Ramazan rahmettir, mağfirettir, Bin aydan hayırlı bir arınma ayıdır. Bu ayda bereket vardır, yardımlaşma vardır. Şükür vardır. Sabır vardır. Her mü’min büyük bir coşkuyla karşılar Ramazan ayını. Hasretle beklenen, hüzünle uğurlanan bu ay ruhun diriliş mevsimidir.

Peki çocuklar için Ramazan ne ifade eder? İlk tutulan oruç, ilk açılan iftar, ilk kalkılan sahur, ilk defa kılınan teravih, cami ve mukabele çocuğun ruh dünyasında çok güzel izler bırakır. Bu manevi atmosferde inançların temelleri atılır, ibadetlere devam hususunda çocuklarda bir disiplin oluşturulur. Tekne orucu diye adlandırılan küçük yaşların yarım gün oruçları biraz büyüdükçe yerini tam gün tutulan oruçlara bırakır ki çocuk büyüdüğünü ispatlar bir anlamda. Geceye farklı bir ahenk katan davulla uyanan çocuklar unutulmayacak bir manevi ziyafete tanıklık ederler. Pide, hurma, atom Ramazan ayında üzerinden yıllar geçse de çocukların zihinlerinde unutulmayacak tatlar bırakır. Mahyalar vardır bir de Ramazan ayını renklendiren. Işık cümbüşü ile albenili olan mahyalar Ramazan ayına dair mesajlar nakşeder çocukların gönüllerine. Çocuk bu ayda tutacağı oruçla sabrı öğrenir; iftarla şükrü. Fitre, fidye ve zekât ile yardımlaşmanın lezzetine varır. Hz. Peygamber’den anlatılacak bir kıssa; sadaka taşı, zimem defterleri, diş kirası gibi tarihî değerlerimizin konuşulması ya da yaşatılması çocuklarımızın ruh dünyasının şekillenmesinde çok güzel etkileri olacaktır.

Cennet çiçeği, dünyanın süruru, evlerin bereketi olan çocuklar anne babaya verilen birer emanettir. Bu emanet bilinci ile çocukların dinî ve ahlâkî kazanımları için Ramazan, bir fırsat ayı olarak görülmelidir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v), bir hadisi şeriflerinde; “Hiçbir baba, çocuğuna güzel ahlâktan daha kıymetli bir miras bırakmamıştır.” (Tirmizî, Birr, 33) buyurmuştur. Büyükler hem sözleri, hem de hal dilleriyle Ramazan güzelliğini çocuklarına yansıtmalıdırlar. Orucunun zarar göreceği bilinci ile gözünü, dilini haramdan koruyan, öfkesini yutup, halim selim bir insana dönüşen bir annenin, bir babanın evladı için Ramazan; huzur ve sekinetin hâkim olduğu bir ay olarak kabul görecektir.

Rabbimiz, çocuğun maddî ve manevî korunma görevini ve sorumluluğunu anne babaya vermiştir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de “Ey iman edenler, kendinizi ve ehlinizi (aile efradınızı) yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun” (Tahrim, 66/6) buyurulmaktadır. Büyüklerin bu sorumluluktan kurtulması ise çocuklarının maddi ve manevi eğitimini zamanında ve usulüne uygun olarak vermesi ile mümkündür.

Rabbim nesillerimizi göz aydınlığımız kılsın ve Ramazan ayının feyiz ve bereketini hanelerimize yansıtsın.

Suzan DOĞAN

İl Vaizi