları sırtlarında taşıyarak ikamet ettikleri yere getiriyor. Fındık bahçelerinin bakımı sırasında kesilen kurumuş ağaç dallarından oluşan odunlar, kışın sobalarda yakılmak üzere muhafaza ediliyor.

Hem bahçe bakımı hem de hayvanların karnını doyurmak için ot biçen kadınlar, otları ahırlara taşıyor. Sütten yoğurda, peynirden tereyağına kadar faydalanılan küçükbaş ve büyükbaş hayvanların kışın tüketeceği otlar da böylece hazır hale getiriliyor.

- "Bizim işimiz çok zor"

Ahallı Mahallesi'nde ikamet eden 59 yaşındaki Ayşe Yılmaz, AA muhabirine, yıllardır kazanlarda pekmez kaynatarak kışa hazırlandıklarını söyledi.

Topladıkları üzümü temizledikten sonra ezdiklerini anlatan Yılmaz, "Daha sonra da şırasını süzüyoruz. Kazana koyup saatlerce kaynatıyoruz ve pekmez yapıyoruz. Memleketimizin doğal ürünü olan pekmezi kışın tüketiyoruz." dedi.

Yörede bağ bahçe ve evlerde kışa hazırlıklar yapıldığını dile getiren Yılmaz, "Bizim işimiz çok zor. Bunlar zahmetli işler. Kışlık odun yapılıyor ve sırtımızda taşıyoruz. Memleketimizin geleneği, göreneği bu." diye konuştu.

- Aile büyükleri için ot biçiyor, odun taşıyor

Ot biçen ve odun taşıyan 51 yaşındaki Emine Siperoğlu da İstanbul'da yaşadığını, ancak anne ve babasına yardım etmek için memleketine geldiğini ifade etti.

Bağ ve bahçe işleri zor olduğu için büyüklerine yardım ettiğini kaydeden Siperoğlu, şöyle devam etti:

"İstanbul'da otururken bunları hiç düşünmüyordum. Küçük yaşlarda buralardan gittim. Şimdi gelince fark ettim ki çok zor, gerçekten zor. Karadeniz'in işi çok zor. Bahçelerden yola sırt yüküyle yürümek kolay değil. Bunun yorgunluğu bir ayda çıkmaz. Amcamın hanımıyla bahçede ot biçiyoruz. Hayvanlarımız kışın bunları yiyecek. Biz de hayvanın sütünden, peynirinden, yoğurdundan faydalanacağız."

Siperoğlu, Karadeniz'in işleri zor olsa da doğal ortamıyla yaşanacak ve görülecek yerlerin başında geldiğine işaret etti.

63 yaşındaki Melek Elevli de havalar soğuduğunda yiyecekleri ürünlerin büyük bölümünü kendilerinin hazırladığını anlatarak, "Bahçemizde çalışıyor ve ürünleri topluyoruz, kışın da yiyoruz. Kuzinede mısır ekmeği pişiriyoruz. Mısırı karalahana çorbası ve ısırgan yemeğine koyuyoruz. Kendi yiyeceğimizi kendimiz yetiştiriyoruz." ifadesini kullandı.

Elevli, hazırladıkları ürünleri gurbette bulunan çocuklarına da gönderdiğini kaydetti.

"Buranın kadınları böyle çalışarak yaşıyor." diyen Elevli, bahçe işlerinin hiç bitmediğini ancak kar yağdığında herhangi bir iş yapamadıklarını sözlerine ekledi.