Başbakan Binali Yıldırım, "Kuzey Irak’ta kişisel ihtirasları uğruna, o bölgede yaşayan Kürtleri, Arapları, Türkmenleri ataşe atanlar, onların sırtını sıvazlayanlara çok güvenmesin" dedi.

Bir dizi programlara katılmak üzere Kocaeli’ne gelen Başbakan Binali Yıldırım, iş adamları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldi. Bir otelde düzenlenen ‘İş Dünyası ve Sivil Toplum Kuruluşları ile Buluşma’ programına katılan Başbakan Binali Yıldırım, programda yaptığı konuşmada, "Kocaeli’nde daha yapmamız gereken işler olduğunu biliyoruz. Artık Kocaeli’nin toplu ulaşımda raylı sisteme daha büyük önem vermesi gerekiyor. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanımız İbrahim Bey söyledi. 12-13 kilometrelik bir etap, Gebze’den bu tarafa doğru başlıyor. Devamını da, Ulaştırma Bakanlığı planlayıp yapacak. Bölgede toplu ulaşımı yer altına aldığımız zaman, şehrin uzun vadeli bir trafik sıkıntısı ortadan kalkmış olacak. Bunlar büyük yatırımlar. Bunlar şehrin gelecek 100 yılına yapılan yatırımlardır. Kocaeli bunların daha fazlasını hak ediyor. Kocaeli üretiyor ve ihtiyacı olan bölgeleri besliyor. Üreten, katma değer sağlayan 13-14 il var. Buraya ne kadar çok alt yapı yatırımı yaparsak üretim, istihdam daha fazla olacak. Kalkınma açığı olan fark da kapanacak. Böylece toplumsal barış tesis edilmiş olacak. Kocaeli’nin bir şanssızlığı tesisler Kocaeli’nde, merkezler İstanbul’da. Hesap yapılırken emeği olmadan İstanbul’un hanesine yazılıyor" dedi.

15 Temmuz’u kimsenin hayal etmediğini söyleyen Başbakan Binali Yıldırım, "15 Temmuz gibi hainliği bu ülke yaşadı. Kim hangi görüşten olursa olsun, mesele bayrak olunca bir olduk, beraber olduk. Sokaklara indik alçaklara geçit vermedik. O gece göğsünü kurşunlara silahlara siper eden şehitlere Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilere hayırlı ömürler diliyorum. Böyle bir millet olduktan sonra milletimizin sırtı yere gelmez. Milletimiz nerede hangi adımı atacağını çok iyi biliyor. Bunun en son örneği 15 Temmuz’dur. 15 Temmuz sonrası ekonomimiz daraldı, küçüldü. Bunun üzerine ABD başkanlık seçimi, dünyadaki belirsizlik eklenince aslında biz 2017’ye çok iyi girmedik. Bir de referandum meselemiz vardı. Tüm bu zorlukların üstesinden geldik ve 2017’nin ilk çeyreğinden itibaren tekrar büyüme yaşamaya başladık. Avrupa’nın iki katı büyüyoruz. Türkiye satın alma gücü paritesine göre dünyanın 13’üncü büyük ekonomisi. İspanya bizim arkamıza düştü. Türkiye her bakımdan büyüyor, gelişiyor. Siz öyle kulak asmayın. Moral bozmaya çalışanlara aldırış etmeyin. İşinizi büyütün. Türkiye Avrupa gibi değil. Nüfus ortalaması 30. doğuya, güneydoğuya gittik mi bu 20’ye düşüyor" diye konuştu.

Genç ve dinamik bir nüfus olduğunu kaydeden Başbakan Binali Yıldırım, "Bu hem avantajımız, hem sıkıntımız. Yılda 3 binin üzerinde genç o bölgemizde dağa çıkartılıyordu. Şu an 3-5 tane bile bulamıyorlar. Gençler artık geleceğin dağda değil, Türkiye’nin geleceğinde birliğinde beraberliğinde olduğunu gördüler. Teröre sırtını döndüler, ülkesine sırtını yasladılar. PKK ile çok ciddi mücadele ediyoruz. Son 24 saat içinde 30 tane terörist etkisiz hale getirildi. Güç kaybedince sivillere, askere, polise, korucularımıza saldırıyorlar. Terörle mücadele konusunda bugün inisiyatif tamamen devlettedir" şeklinde konuştu.

"Ülkenin milli güvenliğini tehdit edecek olaylar olursa karşılığını vereceğiz"

Terör örgütlerinin, özellikle PKK’nın Kuzey Irak’ta ve Suriye’de yaşanan gelişmelerden medet umduğunu ifade eden Başbakan Binali Yıldırım, "Devlet olacaklar, bu sayede onlar da emellerine erişecekler gibi tatlı hayalin içine girmişlerdir. Türkiye Cumhuriyetinin toprak bütünlüğüne zarar verecek, insanının hayatına kast edecek kim olursa olsun, ister Suriye’de, ister Irak’ta sınır değişikliğine cüret edecek, statü değişikliğe yeltenecek kim olursa olsun bu ülkenin ulusal güvenlik meselesidir, karşılığı verilecektir. Kuzey Irak’ta kişisel ihtirasları uğruna, o bölgede yaşayan Kürtleri, Arapları, Türkmenleri ataşe atanlar, onların sırtını sıvazlayanlara çok güvenmesin. İşler kötüye gidince arkalarında kimseyi göremeyecekler. Bir macera arayışı olsa olsa kendilerinin sonunu hazırlar. Biz tarih boyunca bu coğrafyada hep bir olduk. Her türlü mezhep ayrımı yapmadan birlikte yaşadık. Bundan sonra da birlikte yaşamaya devam edeceğiz. Burada huzuru bozmaya çalışanlar, buranın yerlileri değil. Burası üzerinde emperyal hesapları olanların yaptıkları oyunun bir parçası oluyorlar oradaki yerel yöneticiler. Yeterince bölgede insanlar çile çekti. Daha fazla onları çileye sürüklemenin ne anlamı var. Biz ikazlarımızı yapmaya devam edeceğiz ama ülkenin milli güvenliğini tehdit edecek olaylar olursa karşılığını vereceğiz. Türkiye eski Türkiye değil. Savunma sanayide, ekonomide, ticarette, akıl terini alın terine katmada Türkiye önemli bir mesafe kat etti. Tam istediğimiz yerde mi, değil. Daha çok gayret etmemiz lazım" dedi.

