Yüce Rabbimiz yaşadığımız şu dünyada biz kullarına sayısız nimetler vermiştir. Bu hakikat yüce Kitabımızda: “Eğer Allah’ın nimetini saymaya kalkışsanız onu sayamazsınız. Şüphesiz Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.”[1] ifadesiyle anlatılmaktadır.
Bütün bu nimetler arasında iki nimet vardır ki, Efendimiz (s.a.v) bütün insanlığı bu nimetlerin kadir kıymetini bilme, anlama ve idrak etme hususunda uyarmıştır. Buyurmuşlar ki: “İki nimet vardır ki, insanların çoğu bu nimetleri kullanmakta aldanmıştır: Bunlar sıhhat ve boş vakittir.”[2]
Sıhhat ve Boş Vakit. Biz bu iki kavramı Sağlık ve Zaman olarak ele alalım.

Sağlık: Aklı başında her insan, sağlıkla alakalı temel bilgilere sahip olmalıdır. Rabbimize, kendimize ve çevremizdekilere karşı görevlerimizi iyi bir şekilde yerine getirmenin en önemli şartlarından birisi de sağlıklı yaşamaktır. O halde bir Müslüman’ın sağlığını koruması için nelere dikkat etmesi gerekir, bazı önemli hususları hatırlayalım. 

1- Genel Olarak Sağlıklı/Dengeli Beslenmek,

Bu hususta, gerekli ve yeteri kadar besin maddeleri kullanmamız gerekir. Ne fazla ne de noksan, dengeli bir beslenme takip edilmelidir. “Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helâl ve temiz olanlarından yeyin, şeytanın peşine düşmeyin; zira şeytan sizin açık bir düşmanınızdır.”[3]
İrfan Ehlinin, Kılletü Taam, Kılletü Menam Ve Kılletü Kelam, “az yemek, az uyumak ve az konuşmak” olarak formüle ettiği bu sağlıklı yaşam reçetesini bir uygulayabilseydik, ne hastaneler dolup taşar ne de sağlığından şikayet eden bir toplum haline gelirdik.
Cenab-ı Allah bir kuluna ihsanda bulunursa; ona az yemeyi, az uyumayı, az konuşmayı nasip eder. Bedenin sağlığı az yemekte. Ruhun sağlığı az uyumaktadır. Sürekli tokluk, hastalıkların, hastalık da elem, keder ve belaların davetçisidir. Efendimiz (s.a.v)’in; “Oruç tutun ki sıhhat bulasınız” [4] tavsiyesi, az yemenin sağlığı korumadaki nebevi reçetesidir. "İnsana, yaşaması için birkaç lokma yeter. (Güçlenip daha çok çalışmak için) çok yemek isteyen, karnının yani midesinin üçte birini yemekle doldursun, üçte birini suya ayırsın, üçte birini de rahat nefes alması için boş bıraksın." [5]

2- Temizliğe Dikkat Etmek,

İnsan sağlığı için gerekli olan Temizliği genel olarak “Maddi ve Manevi” diye ikiye ayırabiliriz.
Maddi Temizlik    : Beden, yiyecek, içecek, helal besleme, kıyafetlerin, fiziki alan-mekan temizliği …gibi şeylerin temizliğidir. Temizlik, su, ateş, .. gibi şeylerle yapılır.
Manevi Temizlik    : Helal kesim, güzel düşünme… gibi durumları da manevi temizlik olarak anlayabiliriz. Nitekim Sevgili Peygamberimiz ağız ve diş sağlığı için her daim misvak kullanmış ve Ümmetine misvak kullanmayı emretmiştir. Hadisi Şerifte: "Ümmetimi (veya  insanları) zora sokmaktan endişe etmeseydim, onlara her namaz vaktinde misvakla dişlerini temizlemelerini emrederdim."[6] 

3- Sağlığa Zararlı Şeylerden Uzak Durmak,

Yukarıda zikrettiğimiz Ayeti Kerimede işaret edildiği gibi, “Temiz ve Helal” şeylerin tavsiye edilirken, buna karşılık “Necis ve Haram” şeyler de yasaklanmıştır. [7]
4- Bulaşıcı hastalıklardan Uzak Durmak,
5- Düzenli Egzersiz, Hareket Ve Spor Gibi Dengeleyici Ve Bedeni Formda Tutucu Faaliyetlerde Bulunmak
6- Derin Düşüncelerden ve yalnızlıklardan Uzak Durmak,
7- Tedavi Olmak,

Zaman: Yemin olsun ki Asr’a diyen Rabbimizin, insanın imtihanını zaman içinde yaratması, insanı bu zaman içerisindeki hayatından hesaba çekmesi, cennetin ve cehennemin bu zaman içerisinde kazanılması, zamanı kıymetli kılmıştır.
Ebû Zer Gıfarî ra Peygamber (s.a.v)'e: -Ey Allah'ın Rasûlü! Suhuf-u İbrahim'de ne vardı? diye sorduğunda, 
aldığı cevap, zamanı nasıl değerlendireceğimiz hususunda bize ışık tutmaktadır: -Akıllı kişiye, aklını muhafaza ettiği müddetçe, zamanını üç kısma ayırması gerekir: Bir kısmı, Rabbine ibadet içindir. Bir kısmı, nefsini muhasebe ve yaptığını tefekkür içindir. Bir kısmı de helal yoldan ihtiyaçlarını te'min içindir. [8] “Beş şey gelmeden önce beş şeyin değerini bilin! İhtiyarlık gelmeden önce gençliğin, Hastalık gelmeden önce sağlığın, fakirlik gelmeden önce zenginliğin, ölüm gelmeden önce hayatın, meşguliyet gelmeden önce boş zamanın.”[9] Peygamber Efendimizin bu uyarısı ile yazımızın sonuna gelmiş bulunuyoruz.

Sonuç olarak, Mümin İnsan Allah’ın kendisine verdiği her nimeti bir emanet olarak bilmeli. Emaneti sahibine en güzel şekilde iade etmelidir.                                                                                                                                                                                  
[1] (Nahl,18)
[2] (Riyazü’s-Salihin, Hadis No:98)
[3] (Bakara, 2/168)
[4] (Kütüb-i Sitte 9/418)
[5] (İbn Mace, Et'ime, 50.)
[6] (Riyazü’s-Salihin, Hadis No:1199)
[7] (Bakara, 2/173; Nahl, 16/115)
[8]  (İbrahim Cânan, Altınoluk Dergisi 26. SAYI, Nisan 1988) 
[9]  (Riyazü’s-Salihin, Hadis No:408)
                

YAŞAR KAPKARA - VEZİRKÖPRÜ CEZAEVİ VAİZİ