Doğu Guta'da 80 kişinin ölümü binden fazla kişinin ise yaralanmasına neden olan kimyasal saldırı ile ilgili Türkiye'den açıklamalar peş peşe geldi.  Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü  İbrahim Kalın, yaptığı yazılı açıklamada, Suriye'nin Duma şehrinde dün akşam  kimyasal saldırı gerçekleştirildiğini belirterek, "İlk tespitlere göre çoğunluğu  kadın ve çocuklardan oluşan en az 70 sivilin hayatını kaybetmesine neden olan  kimyasal saldırıları en sert biçimde kınıyoruz."  ifadesini kullandı.


 Kimyasal ve konvansiyonel silahlarla masum insanlara karşı yapılan  saldırıların, BM Güvenlik Konseyi'nin başta 2118, 2209 ve 2235 sayılı kararları  olmak üzere, uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Kalın, açıklamasında  şunları kaydetti:    "Bu çerçevede Suriye rejimi, ülkenin farklı bölgelerinde ve farklı  zamanlarda yaşanan saldırılar için hesap vermelidir. Benzer savaş suçlarının ve  insanlığa karşı suçların engellenmesi hususunda Suriye rejimi üzerinde etkisi  olan ülkeler başta olmak üzere, tüm uluslararası toplumun gerekli adımları atma  yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu saldırıların hiçbir şekilde ve hiçbir gerekçeyle  meşrulaştırılması ve kabul edilmesi mümkün değildir." Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: "Suriye rejimi, ülkenin farklı  bölgelerinde ve farklı zamanlarda yaşanan saldırılar için hesap vermelidir. Saldırıları en sert biçimde kınıyoruz. Bu saldırıların meşrulaştırılması ve kabul edilmesi mümkün değil. rejim üzerinde etkisi olan ülkeler gerekli adımları atmalı" dedi.
 
Dışişleri Bakanlığı da Doğu Guta'da en az 80 kişinin öldüğü kimyasal saldırısını rejimin düzenlediği yönünde güçlü şüphelerin bulunduğunu belirten Türkiye, saldırıyı şiddetle kınadığını duyurdu.

Başbakan Yardımcısı Bozdağ da açıklamasında, "Suriye Doğu Guta Duma’da,Suriye yönetimine bağlı güçlerce kimyasal silah kullanıldığı ve çok sayıda sivilin öldüğüne dair haberler,görüntüler ve açıklamalar bulunmaktadır. Bu vahşetten ve insanlık suçu saldırıdan dolayı Suriye yönetimini şiddetle kınıyoruz. Bu saldırısıyla Suriye Rejimi, kimyasal silah kullanımını yasaklayan uluslararası sözleşmeler ve uluslararası hukuk ile BMGüvenlik Konseyi kararlarını bir kez daha hiçe saymıştır/çiğnemiştir. Daha önceki saldırının karşılıksız kalması,Rejimi bu saldırı için cesaretlendirmiştir. Suriye Yönetimi’nin bundan önceki kimyasal saldırı karşılıksız bırakıldı. Umarız Suriye Yönetimi’nin bu seferki kimyasal saldırısı karşılıksız bırakılmaz. Aksi takdirde uluslararası sözleşmelerin de uluslararası hukukun da uluslararası örgütlerin de bir anlamı kalmaz." dedi.

"SÖZDEN FAZLASINA İHTİYAÇ VAR"

Bozdağ, "Suriye Yönetimi’nin işlediği insanlık suçunun ve bunun sonucu öldürdüğü onlarca masumun vebali,elbette öncelikle Suriye Yönetiminindir. Ancak bu saldırı ve ölümlerden Suriye Yönetimi kadar,bu vahşeti,saldırıyı ve ölümleri engellemeyeler de sorumludur. Türkiye,uluslararası toplumu/örgütleri;altına imza koydukları sözleşmeler/kararlar ile uluslararası hukuka amasız sahip çıkmaya; kınama ve eleştiriden öte somut adım atmaya;Suriye yönetimini durdurmaya davet ediyor. Artık sözün bittiği yerdeyiz. Sözden fazlasına ihtiyaç var." ifadelerine yer verdi.