"Avrupa’nın güvenliği Türkiye’den başlıyor"

Avrupa ile ilişkilerin fevkalade olmadığını kaydeden Başbakan Yıldırım, "Irkçılık söylemleri, İslam ve Türk düşmanlığı prim yapıyor. Oradaki siyasetçiler de kısa vadede bundan yararlanmaya çalışıyor. Bizim orada 7 milyona yakın soydaşımız var. Onların geleceği de bizim için önemli. Onun için Avrupa ile politikalarımızı dikkatle belirliyoruz. Biz hiçbir zaman AB halkı ile, orada yaşan insanlar ile sıkıntımız olmadı. Sıkıntımız bazı Avrupalı yöneticiler, maalesef seçim zamanı gelince Türkiye onların birinci gündemi oldu. Hollanda, Almanya bunu yaptı kaybetti. İnşallah bu tecrübe olur. Avrupa ile Türkiye’nin ilişkilerinin gelişmesi şarttır. Türkiye hem Avrupalı, hem Asyalıdır. Biz iki kıtayı birleştiriyoruz, yüz yıllar boyunca medeniyetlerin buluştuğu yer olmuşuz. Dolayısı ile bundan sonra AB oturup kendi vizyonunu gözden geçirmeli. Geleceğe bir Hristiyan kulübü olarak mı, yoksa Balkanları, Anadolu coğrafyasını dahil ederek, daha geniş bir coğrafyada ilerlemesini mi sürdürecek. Buna kendileri karar verecek. Türkiye ile ilgili alacakları olumsuz bir karar Türkiye’ye 1 kaybettirirse, Avrupa’ya 2 kaybettirir. Türkiye hep Avrupa’nın yükünü aldı. Suriye’deki istikrarsızlığın bedelini biz ödüyoruz. Avrupa’nın güvenliği Türkiye’den başlıyor. Avrupa konuya bu açıdan bakmalı ve kısa vadede siyasal hesapları bir kenara bırakıp, uzun vadeli bölgenin gelişmesi ve güvenliği için Türkiye ile daha yakın işbirliği geliştirmelidir" şeklinde konuştu.

"Gelecek akıl teri ile alın terinin birleştirilmesinde"

Kocaeli’nin faal 13 tane OSB’si olduğunu dile getiren Başbakan Binali Yıldırım, "Bu şehrin 35 tane limanı var. Üretimin yüzde 13’ü yapılıyor. Buraya modern bir hastane yapıyoruz. Muallimköy’de 3 bin dönümde, tamamı yapıldığında çok büyük bir bilişim vadisi olacak. Gelecek bilişimde. Gelecek akıl teri ile alın terinin birleştirilmesinde. Gemi inşaatında, tekstilde, makine sanayinde iyiyiz ama stratejik üstünlük sağlayacak alanlar, akıl terinin daha fazla olduğu işler. Dünya değişiyor. Uzay teknolojileri, havacılık ile ilgili yazılıma sahip olursanız, sanayi dört sıfır gelişmesini ıskalamazsanız, dünya üzerinde söz söyleyen, ülke haline gelirsiniz. Şu anda en büyük güç bilgidir. Bundan böyle bilgiye sahip olan ülkeler yol alacak, diğerleri offline olacak. Bu şekilde gidişattayız. Bunu görmemiz, tedbirlerimizi hemen almamız lazım. Kendi iş çekişmelerimiz ile zamanı heba edersek bunu yapamayız. Önümüze bakacağız. İşimizi yapacağız. Kafamızı ülkenin yarınları için daha çok meşgul edeceğiz" ifadelerini kaydetti.

Vergi artışı konusu

Son günlerde kamuoyunda vergi zammına yönelik konuşmalar olduğunu ifade eden Başbakan Binali Yıldırım, "Zam yapmak çok makbul bir şey değil ama ülkenin ihtiyaçları ortada ise bazı tedbirleri de kalıcı ferahlık için almak gerekiyor. Son bir yıldan itibaren biz savunma sanayinde çok ciddi gelişmeler sağladık, çok ciddi ihtiyaçlarımız var. Bu ihtiyaçlarımızı karşılamak ve savunma sanayinde yetkinliğimizi arttırmak için ilave kaynağa ihtiyacımız var. Bunun bir kısmını kamuda tasarruf ederek, bir kısmını da doğrusu vergi artışı gibi yollar ile karşılamış olacağız. 2018 zor bir yıl olacak. Hasar almadan çıkmamız için bazı tedbirler almak zorundaydık,. 2019 ve sonrası için daha güçlü bir şekilde gireceğiz" dedi.